Latest update 15 Mayıs 2024 - 17:50
06 Şub 2024 admin Konuk Yazar, Köşe Yazarları, Manşet, Sürmanşet 0
06 Şubat 2022 tarihini asla unutmamalıyız; çünkü o gün resmi rakamlara göre 53 binden fazla canımızı göz göre göre toprağa verdik…
Bu coğrafyada bizim sınavımız hep doğal afetler ile oluyor;
Envai çeşidi ile sınandık, sınanıyoruz ve görünüşe bakılırsa sınanmaya devam edeceğiz.
Anlatılacak o kadar çok hikâye, aslında söylenecek o kadar çok söz var ki;
Ne zaman o acılar aklımıza gelse, kelimeler boğazımızda düğüm düğüm oluyor…
Her defasında “Acımız tarif edilemeyecek kadar büyük” diyor,
Ve,
Ardından “bu son olsun” dileğinde bulunuyoruz.
Üzerinden çok kısa bir süre geçtikten sonra ise her şeye bıraktığımız yerden, olduğu gibi devam ediyoruz.
Özetle,
Bu coğrafyada bizler, Einstein’ın “Aynı şeyi tekrar tekrar yapmak ve farklı sonuçlar beklemek deliliktir” cümlesinin anti-tezi gibi yaşıyoruz vesselam…
Okuyucuya Not: Bu alanda yayınlanan reklamlar sizin dijital parmak iziniz takip edilerek Google tarafından seçilmiştir; içeriklerin Paylaşı Yorum Blog ile ilişkisi yoktur.
Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde kurulu yaşam alanlarında hiçbir iyileştirme yapma ihtiyacı bile duymadan,
Bir sonraki seferde hasar almamayı umut ediyor,
Ve,
Prof. Dr. İhsan Ketin’i değil mezarında ters döndürmek,
Rahmetliyi kabirde topaça çeviriyoruz resmen…
Yıkıcı depremlerden sonra varlığından bile haberdar olmadığımız hayatlarla buluşuyor yaşamlarımız,
Acıları acımız oluveriyor bir anda…
Dertlerini kendi derdimiz biliyor,
Elimizden geldiğince, gücümüz yettiğince bizlere hiç de uzak olmadığını geç de olsa anladığımız yaşamlara, bir nebze olsun dokunabilmek için çırpınıp duruyoruz.
Oysaki “Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” demiş Muallim Naci,
Yani,
İnsan hafızası unutur da…
Normal koşullarda, tekrarlanan bir şey daha uzun süreli yer eder, hele hele bir de yıkıcı ve acı verici ise…
Oysaki,
Sanki biz toplum olarak balık hafızalı olmayı tercih etmiş gibiyiz.
Ne zaman yılacağız acaba dünkü bugünleri tekrar tekrar yaşamaktan?
Yukarıdaki videodan Gölcük kısmını çıkartın,
Onun yerine Bingöl, Van, Elazığ, İzmir, Kahramanmaraş veyahut Hatay koyun…
Konuşmanın anlam ve bütünlüğünde hiç kayıp olmaksızın, her biri için geçerli saptamalar yer alıyor.
Ne kadar acı…
Yüz binlerce hayat uçup gitti.
Yıkılan binalarla birlikte hayaller, umutlar, yarınlar da elimizden kayıp gitti…
Oysa,
Sadece yarınlar değil,
Depremler ile birlikle anılar, yaşanmışlıklar, hatta binlerce yıllık geçmiş, kadim kültür ve tarihi miraslar da enkaz altında kaldı…
Üç yıl, beş yıl,
Bilemedin on beş yıl sonra,
Dejavularla karşılaşmak istemiyorsak ve bu kısır döngüyü kırmak istiyorsak yapmamız gereken tek bir şey var: UNUTMAMAK!!!
Unutmamalıyız,
Lakin…
Rövanşist duygularla intikam almak için değil,
Sorumluluğu olan her kim varsa tamamının adalet önünde hesap verebilmesi için,
Suçluların hak ettiği en ağır cezayı alması için,
Rant kaygısıyla zemin etüdü uygunluğu olmayan yerlere, fay hattını kağıt üstünde değiştirerek imar ve iskana açanları,
Malzemeden çalan,
İnsanlara ev yerine lüks tabut satan mimar, mühendis, müteahhitleri asla unutmamalıyız.
Kendisine daha geniş alan açabilmek için tüm binanın yükünü çeken kolonları – kirişleri kesen marketleri, galerileri, bankaları,
Ve dahi,
Bu şekilde kasten adam öldürmeye teşebbüs suçunu işleyenlere takipsizlik kararı verenleri unutmamalıyız ki,
Önlenebilir nedenlerden dolayı daha fazla canımızı toprağa vermeyelim!!!
En çok da liyakat, yani ilgili konuda yetkin ve deneyim sahibi olmak yerine,
Sırf “birilerinin yakını” diye sadakate dayalı görevlendirenleri unutmamalıyız!!!
Nasıl ki harika işler ortaya çıkarıyor diye çok değerli bir cerrahı Anayasa Mahkemesinin başına getiremezsek,
Nasıl ki Olimpiyatta altın madalya aldı diye çok başarılı bir sporcuyu Diyanetin başına geçirmiyorsak;
Tüm yetkilendirme ve görevlendirmelerin liyakate göre yapılması gerektiği gerçeğini asla unutmamalıyız.
Bir de “kader planı” diyerek, kendi sorumluluğumuzdan sıyrılamayız.
Kader planında dahi “önce tedbir, sonra tevekkül” etmek gerekir.
Körün gözüne bile bile lades yapıp,
Gereken tedbirleri almayıp,
Sonra da kaderimizde de bu varmış demek sadece bir aldatmacadır; lütfen bunu da unutmayalım…
Bir düşünün…
Bir arabam var ama gerçekten çok eski; pertten çıkma, hurdacıdan satın almışım…
Ne ABS, ne airbag, ne de darbe emici çelik barlar mevcut; yani hiçbir güvenlik önlemi yok.
Hatta freni bile tutmuyor…
Ve birileri diyor ki:
“Bana şu kadar para verirsen ve kaza yapmayacağını beyan edersen, ben sana trafiğe çıkma izni veririm”
Senaryo bu haliyle çok saçma, absürt ve akıl almaz bir şey gibi geliyor değil mi?
Peki…
Söz konusu araba değil de, ev olduğunda bu yapılanın adına “imar barışı” deniyor,
Ve,
Devlet vatandaşı ile helalleşiyor şeklinde boy boy reklamı yapılıyor.
Popülizm uğruna yapılan bu ölümcül hata nedeniyle kaybettiğimiz canlardan bakalım helallik alabilecekler mi????
Reklamda belirtildiği gibi uygunsuz yapılan binalarda “ha yıkıldı, ha yıkılacak” korkusuyla yaşayan insanların sorunları çözüldü mü şimdi???
Kaybettiğimiz canları, acılarımızı ve bunun sorumluları her kimse ise hiçbirini unutmayacağız.
Bir de,
Tarihimizi unutmamalıyız…
Çünkü tarih dediğimiz kavram sadece olmuş – bitmişi göstermez bize;
Geçmiş, gelecek içindir!!!
Tarih sadece olaylar ve rakamlardan oluşan bir istatistiki bilgi değildir.
Bilakis tarih;
Binlerce yıllık süreç içerisinde biriktirdiğimiz öğretilerimiz,
Kültürümüz,
Örf – adetlerimiz,
Bilgi – birikim ve anlayışımız,
Olayları ve süreçleri anlayabilmemiz, yorumlayabilmemiz için en önemli ve güvenilir kaynağımızdır.
İşte bu nedenle,
Kadim tarihimizi de asla ve kat’a unutmayalım,
Ve bizden sonra gelecek nesillere aktarıp, onların da unutmasının önüne geçmeliyiz.
Ben de nu amaçla elimden geldiği, dilim döndüğünce bu çorbaya bir tuz atmak için çabalayacağım.
Çünkü,
Alışmak zamanla mümkün olsa da,
Bizler unutmayı imkansız kılmalıyız!!!
Konuk Yazar: Dr. Cüneyt Yardımcı
Kanko, Türkiye’de Her Yıl Binlerce Çocuk Kayboluyor! Çocuklarımızı çalan bu karanlık eller neden durdurulamıyor? CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip […]
Kocaeli Şehir Tiyatroları’nın sahnelediği “Yaşamak mı Yoksa Ölmek mi” isimli oyunu 26. Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’ne 7 dalda aday […]
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karşıyaka İlçe örgütü, 13 yaşındaki kız çocuğuna yapılan cinsel istismarı Karşıyaka Adliye binası önünde protesto ederek […]
Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezai Matur ve yönetim kurulu üyeleri, 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde Erenler Belediye Başkanlığına seçilen […]
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Türkiye’nin eğitim sistemindeki ideolojik yaklaşımların çocukların geleceğini tehdit ettiğini belirtti. Milli Eğitim […]
“Politikayı mal-mülk edinmek için değil, bizden sonraki nesillere emanetinizi teslim etmek olarak görmekteyiz.” Tokatlı Genel Başkan Gazeteci-Yazar Hüseyin Alpay, Milliyetçi […]
“Türk-Yunan İlişkilerinde Yunanistan’da Yaşayan Türkler” Paneli Rodos, İstanköy ve Onikiada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği (ROİSDER), İstanbul Üniversitesi Edebiyat […]
Adli Tıp Öğretim Üyesi ve Adalet Partisi Genel Başkanı Becdet Öz, sosyal medya hesabından ülke siyeseti ile ilgili olarak, muhataplarının […]
Büyükşehirde Kadın ve Ailelere Özel Daire Muğla Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kadınların her alanda eşit ve görünür olması amacıyla Kadın ve […]
Muğla Büyükşehir Belediye Meclisi Ahmet Aras başkanlığında toplandı. Başkan Aras, öğrenciler için başlayan 1 TL uygulamasının genişletileceğini ve ilk UKOME’de […]