Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
21 May 2020 Konuk Yazar Konuk Yazar, Köşe Yazarları, Manşet, Sürmanşet 0
Hepimizin hayalleri vardır gerçekleştirmek istediğimiz
Şimdi,kendi nefsinizde şu soruları cevaplamanızı rica ediyorum.
-Daha iyi ve konforlu bir evde oturmak ister misiniz?
-Bir otomobiliniz olsun ister misiniz?
-Otomobiliniz varsa bile daha yeni güçlü ve daha konforlusunu ister misiniz?
-Çocuklarınızın en iyi okullarda eğitim almasını ister misiniz?
-İşinizi büyütmek yada daha çok kazanacağınız bir işte çalışmak ister misiniz?
Sayısını çoğaltabileceğimiz bu ve benzeri sorulara cevaplarınızı duyar gibiyim
Tabii ki EVET
Peki;
Neden yapmıyorsunuz yada yapamıyorsunuz? Sorusuna da;
İmkan ve güç meselesi,ekonomik şartlar dediğinizi duyar gibiyim.
Bu soruların her biri üzerinde derin sosyo-psikolojik ve ekonomik analizler yapsanız da sonuçta cevaplar;
Yine;
Evet isterim,ama;
İmkan ve güç meselesi,ekonomik şartlar şeklinde olacaktır.
Peki;
Bizler yaşam süremiz içerisinde çok çaba göstermemize rağmen hayallerimizin tamamını gerçekleştiremedik diye hezimete mi uğramış oluyoruz?
Bunun cevabını da ben vereyim ASLA.
İşte insanların olduğu gibi devletlerinde hayalleri vardır.
Bu hayallerin devlet jargonundaki adı;
STRATEJİK HEDEFLERDİR.
Bunun için devletler planlar programlar yapar ancak bu hedeflerin tamamını gerçekleştirebilir mi?
Hayır;
Neden;
Etken sebepler şahsi sebeplerimizle neredeyse aynı;
İmkan ve güç meselesi,ekonomik şartlar,uluslar arası reel politik şartlar stratejik hedeflerin gerçekleşmesinde birinci derecede etkendir.
Çünkü;
Dünyada yalnız yaşamıyorsunuz,başka devletlerinde hayalleri yani stratejik hedefleri var.
Hedefleriniz çakıştığında devletler diplomaside ‘’KAZAN-KAZAN’’ prensibine yönelirler.
Başka bir deyişle ‘ne kazanırsam kardır’ mantığı devreye girer ki zaten başka türlüsünün de tercih edilmiş dünyada bir örneği yoktur.
Şimdi;
Hepimizin yaşayarak şahit olduğumuz çok yakın tarihimizden bir örnek vereyim.
Suriye sınırımızda başta ABD olmak üzere neredeyse tüm dünyanın desteklediği terör örgütü PYD-PKK ve tüm destekçilerine karşı yapmış olduğumuz harekatı hepimiz hatırlıyoruz.(Kurtuluş savaşında da biz sadece Yunanı denize dökmedik beraberinde İngilizleri,Fransızları ve İtalyaları da denize döktük. küçümseyenlere ithaf olunur)
Bu harekat sonunda stratejik hedeflerimizin tamamına ulaşabildik mi ? HAYIR
Kimlerle masaya oturduk;
Amerika
Rusya
İngiltere
Fransa
Almanya
İran
İran hariç hepsi dünyanın en güçlü devletleri
Neden istediğimizin tamamını alamadık ?
Uluslar arası reel politik şartlar
Asgari ihtiyacımız olan hedeflerimizi yakalayabildik mi?
EVET
Şimdi hedeflerimizin tamamına ulaşamadık diye buna HEZİMET mi dememiz gerekiyor ?
HAYIR
Akıl ve vicdan sahibi olan herkes en azından şehitlerimize hürmeten bunun önemli bir BAŞARI olduğunu bilir.
Hayatımızın ve devletlerin hayatının akışı içerisindeki bu kısa özetten sonra ;
Gelelim Birinci Dünya Harbine
Yıl 1914
Balkan savaşından önce 2.500.000 km2 olan topraklarımız Balkan savaşı ve ardından 1 nci Dünya Savaşı ile bir bir elimizden çıkmaya başladı.Nihayet Sevr Anlaşmasıyla ( Sevr Anlaşması hukuki geçerliliği olmayan Sultan Konseyi tarafından onaylanmıştır ) devletimizin son kalesi olan Anadolu da ki topraklarımız da fiilen işgal edildi ve vatan topraklarından elimizde;
Sadece 350.000 KM2 vatan toprağı kaldı.
İşte; bir Halk Hareketi olan Milli Mücadele de tam da bu noktada başladı.
O gün dünyanın en güçlü devletlerine karşı uzun yıllar yürütülen fiili ve diplomatik savaşlar sonunda;
430.000 km2 toprak kazanımıyla( Hatay dahil) bugünkü 780.000 km2 vatan toprakları Lozan da tüm dünyaya tescil ettirilerek bağımsız bir devletin tapusu alınmıştır.
Bugün bazı kesimlerin diline pelesenk olan bir kısım Eğe Adaları ile Musul-Kerkük-Süleymaniye Sancakları Stratejik hedefimiz olan Misak-ı Milli sınırları içerisindeydi ancak bunların bir kısmını geri alamadık.
Bunun için çok çetin diplomatik mücadeleler verildi.
Hatta; Lozan heyetimizin başkanı İsmet İnönü Atatürk’e çektiği bir telgrafta söyle diyor;
‘’Geldiğimde beni saçları beyazlamış ve on yıl ihtiyarlamış olarak göreceksiniz’’.
Ancak askeri ve ekonomik gücümüz ve uluslar arası reel politik şartlar ne yazık ki buna imkan vermedi.
Ama en azından adaların silahsızlandırılması sağlandı ve Musul-Kerkük petrollerinden pay alındı. (Bugün adalar silah deposu gibi acaba yine bunlar mı suçlu !!!)
Çoluk çocuğunun her türlü ihtiyacını karşıladığı halde,onları müstakil havuzlu villada yaşatma hayalini gerçekleştiremedi diye bir baba ya da anneyi suçlamak akla ve vicdana sığar mı?
İşte Lozan da; havuzlu değilse bile müstakil bir villa dır. Başlangıçta belirlenen hedeflerin %90’ı elde edilmiş bir Zafer dir.
Bunun neresi hezimet?
Buna Hezimet demek hangi akla ve vicdana sığar?
Yirmi üç milyon kilometre kare Osmanlı Toprağı elden çıkmış acaba bunu da mı Atatürk yaptı?
Şahıslara düşmanlık yapacağım diye bu kutsal mücadele ye,sayısını bile tam bilemediğimiz Şehitlerimize kin ve düşmanlık anlamına gelen bu tutum ve söylemler;
Ne ahlakidir
Ne dinidir
Ne vicdanidir
Ne de insanidir
Son söz;
Lozan; o günkü güç dengeleri göz önüne alındığında gerçek bir ‘’ZAFER’’ dir
Devlet yönetmek klavye kahramanlığına benzemez.
Ramazan Bayramınızı tebrik ediyorum
Kalın sağlıcakla
19 Oca 2023 0
27 Ağu 2021 0
09 Kas 2020 0
01 Kas 2020 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]