Latest update 4 Mayıs 2024 - 12:41
13 Ara 2014 admin Köşe Yazarları 13
Bir tarih demi geldi geçti, uzakları yakın eyledi…
“Uzak diyarlarda, okyanuslar ötesinde bir balıkçı adası varmış. Burada çeşitli ırktan insanlar balık tutar, geçimlerini sağlar ve huzur içinde yaşarlarmış. Bir de bu balıkçı adasının bağlı olduğu bir Sultanlık varmış; Johor Sultanlığı imiş adı…” diye başlıyor hikâyemiz bundan yaklaşık dört yüzyıl önce. Başlıyor ve bizleri de içine alıp, ta 16. asra götürüyor. İman ve inanç birliğinin, çok uzak iki kara parçasını, Singapore ve İstanbul’u nasıl birbirine bağladığını, kısa kısa bölümlerle ve önemli anekdotlarla anlatmak istiyorum sizlere bu yazımda.
Eskiden küçük bir balıkçı adası olan Singapore aynı zamanda Malezya’nın da bir parçasıdır. 12. asırda Malezya’ya gelen İslâmiyet giderek gelişir ve 15. asırda Maley Sultanlığı kurulur. Singapore’un bağlı olduğu Johor Sultanlığı, 19. asra kadar Malezya toprakları ve civarındaki adaları kontrol altında tutar. Amma velâkin sırasıyla 16. asırda Portekiz’in, 17. asırda Hollanda’nın ve nihayet 19. yüzyıl başlarında da İngiltere’nin nüfuz sahasına girer bu topraklar. 1826’da İngiliz Boğaz kolonilerinin (the British Straits Settlements) yönetim merkezi hâline gelir.
Tarihin bir eli koloni oluşumlarını yazarken, diğer eli de Müslüman nüfusun gelişimini ve Orta Doğu’ya açılmasını yazmaktadır. Bölgenin önemli Müslüman ülkeleri olan Malezya ve Endonezya’nın Orta Doğu ile ilişkileri başlamıştır ve bunun da sebebi Hac ziyareti ve ticarettir. Aynı zamanda dönem, Osmanlı’nın çok güçlü olduğu ve bileğini de kimsenin bükemediği bir devirdir.
O devirde Osmanlılar Güneydoğu Asya için en önemli Müslüman ülke konumundadır. Bu da, sömürge idaresi altında olan Müslüman halk için her zaman kurtuluşa dair bir ümit kaynağı olmuştur. Mesela 16. asırda Aceh Sultanlığı’nın çağrısı üzerine kendilerini Portekizlilere karşı savunabilmeleri için onlara asker ve silah yardımında bulunmuşuz. Osmanlı donanması Hint Okyanusu’nda kesin hâkimiyet kuramamış, ancak Müslümanların Portekizlilere karşı direnmesine her zaman destek olmuştur. Osmanlı’nın zaman içinde azalan gücüne rağmen Türkler, Güneydoğu Asya Müslümanlarının gözünde daima güçlü ve sırtlarını dayayabilecekleri Müslüman ülke kimliğini korumuştur. Ticari ilişkiler, din adamlarının eğitimi gibi sebeplerle ve karşılıklı yapılan ziyaretlerle, ilişkiler her zaman canlılığını muhafaza etmiştir.
Hazin bir sona doğru yelken açan Ertuğrul Firkateyni için de bir durak olmuştur Singapore. Nitekim Sultan II. Abdülhamit’in Japon İmparatoru’na gönderdiği hediyeyi takdim etmek için yola çıkan Ertuğrul Firkateyni Singapore’a demir attığında burada büyük bir ilgi ile karşılanmıştır.
19.asırdaki Singapore-Osmanlı ilişkilerinin gelişimine örnek teşkil edecek özellikte önemli aileler çıkar karşımıza yerel halktan. Bunlardan biri Yemen kökenli Alsagoff’tır. Bu zât gemileri ile yüzlerce hacı kâfilesini Mekke’ye ulaştırmış, İstanbul ile güçlü ilişkiler kurmuş bir zât ’tır. Osmanlı kıyafetleri içindeki madalyalı resmi günümüze kalmış pek hoş bir hatıradır. Hatta bu zât Johor Sultanı’nın izni ile ‘Constantinople Estate’ adlı yerleşim birimi ve ay yıldızlı ‘Constantinople Estate’ kayıtlı para birimini sürmüştür. Amma bu gelişmeler olurken bölgedeki sömürge devletleri de boş durmamış Osmanlıların yaptıkları her hareketi rapor etmişlerdir. Anthony Reed’in incelemelerini “The Ottomans in the Southeast Asia” raporunda görüyoruz.
19.yüzyılın sonlarına doğru İngiltere ve Hollanda’nın sömürgeleştirme siyasetine karşı yine Osmanlı’dan yardım istenmiştir. Nitekim bu yıllarda Güneydoğu Asya’daki milliyetçilik hareketleri ve sömürge karşıtı akımların güçlenmesi sömürgeci devletlerde endişeyle karşılanmıştır. Ancak bu esnada İngilizlerin bütün endişelerine ve engel olmaya çalışmalarına rağmen 1901 yılında Singapore’daki ilk muvazzaf Osmanlı Başkonsolosluğu “Robinson Road, No.94” adresinde ve “The Imperial Consulate” unvanıyla hizmete girmiştir. İlk başkonsolosumuz olan Ahmet Ataullah Efendi, 1901 yılında göreve atanan ve 1903 yılında da görevi başında iken vefat eden mühim bir isimdir. Vefatında hiç bir yabancının cenazesinde görülmemiş bir kalabalıkla toprağa verilmiştir.
20.yüzyıl başları sömürgecilik aleyhtarı fikirlerin alevlendiği ve yerel halkın davetsiz sömürgeci misafirlerine “Artık gidiniz!” mesajlarını arttırdığı bir dönem olarak karşımıza çıkıyor. 1915 yılında bölgedeki Hintli askerlerin İngilizlere karşı ayaklanması şayânı dikkat bir hadisedir. Tarihe Singapore Ayaklanması “Singapore Mutinity” olarak geçen bu başkaldırı Hintli askerlerin Türklerle savaşmak istemeyişi üzerine patlak verir. Zira o yıllar Birinci Dünya Savaşı yıllarıdır. İngilizler sömürgeleri altındaki ülkelerin yerli halklarını kendi saflarında savaştırmak için gemilerle savaş bölgelerine sevk etmektedirler. Singapore ’da bu işle görevli İngiliz Albay gayri ciddi vaziyet sergileyen, plansız, programsız bir adamdır. Nitekim Hintli askerlerden Türklere karşı savaşmalarını istemesi bunu açıkça gösterir. Bu hareketiyle Albay baltayı taşa vurmuştur. Çünkü Hintli askerî birlik Müslümandır ve Türklere karşı savaşmayacaklarını ilan ederek meşhur 1915 ayaklanmasını çıkarırlar. Batılı tarihçiler bunu Sultan Abdülhamit’in Pan İslamism politikası ile alâkalandırmışlardır. Lâkin Singapore’lu tarihçiler bu tezi kabul etmezler.
Şubat 2015’te yüzüncü yılını tamamlayacak olan bu ayaklanmada Türklerle savaşmak istemeyen 47 Hintli Müslüman asker, iman birliği ettiği din kardeşine karşı ihanet etmeyi reddeder. Burada unutulmaması gereken bir husus da, Osmanlı Halifesinin dünya Müslümanları üzerindeki birleştirici etkisidir. Zira bu sadakatin temelinde biraz da Sultan Abdülhamit devrinde başlayan ve etkileri Uzakdoğu’ya kadar ulaşan İslam ittihadı faaliyetlerinin bereketi vardır. Bu 47 imanlı adam sadakatlerinin bedelini şehadet şerbetini içerek öder. Gözü dönmüş emperyalist İngiliz’in kurşunları ile Outram civarında emperyalizmin tarihine bir kara leke daha eklenir. Ne hazindir ki ayaklanmayı başlatan Hintli Müslüman Kassım Ali Mansoor’un üzerinden çıkan ve İstanbul’a gönderilmek üzere yazılmış olan mektupta bir Türk savaş gemisinin Singapore’a gönderilmesini ve askere alınacak Müslümanları buradan alarak İngilizlere karşı savaşabilecekleri her hangi bir yere götürmelerini isteyen satırlar yazılıdır… Lâkin bu isteklerine kavuşmaları artık muhaldir.
Bu olaylar İngilizler tarafından yıllarca gizli tutulmuştur. Bunları daha sonra zamanında satır satır tuttukları notlardan öğreniyoruz.
İşte İslâm dünyasının kana bulandığı, cehalet ve gaflet deryasına battığı asrımızda Müslüman âlemine yiğitlikleriyle örnek olan 47 tane cesur yürekli adam ve onların hayatından çıkarılacak ders ve ibret yüklü mesajlar! Yüzlerini hiç görmediği, fakat iman birliği ettiği Türk kardeşlerine karşı savaşmayı reddeden, tarihin sessiz kahramanlarının hikâyesi… Ruhları şâd olsun! Bir avuç asker deyip de geçmeyin. Zira “Her şerde bir hayır, her hayırda bir şer gizli olabilir” düsturu burada Hint toplumu için bir hayır olarak tecelli etmiş ve Hintlilerin zaman içinde İngiliz sömürgesinden kurtularak, bağımsızlıklarını kazanmalarına yol açmıştır.
Sizlere bu yazıyı bir zamanlar küçük bir balıkçı adası olan yerden, atalarımızın yelken açtığı topraklardan, anavatanım Türkiye’ye 11285 kilometre uzaklıktan, Singapore’dan yazıyorum…
Göçenlere rahmet, kalanlara selâm olsun…
Syed Mohamed Alsagoff (1836-1906) Osmanlı kıyafeti ve madalyalı resmi
Constantinople Estate Parası ( 1 dolar)
1915’te Singapore Ayaklanması ile öldürülen Hintli Müslüman askerler
04 May 2024 0
04 May 2024 0
04 May 2024 0
04 May 2024 0
Gergerlioğlu, “Dilovası Belediyesi’nde yolsuzluk mu oldu?” DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Dilovası Belediyesi önüne giderek yapılan yolsuzluk iddiaları […]
İşçi Bayramı kutlamalarının ardından Bergama Belediyesi’nde 15 çalışanın işten çıkarılması, belediye içinde ve kamuoyunda tartışma yarattı. Belediye Başkanı Prof. Dr. […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fransa’nın başkentinde önce Paris Büyükelçimiz Yunus Demirer’i, ardından da Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo’yu ziyaret etti. […]
İBB bağlı kuruluşu İETT filosunu yenilemeye devam ediyor. Filoya kazandırılın 150 otobüsten 13’ü daha seferlerine başladı. Yeni nesil güvenlik teknolojileri […]
LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİME SAHİP ÇIKMAK İÇİN HEP BİRLİKTE HAREKETE GEÇELİM! Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin’in Türkiye […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, 1 Mayıs işçi bayramında grevdeki Mersen işçilerini ziyaret etti. Konuyla ilgili bakanlığa soru […]
İstanbul’da binlerce konut inşa eden İMC Turizm İnşaat, Edremit Körfezi’nde ilk projesini Burhaniye Ören Ayaklı mevkisinde ‘Şefika Hanım Evleri’ projesini […]
Rekabet Kurulunun 26.07.2023 tarihli ve 23-34/644-M sayılı kararıyla Adana, Antalya ve Gaziantep illerinde faaliyet gösteren oto galerilerin 4054 sayılı Rekabetin […]
Mot Grup Bilişim Limited Şirketi’nin yeniden satıcılarının satış fiyatlarını tespit etmek ve internet satışlarını kısıtlamak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen’e tebrik ziyaretinde bulundu. “Belediyelerimizde, değişim sürecinde dikkat etmemiz gereken çok […]
Türklere karşı savaşmayı reddedip İngiliz sömürgecilerine karşı ayaklandıkları için kurşuna dizilen Hintli Müslüman askerler, Türk kamuoyu tarafından, ne yazık ki, bilinmiyordu. Ayaklanmayı başlatan Hintli Müslüman Kassım Ali Mansoor’u ve 46 yiğit arkadaşını rahmetle yadediyoruz. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Onların intikamını İngiliz emperyalistlerinden aldık; hem Çanakkale Zaferimiz hem İstiklal Savaşımız hem de bizim zaferimizden aldıkları ilhamla Hindistan’ın bağımsızlığını kazanması sonucu, “üzerinde güneşin batmadığı” Majestelerinin imparatorluğu çökmüş ve ABD’nin “uçak gemisi” haline gelmiştir! Verdiğiniz bilgiler ve duyarlı vatansever tutumunuzla tarihimize saygımızı daha da arttırdınız. Sağolun, varolun…
Yazınızı Baştan aşağıya sindire sindire ,tüylerim diken diken olarak okudum.Allah razı olsun.Allah Razı olsun.Allah razı olsun.Hakiki Müslümanlar sadece ülkeleri için yaşamazlar.Bunu iyi bilen emperyal güçler kirli oyunları ile dünyanın düzenini bozmaya çalışırlar .MALESEF BİZ İNANÇLARIMIZ gereği gereğini yapıp sağlam bir şekilde gerektiğinde ölmeyi göze alamadığımız,durmamız gereken yerde duramadığımız için bugün dünyanın her yerin de Müslüman kardeşlerimiz zulüm görmektedir.İster adına ekonomik savaş deyin,ister soğuk savaş deyin,ister din savaşı deyin,adını ne koyarsanız koyun Türkler dünyanın hakimi olmadığı vakit adalaeti yer yüzünde tahsis edecek başka bir millet bulmanız mümkün değildir.Sadece Müslüman olmanın yetrli olmadığı günümüzde vahim durumlardan ders çıkartacak siz ve sizin gibi eli kalem tutanlardan,tarihe ışık tutanlardan.Hiç tanımadığı kardeşine sırf Müslüman olduğu için mermi sıkmayan kardeşlerimizden Allah razı olsun.Saygılarımla.
İnnsanlığı sömüren ve bu uğurda hiç bir zulüm ve fitneden geri durmayan İngiliz vahşeti ile İSLAM hilafetinin adalet adına verdiği mücadelenin bir kesiti.
Keşke düşmanla cephede savaş devam etseydi.
Ama ne yazık ki Yahudi fitnesinin de devreye girmesiyle içerden vurulduk
Hala kardeş kavgasının zülmü altındayız
Tarihi bilmek kadar ibret almak da önemlidir
Rabbim ibret almayı nasib eylesin
Emeğinize sağlık.
Teşekkür ederim Mecit Bey. Ben de diyorum ki keşke savaşlar olmasa! Ama yazık ki dünyanın bir çok yerinde soğuk ve sıcak her şekilde savaşlar devam etmekte… Kendi payımıza kendi tarihi derslerimizi almamız da elzem! Vesselam…
Tarihin derinliklerine yaptırdığın bu seyahat ve güzel anlatımın çok hoş olmuş…bizlere de anlamak ve ders çıkarmak kalıyo..
Eline sağlık kardeşim…
Saolasın Salihcan… Senin gibi değerli bilim adamlarımız okuyucumuz olmuş, ne şeref! O kadar işinin arasında vakit ayırdığın için asıl ben teşekkür ederim… Sağlıcakla kal… Kahraman Maraş’a da selam olsun güneydoğu asya’dan…
Türklere karşı savaşmayı reddedip İngiliz sömürgecilerine karşı ayaklandıkları için kurşuna dizilen Hintli Müslüman askerler, Türk kamuoyu tarafından, ne yazık ki, bilinmiyordu. Ayaklanmayı başlatan Hintli Müslüman Kassım Ali Mansoor’u ve 46 yiğit arkadaşını rahmetle yadediyoruz. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Onların intikamını İngiliz emperyalistlerinden aldık; hem Çanakkale Zaferimiz hem İstiklal Savaşımız hem de bizim zaferimizden aldıkları ilhamla Hindistan’ın bağımsızlığını kazanması sonucu, “üzerinde güneşin batmadığı” Majestelerinin imparatorluğu çökmüş ve ABD’nin “uçak gemisi” haline gelmiştir! Verdiğiniz bilgiler ve duyarlı vatansever tutumunuzla tarihimize saygımızı daha da arttırdınız. Sağolun, varolun…
Eyvallah Murat Bey, siz de sağolun bu güzel katınız için… Dünyanın tâ öbür ucu diyebileceğimiz yerde atalarımızın izlerine rastlamak heyecan verici. Paylaşmaktan şeref duydum! Daha ne güzel hayat hikayeleri yaşanmış, ne gönüller kazanmışız. İnşallah diğer yazılarımda paylaşmayı isterim… Sağlıcakla kalınız, vesselam
Yazınızı Baştan aşağıya sindire sindire ,tüylerim diken diken olarak okudum.Allah razı olsun.Allah Razı olsun.Allah razı olsun.Hakiki Müslümanlar sadece ülkeleri için yaşamazlar.Bunu iyi bilen emperyal güçler kirli oyunları ile dünyanın düzenini bozmaya çalışırlar .MALESEF BİZ İNANÇLARIMIZ gereği gereğini yapıp sağlam bir şekilde gerektiğinde ölmeyi göze alamadığımız,durmamız gereken yerde duramadığımız için bugün dünyanın her yerin de Müslüman kardeşlerimiz zulüm görmektedir.İster adına ekonomik savaş deyin,ister soğuk savaş deyin,ister din savaşı deyin,adını ne koyarsanız koyun Türkler dünyanın hakimi olmadığı vakit adalaeti yer yüzünde tahsis edecek başka bir millet bulmanız mümkün değildir.Sadece Müslüman olmanın yetrli olmadığı günümüzde vahim durumlardan ders çıkartacak siz ve sizin gibi eli kalem tutanlardan,tarihe ışık tutanlardan.Hiç tanımadığı kardeşine sırf Müslüman olduğu için mermi sıkmayan kardeşlerimizden Allah razı olsun.Saygılarımla.
Ben size teşekkür ederim Yusuf Bey. Sizler de sağolunuz… Selamlar…
Eyvallah Yusuf Bey… Yazıyı yazarken duyduklarım, gurur ve hüzün karışımı ama bir o kadar da olanlardan ders alma ihticayı hep orada idi… Geçmiş günlerin kısıtlı ve zahmetli günlerinde verilen mücadeleler daha da anlam kazanıyor! Hele insanların tek yürek olması bambaşka bir şey!
Singapore’da bizleri hâlâ seviyor, takdir ediyorlar. Onlar geçmiş bağlarımızı biliyorlar. Bizler de bilelim istedim… Nacizane yazdım, paylaştım sizlerle… vesselam…
Ayşe Hanım bugüne değin işitmediğimiz tarihimize ait bir mefahiri bizlerle paylaşmış. Kendisini mazisine gönülden bağlı ve milli refleksleri kuvvetli bir insan olarak tanıdık. Yazıları da bu kanaatimizi doğruluyor. Gönülden teşekkür ederiz.
Eyvallah Haldun Bey. Buralarda bize ait yüzü görmemiş, bize ulaşmamış bize ait olan hikayeleimiz var. İnşallah onları da ulaştırmayı dilerim…
Benim milli refleksim belki de almış olduğum milli eğitim sisteminde tarihimin bana hep kara bir öcü olarak gösterilmesinden, hep kötü olarak anlatılmasından kaynaklanuıyor olabilir. Belki de akıncı atalarımdan geçen genler sebebiyle olabilir… He ne ise, dediğiniz doğru. Hassas bir konu biz olmak, bütün olmak, birlik olmak ve kendimize sahip çıkmak…
Asıl ben sizlere teşekkür ederim… vesselam…