‘Kanal İstanbul’un siyasi bir mesele olmadığını belirten İmamoğlu, “Gerçekten ya kanal ya İstanbul denecek pozisyondayız. Şunu net ifade edeyim, Kanal İstanbul bizim için asla siyasi bir mesele de değildir. Dolayısıyla İstanbul için bu hususta tümüyle hukuka dayalı bir şekilde en son noktasına kadar mücadelemizi vereceğimizi, halkımızın da yoğun şekilde eşlik edeceğini, itirazlar, mahkemeler, hukukçuların önderliğinde yapacağımızı söylüyoruz” dedi.
“ERDOĞAN İLE GÖRÜŞME TALEP ETTİM”
‘Kanal İstanbul’ projesi ile ilgili endişelerinin olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Ben talep ettim. Whatsapp grupları iyi niyet, temenni, bayram kutlamalarına döner. Bu iş Whatsapp grubu meselesi değil. Niye ikna edeceğimi söyleyeyim. Cumhurbaşkanının meseleleri çok büyük. Bugün Rusya Devlet Başkanı burada. Bugün bir süreç başladı. Dün yanı başımızda bir çatışma meselesi var. Böyle bir durumda sayın Cumhurbaşkanının doğru bilgilerle donatılabileceğine ilişkin Kanal ile ilgili endişelerim var” ifadelerini kullandı.
“CUMHURBAŞKANI SU SORUNUN ÇÖZÜLDÜĞÜ SÖYLEMİŞTİ”
Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul’un 40-50 yıllık su sorunun çözüldüğünü söylemesine rağmen daha sonra yaptığı açıklamada İstanbul’un susuz kalacağına yönelik demeç vermesini tutarsızlık olarak değerlendiren İmamoğlu, “Ne dedi sayın Cumhurbaşkanı seçimde ‘İstanbul’un 40-50 yıllık su sorununu çözdüm’ dedi. Biz hiç cevap vermedik. Bilgim yoktu şimdi. Memnun da olduk. Arıtma tesisine gittiğimde geçmişte yapılanlara teşekkür ediyorum. Sayın Veysel Eroğlu’na teşekkür ediyorum. Bütün bunlar 40-50 yıl çözdüm dediği meselede kuraklığın ardından sayın Cumhurbaşkanı ‘Bak İstanbul susuz kalacak’ dedi. Olaya kilitlendik, mecbur kaldık” dedi.
“ERDOĞAN’I İKNA EDERİM”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ‘Kanal İstanbul’ projesinden vazgeçmesi konusunda ikna edebileceğini de söyleyen İmamoğlu, “2016’da açılacak denilen Melen Barajı, 2020’de açılmadı. Buraya ek bir ihale yapılmak zorunda. Bu uyarıyı yaptıktan sonra ödeneği çıkmadı. Biz tekrar televizyondan uyarı yaptık. İktidara yakın gazetede haber çıktı, sayın Cumhurbaşkanı ödeneğin çıkması konusunda talimat verdi diye. Ben ikna ettim. Aynı şekilde ikna ederim, bana fırsatı versin. Eğer size oradan yaklaşım, cevap hatta bazen küçümseyerek cevaplar verilince, çok afedersiniz ben de gayet saygılı, teknik, bilimsel cevaplar veriyorum. Ben dedim diye İstanbul’un hayati meselesine karşı çıkılır mı? Sayın Cumhurbaşkanı dedi diye evet de denilemez” değerlendirmesinde bulundu.