Latest update 2 Mayıs 2024 - 17:33
28 Şub 2015 Konuk Yazar Konuk Yazar, Köşe Yazarları 0
Televizyonlarda tartışılıyor. ATAN ATANA. Neymiş DARBE.
Art niyetli oldukları her halinden belli bilinen simalar ekranlarda. DARBE.
Adam soruyor ve diyor ki “meclis fesh olmadan darbe olur mu?” olsun. DARBE.
Diyorlar ki, “Tehdit var baskı var korkutma var.” DARBE.
Adam diyor ki, ama onlar başka bir şey. Olsun DARBE.
Adam diyor ki Anayasa yürürlükte, tüm kabine sivil. Olsun DARBE.
Ne söylense boşuna. DARBE DE DARBE.
Buradan ulaşabildiğim tüm dostlarımın bilgilerine sunmak isterim ki, devran konjoktör gereği ağzı olan konuşma mecrâ-i bulabilse bile, doğruları düzgünce söyleme amacında olanlar,bu olanağa sahip değildir.
Bu nedenle bu sayfalarda bazı gerçekleri açıklamak gereği duyuyorum.
Öncelikle ifade edeyim ki, 1960-1970- 1980 Askeri darbelerini görmüş biri olarak, “en kötü demokratik yönetim en iyi darbe yönetiminden iyidir” anlayışındayım.
28 Şubata gelince, evet doğrudur o dönemde siyaset içinde çok çalkantılı bir takım olaylar yaşanıyordu. Siyaset çarkında güven ortamı tamamen kaybolmuştu.
Bazı şeyleri hatırlayalım. “kuşu kaçırdın” “şerefsiz onbaşı” “çadır zingiti” “başbakanlıkta yaşananlar” “sincan da tiyatro” “kayseri belediyesinde olanlar” Adı demokrasi olsa bile kabullenilecek olaylar değildi. Bu nedenle askerlerin rahatsızlığı açıkça ortadaydı. Ancak, “saat 9 ışık yak söndür eylemleri” “tencere tavaların havalarda uçuşması” Diğer bir çok toplumsal tepkilerin olduğu gerçeği ortada duruyordu. Özetle bu dönemde yaşanan olumsuzluklara toplumun hemen tüm kesimlerinden tepki geliyordu.
Konu Milli güvenlik kurulunun gündemine kadar gitmişti.
(Bilindiği gibi MGK sivil asker ortaklaşa yapılan bir toplantıdır.)
Bardağı taşıran damla anlamında ki olaylara girmeden devam etmek isterim.(konunun bir çok teknik ayrıntısı olsa bile yazıyı ayrıntılarda boğmak istemiyorum)
Siyaset sıkışmıştı. Çıkış yolu arıyordu. İktidarda olan partilerin liderleri, bu çıkışı dahada bir demokratik olarak çözmek yerine bir nevi şark kurnazlığı sayılacak bir yola baş vurdular. Aslında Koalisyon protokolünde dönüşümlü Başbakanlık prensibi kabül edilmiş olsa bile, siyasi sıkışıklık nedeniyle bu değişimi gününden önce yapmak istiyorlardı. Bunun için bir yöntem olarak hem Meclis Hem de Cumhurbaşkanı iradesini hiçe sayan 282 imzalı bir dilekçe ile görevi değiştirmek istediler.
Bu yol ne teyammül ne demokrasi ne de düz mantığa uymuyordu. Nitekim karizmatik ve deneyimli bir lider olan Sayın Cumhurbaşkanı bu kurnazlığı ve yapılan yetki müdahalesini sindiremediği gibi toplumda ki gerilimi de dikkate alarak başka bir yapılanmanın önünü açmıştır. Bunun sonucunda kurulan yeni Hükümet meclisten güvenoyu alarak görevine başlamıştır.
Bu olay aslında demokrasi adına övünülecek bir durum olmasa bile, savunulacak bir durumdur.
Çünkü demokrasilerde meclis içi veryasyonlarla çözüm bulmak önemlidir.
Bunun geçmişte de bir çok örneği vardır. Bu olay eğer darbeyse 11 lerle kurulan Hükûmet, MC Hükümetleri bazı azınlık Hükümetleri biraz zorlama birliktelikler olsa bile, yasal ve hukuksal hükümetlerdir. Çünkü bu hükümetler görevlerini yasal ve Anayasal çerçevesi içinde yürütmüşlerdir.
Bir darbenin en belirgin hükmü Meclis ve Anayasanın rafa kalkmasıdır. Bu hükümetler toplumdaki tansiyonu düşürdüğü ve ülkeyi salımen yeni seçime taşıdığı için savunulacak önemli kararlardır.
Bu hukümetleri DARBE diye sunmak insafsızlıktır. İzansızlıktır. Mantıksızlıktır. Ayrıca bu Hükûmetler devamında kurulan tek başına Ecevit Hükümeti başta terör, kamu açıkları, bankalar, olmak üzere çok önemli konulara neşter atmıştır. 28 şubatı bir mazlümiyet karınesi olarak sunanlara geriye dönüp bir de kendilerine bakmalarını öneririm. Niçin bütün bunlara sebep olduk.
02 May 2024 0
02 May 2024 0
02 May 2024 0
02 May 2024 0
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, 1 Mayıs işçi bayramında grevdeki Mersen işçilerini ziyaret etti. Konuyla ilgili bakanlığa soru […]
İstanbul’da binlerce konut inşa eden İMC Turizm İnşaat, Edremit Körfezi’nde ilk projesini Burhaniye Ören Ayaklı mevkisinde ‘Şefika Hanım Evleri’ projesini […]
Rekabet Kurulunun 26.07.2023 tarihli ve 23-34/644-M sayılı kararıyla Adana, Antalya ve Gaziantep illerinde faaliyet gösteren oto galerilerin 4054 sayılı Rekabetin […]
Mot Grup Bilişim Limited Şirketi’nin yeniden satıcılarının satış fiyatlarını tespit etmek ve internet satışlarını kısıtlamak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen’e tebrik ziyaretinde bulundu. “Belediyelerimizde, değişim sürecinde dikkat etmemiz gereken çok […]
BAŞKAN SANİYE BORA FIÇI, 1 MAYIS’TA BELEDİYE ÇALIŞANLARIYLA BULUŞTU Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma […]
Yaşasın Onurun ve Emeğin Mücadelesi! “İşçi ve Emekçinin onurlu mücadele günü olan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü yürekten kutluyorum”diyen […]
Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görev yapan Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, sağlıklı beslenmeye yönelik yemek […]
İktidardaki AK Parti ise 2. çıktı. Üstelik TBMM’de çoğunluğu da yok. MHP bastonuyla yürüyor. Türkiye bu iktidarla artık huzuru göremez […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu’na tebrik ziyaretinde bulundu. İlk 5 yıllık dönemlerinde, Bakırköy özelinde […]