Latest update 4 Aralık 2023 - 15:00
23 Eki 2013 Yusuf Ünel Yusuf ÜNEL 0
Zaman denilen kavram bir kez daha ne kadar değerli olduğunu hissettiriyor.
Hiç bir şey yerinde durmuyor. Çocuklar büyüdü, gençler evlendi, evliler çocuk sahibi oldu, çocuk sahibi olanlar anne, baba oldu, çocuklarını 17 Eylül’ de okullarına yazdırdılar. Mevcut okulda okuyanlar bir üst sınıf yâda okul değiştirdiler. Okulu bitenler ya işe girdi, yâda askere gitti, yâda evlendi.
Zaman turunu yine tamamladı.
Değişmeyen tek şey değişimdir sloganı kendini bize hatırlattı.
Sistem değişmedi, yeni sınavlar, yeni insanlarla devam etti hayat.
Adalet ve Kalkınma Partisi halktan aldığı yetki ile dünya konjonktürüne uygun hareket etmeye başladı.
Gecikmiş ne kadar proje varsa hayata sokmak için canla başla adeta gecesini gündüzüne katma tabirince var gücüyle halka hizmet için çalıştılar, çalışmaya da devam ediyorlar. Bununla ilgilide birde slogan geliştirdiler (Çalışınca Oluyor).
Hakikaten bu anlamda gözle görülür hissedilir bir çalışma vardı; gördüğümüz kadarı ile bu çalışmalar bütün hızıyla devam edecek.
Başarılar.
Bu hızlı tempoda çalışmaların içinde ulaşımla ilgili Yüksek Hızlı Tren projesiydi. Çok eskimiş olan karasal bir ulaşım olmasına rağmen hala en güvenli seyahat ve ulaşım aracı olarak vazgeçilmezlerimiz arasında yer alıyor.
Gazi Mustafa Kemal zamanında yani Cumhuriyet’in ilk yıllarından kalma tren rayları günümüz Türkiye’sinde ulaşımın güvenilirliği ve geçerliliği noktasında bize olumlu cevap vermiyordu. Ancak, vazgeçilmez bir gerçek vardı, ULAŞIM. Dünya döndüğü sürece de vazgeçilmez bir gerçeğimiz olarak karşımızda duracak.
Hükümet bunu çok iyi gördü.
Taşımacılık sektöründe özellikle karayolu ve havayollarında oluşan yoğunluk ve mevcut yapının bu yoğunluğu kaldıramaz duruma gelmesi, daha kısa sürede daha çok yolcu ve yükü güvenli bir şekilde daha ucuza taşıyabilmesi, petrol fiyatlarındaki artışa bağlı olarak alternatif enerji kullanımına olan ihtiyaç ve şahıs araçlarının kişiye özel hizmet içermesi ayrıca, toplu taşıma da en güvenli seyahat geçerliliğini sürdüren trenlerimiz mevcut içinde bulunduğumuz zaman dilimine artık cevap vermiyor.
Yüksek Hızlı Trenin ilk denemelerine hızlandırılmış tren projesiyle başladılar. Tek hataları sürdürülebilir politika izlemeyip acele edip oldu, bitti mantığı ile hareket ettiler. Fizibilite raporlarının sonuçları tahminim beklenmedi, zemin etüdü ve ray risk raporlarını ya almadılar ya dikkat etmediler. Güzel ülkemizin yetiştirmiş olduğu mühendislerden fikir alış verişi yapmadılar. Yüksek hızlı tren denilen aracı hayli eskimiş ve geçerliliğini yitirmiş ömrünü tamamlamış ray ve zemin üstünde denediler. Üzerinde hiçbir çalışma bakım onarım ve yenileme yapılmadan hızlı tren denen aracını raylara yerleştirdiler.
Hadi buyurun hızlı trene dediler.
Çok iyi niyetliydiler.
Bundan zerre kadar hiç şüphem yok.
Acele ettiler; bir an evvel bitsin istediler.
Halk rahat etsin dediler.
Mesafeler kısalsın dediler.
Ancak,
Olmadı.
Sonuç; HÜSRAN!
Bu aralar eski defterleri kurcalıyorum ancak, hatırlatmak görevim.
Pamukova Tren Kazası, 22 Temmuz 2004 günü Sakarya’nın Pamukova
Bunu asla Hükümeti kötülemek karalamak için söylemiyorum.
Bu kaza olmayabilirdi diyorum.
İyi bir Mühendislik örneği sergilenebilirdi, bizde dünyaya neler yapabildiğimizi tekrar ispat edebilirdik
Birbirinden değerli Mühendislerimiz var. Meslek ve mühendislik alanında odalarımız kuruluşlarımız var. Bunların hepsi ile ayrı ayrı görüşülüp, fikir ve proje desteği alınabilirdi.
Ülke olarak bu projeye hep beraber katkı sunabilirdik diyorum.
Bu anlamda ayağımıza kadar gelen fırsatı teptik diyorum.
Bir ikinci konusu ise; Bu olaylara benzer olaylar Dünyanın her yerinde de oluyor. Cezai yaptırımlarından tutun, birçok alanda topluma hesap verme ve sorumluluk örneği gösteriliyor.
Bu kazalar Dünyanın herhangi bir yerinde olsa ilk yapılan hamle Bakanın yâda sorumlularının istifa haberi olur.
Bu olay bizde olduğunda neler oluyor hepinizin bildiği gibi kamuoyu sakinleştiriliyor, ölenlerin yakınlarına Devlet tarafından başsağlığı dileniyor.
Ders alacağız, gerekli önlemleri alacağız deniyor.
Malumunuz üzere dönemin Bakanı hala görevde olduğunu düşünürsek, varın gerisini siz düşünün.
Biz ne yaptık; seyirci kaldık, hiç bir şey olmamış gibi hayatımıza devam ettik, ölen öldüğü ile kaldı, kalanlar haklarını mahkeme kapılarına taşıdı akıbetleri belli değil.
İsrail türbe tepede olan olayı da, Bilecik yakınlarında olan bu olayı da unutmadık, unutturmayacağız!
Mutlaka bir gün okullarda ders olarak okutulmasını sağlamak, geleceğe daha emin adımlarla yürümek hepimizin birer vatandaşlık görevidir.
Bu vesile ile Ölen vatandaşlarımıza Allah’
Mekânları Cennet, başımız sağ olsun.
04 Ara 2023 0
04 Ara 2023 0
04 Ara 2023 0
04 Ara 2023 0
Kocaeli Saadet Partisi Gençlik Kolları Başkanı Furkan Dursun Taş, 3 yıldır yürütmekte olduğu Gençlik Kolları Başkanlığı görevini Furkan Beytekin’e […]
Derince’deki Toprak Mahsulleri Ofisi’nin önüne giderek 4 ay önce yaşanan patlamayla alakalı açıklamalarda bulunan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi […]
Cinsellik üzerinde konulan toplumsal kuralların temelinde cinsel hastalıkların yayılmaması vardır. Peki bu kuralların içinde arasında yaşayan insanlar cinsel sağlıklarına gerçekten […]
Körfez esnafından Kurtuluş’a tam destek geldi. Muhammet Kurtuluş gittiği her yerde aday gibi karşılanıyor. Körfez ilçesinde bulunan bütün mahalleleri […]
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Biz bu belediyelerin usulsüzlüklerini biliyor ve […]
Bazı kurum ve kuruluşlara ilişkin atama ve görevden alma kararları, Resmi Gazete’de yayımlandı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasını taşıyan atama kararlarına […]
Şubatta’ki deprem ile sarsılan Malatya’da art arda 5,5 ve 4,7 şiddetinde depremler meydana geldi Merkez üssü Malatya’nın Battalgazi ilçesi olan […]
Liberal Demokrat Parti (LDP) eski Genel Başkanı Cem Toker, Meral Akşener’in İYİ Parti’yi bitirme noktasına getirdiğini söyledi. Cem Toker, Meltem […]
TGF’DEN İLETİŞİM BAŞKANLIĞI’NA ÇAĞRI Karaca ” Yerel Basının mağduriyeti acilen giderilmelidir” Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca, gazetelerin yanı […]
Hollanda’daki Türk varlığını parlamentoda yaşatan yegâne parti DENK’e, siyasi görüşlere bakmaksızın oy vermeliyiz… Tarafsızlığımıza rağmen, DENK’i desteklediğimiz için, bize damga […]