SÜPER LİG’DE DENGELER DEĞİŞİYOR MU

21 Ara 2020 Konuk Yazar Konuk Yazar, Köşe Yazarları, Manşet, Spor, Sürmanşet 0

SÜPER LİG’DE DENGELER DEĞİŞİYOR MU

Sayın okurlarım,
Süper Lig’de naklen yayın bedeli krizi benzer biçimde devam ediyor. Üstelik yeni miktar konuşulan rakam değil diye beyanat verildi. Takımlar para alamadıkları için maçlara protesto ile başladı. Hemen arkasından da yayıncı kuruluş takımlara bu tavır size zarar getirir diyerek göz dağı verdi. Sonuç, takımlara Hüsran.
Fenerbahçe
Beşiktaş mağlubiyetiyle başlayan kırılma, Gaziantep mağlubiyetiyle devam ediyor. Süper Lig’in en çok gol yiyen 6 takımından biri. Defansa hala pansuman yapılamadı. Takımın sıralamada 3. sırada olması kimseyi tatmin etmediği gibi, takımda görünen oyuncuların birbirine güveni yok. Bu hafta net olarak takımda savaşan oyuncu olmadığını, olanın da bölgesine çekildiğini hep beraber izledik. Takım olarak birbirlerinden kopuk, sahada her hatada birinin diğerine kızıp bağırdığı bir takımı kimse görmek istemez, birlik ve beraberlik ortamının acilen sağlanması gerekiyor. Takımın oynadığı veya oynamaya çalıştığı bir taktik, hareket veya benzeri bir duruş görünmüyor. Takımın A planı çalışmadığına göre B,C veya D planını da görmemiz gerekmez mi? Bundan sonra yapılacak işler, yönetim tasarrufudur. Süreç zor, oyuncu grubuna harcanan yüklü kontratlar neticesinde fatura hoca grubuna yönelik olacaktır. Hoca değişimi ile düzen sağlanmaya çalışılacaktır. Bu değişim çabuk olması takıma fayda sağlayacaktır. Devre arasını beklemek oyuncuları da yıpratabilir. Sonuç olarak kadroda Fenerbahçe’yi idare edecek hocalar mevcuttur. Emre Belözoğlu’na takım kurulurken duyulan güven ve sorumlulukla hoca sorunu acil olarak çözmesi gerekir.
Galatasaray
Karagümrük maçında ilk yarı Galatasaray kötüydü, ikinci yarıda da oyun anlamında kayboldu. Uzatmalarda bir penaltı ile beraberliği yakaladı. Karşı takım 1 kişi eksik, penaltıyı bulmuşsun ve gole çevirmişsin beraberlik gelmiş. Maç bitimine 2-3 dakika kalmış çekil sahana 1 puanı kurtar, belli ki o gün takım iyi değil. Gerçi Karagümrük’te golü uzatmanın uzatmasında buldu. Bundan dolayı çok eleştiri geldi. Karagümrük takımını oynadığı oyundan dolayı tebrik edelim, ne yapacaklarını biliyorlardı ve onları sırayla yapıp 2 kere öne geçip maçı oynayarak kazandılar.
Beşiktaş
Beşiktaş golü buluncaya kadar maç sanki iki tarafa da gidip geldi, genç emektar Necip perdeyi yaptırdığı penaltı ile açtı ve 12 dakikada skoru bulup maçtan hem keyif aldılar hem de bize keyif verdiler.
Anadolu takımları
İstanbul takımları çok göz önünde olduğu sürece Anadolu’daki takımların haber ve durumları ancak maçtan maça görülebiliyor ki buda ciddi bir zaaf. Bu takımlar ne yer ne içer ne oynar bunu görmek zorlaşıyor. Kısaca bir özet geçebilirsek ki ayrı ayrı da değerlendireceğim.
Başakşehir, Şampiyonlar Liginde aldığı sonuçlar ve hakem tarafından yaşatılan sevimsiz gece takımın psikolojisini zorlamıştır. Tecrübeli oyunculardan kurulu bir takım, bu haftayı da bay olarak geçtiler. Haftaya toparlanmaya başlarlar diye düşünüyorum. Takım kalitesi ve oyun olarak hala ilk 5 takım içinde kalabilirler.
Sivasspor, Rıza Hocam her ne kadar oyun şartları hakemleri eleştirse de iyi bir takımı var. En önemlisi takım Rıza Hocanın isteklerine cevap veriyor. Muhtemel devre arası takviye yapıp devam edicektir.
Alanyaspor, Çağdaş Hocanın talebeleri deplasman maçlarında ki oyun kazanmaya yeterli olmuyor. Oyunu çözmeleri lazım, bu biçimde ilk 5’te yer alamazlar.
BB Erzurumspor, çok zor toparlanır. Hoca ve kadro kalite sorunu had safhada,
Denizlispor, Yeni hocası ile mükemmel bir defans ve mücadeleyle tiplemesiyle Alanyaspor’u yendi.
Yeni Malatya rayına oturdu gibi, Hoca ve takım uyuşması görünüyor, umarım aynı biçimde devam eder.
Gaziantep çok iyi işler yapıyor, Hoca, takım ve şehir beraberce gidiyor. Muhtemel ara transferde 2-3 oyuncu alarak ilk 5 oynayabilir.
Hatayspor, oynayabileceği gibi oynuyor. Hoca daha takıma tam hükmedemedi. Bu hafta kazanarak çok rahatladılar, onlarda 3-4 transferle ilk 10 da kalabilirler.
Gençlerbirliği ve Ankaragücü eksikler var ama mücadelede had safhada onları izlemek gerekiyor. Yorum için erken.
Kayserispor, tehlikeli yerdeler, artık kazanarak gitmeleri gerek. Ummadıkları yerde bitirebilirler.
Antalyaspor, Hoca ve takımı 2-3 maç daha bekleyip görmek daha doğru olur. Ersun Hoca koşan takımı sever, en geç devre arası dönüşte farklı bir takım izleriz.
Çaykur Rize, oynanan oyun tatmin etmiyor, değişiklikler görebiliriz. İşleri kolay değil.
Konyaspor, benzer sıradaki takımlardan daha oturmuş ve beraber oynayan takım. Diğerlerinden daha çabuk toparlanır ve sonuca gider. İlk 14 te yer bulur.
Göztepe’yi anlayan varsa beri gelsin. Alanyaspor’a karşı mükemmel bir oyun ve alınan galibiyet, 1 hafta sonra Hatayspor maçında alınan mağlubiyet. Nasıl mukayese yapılabilir ? Aynı takım bu kadar değişken olabilir mi ?. Hatayspor maçında sahada kazanmak isteyen 2-3 tane oyuncu vardı. Hiçbir takımın arka arkaya oynadığı maçlarda bu kadar kötü olmaya hakkı olmamalı. Sorunun kaynağını acil bulup düzeltilmeli, zira 5. İle 21. arasındaki puan farkı 12 puan. Daha ne olduğunuzu anlamadan dibe yapışırsınız. Göztepe takımı öncelikle en az 2 tane gol atan ve iş yapabilecek 10 numara pozisyonunda adam veya adamlar bulmak zorunda, bu sorun giderek kronikleşiyor. Alınan puanlar bizi aldatmış gibi görünüyor. Bu hafta Galatasaray ile oynayacağı maçtaki oyuncuların mücadelesi ve Hocanın takım yönetimi muhtemel ciddi olarak değerlendirmeye alınıp devre arasında menfi müspet tasarrufa gidilecektir.
Takımlar için ciddi sıkıntılar baş göstermeye başladı ;
Hesapsız yapılan işler sonucu : FIFA, Beşiktaş ile olan sözleşmesini feshederek kulüpten ayrılan oyuncu için Siyah beyazlı kulübün 2,5 milyon euro tazminat ödemesine hükmetti. Ayrı bir cezada çıkabilir.
Max Kruse açtığı davayı kazanmış. Fenerbahçe Max Kruse’ye 7,5 milyon Euro tazminat ödeyebilir. Henüz Kulüpten yapılan bir açıklama yok.
Bu davalar kulüplerin aleyhinde sonuçlanırsa en az tazminat tutarının üstüne 20% daha fazla ödeme yapılabilir. Kontrolsüzce yapılan işler kötü oldu, umarım davaları kaybetmezler. Sadece burada yazdığımız ve bildiğimiz rakam 10 milyon euro. Yöneticilik bu kadar basit ve hesapsız olmamalı, kendi şirketlerini yönetir gibi yönetebilseler.
MHK
Serdar Tatlı’nın ilginç iki demeci ;
* “VAR için 21 takımdan 5’i bize kurallar konusunda talepte bulundu. Genel kurallar ve VAR ile ilgili biz sadece 5 kulübümüze eğitimci gönderip eğitim verdik.”
* Hakemlerin kura ile belli olabilmesi için UEFA’dan izin alınması halinde böyle bir uygulamaya geçebileceklerini söyledi.
Kulüp takımları VAR eğitimi de almadılarsa neden bu kadar çok itiraz ederler ? Bilmedikleri bir konuda neden yorum yaparlar ? Amaç ne , taraftara mı oynuyorlar acaba ? Keşke eğitim alan kulüpleri de söyleseydi.
Sayın okurlarım görünen o ki bizim futbol diye seyrettiğimiz oyunun arkasında neler olduğunu bilmiyoruz. Bize bu ısrarla anlatılmıyor, herkes birbirine bağırıyor çağırıyor ağır sözler sarfediyor sonra bir anda herkes sus pus ve her şey sütliman. Peki taraftar ne durumda neden hiç kimse onu sorgulamıyor, nasıl olsa taraftar yönlendirilir diyorlar herhalde. Zaten maçlar seyircisiz.
Maçlar seyircili oynanabilseydi , net 4-5 takımın hocası çoktan gönderilmişti.
Sağlıklı günler dilerim,