Büyük katılımın olduğu mitinge Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katılarak birer konuşma yaptı.
Mitingde bir konuşma yapan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “İktidara geldiğimizde ele alacağımız konuların başında her zaman mağdur insanlarımız geliyor. Şimdi Kanun Hükmünde Kararname mağdurları olan kardeşlerimiz var. Kirasını ödeyemeyen, çalışan insanımız var. İşçimiz var. Emeklimiz, memurumuz var. Borç almış, borcunu ödeyemeyen esnafımız var. Biz her mağdur kardeşimizin elinden tutmayı görev vadediyoruz” dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu bugün Sakarya’da, “Sadece ekonomi değil şu anda memleketimizde huzur içinde değil. Neden? Başına bir sıkıntı geldiğinde bir problemle karşı karşıya kaldığında adalete güvenemiyor. Bir yerde adalet olmazsa o ülkede yaşanamaz, zulüm var demektir. Bizim inancımızın temelinde de bu yatar. Müslümanlıktan bahsediyorlar. Peygamber efendimiz ne buyurmuş, ‘İslam güzel ahlaktır’ diyor. Güzel ahlakın başında da adalet gelir. Harama el uzatmamak gelir. Yolsuzluktan vazgeçmek, israfı terk etmek gelir. Siz bunların hepsini yapacaksınız ondan sonra da alnı secdeye gelenlerle şampanya patlatanlar arasında tercih yapıyormuşuz diye bir safsata ortaya atacaksınız. Yok arkadaş… Hem yolsuzluk yap hem de alnım secdeye de yahu Cenabıhak’tan en büyük cezaya sen müstahak olursun” dedi. Karamollaoğlu, mitingde şunları söyledi:
“İNSANLAR KENDİLERİNİN GELECEĞİ İÇİN OY KULLANIRLAR, BUNDAN KİMSENİN KORKMAMASI İCAP EDER”
Bizim derdimiz kavga etmek değil. İktidar yandaşları yeri geldiği zaman işi çığırından çıkarıp bir kavga ortamı oluşturmayı adeta zorluyorlar son zamanlarda. Ama inşallah korkunun ecele faydası yok’ diye bir tabir var bizde. Bu korku bu arkadaşların siyasetteki sonlarını getirecek. Aslında bir bakıma onlar da memnun olacaklar bunaldılar çünkü. Bu işi nasıl bırakacaklarını bilemiyorlar. Ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Hepimiz pazar günü inşallah kanaatlerimizi sandıkta ifade edeceğiz. Biz seçimin huzur içinde, barış içinde geçmesini arzu ediyoruz. Demokrasilerde seçim en önemli konudur. Seçimin mutlaka huzurlu bir ortamda yapılması icap eder. İnsanlar kendileri ve kendi ülkelerini geleceği için oy kullanırlar. Bundan kimsenin korkmaması icap eder. Ancak seçimlerde bir başka husus daha var. Siyasi partilerin adayları, siyasi partilerin temsilcileri seçime giderken halkı yanıltmamalıdırlar. Yalandan, iftiradan ve hakaretten uzak durmaları icap eder. Bugün farklı kanaatlere sahip olabiliriz. Yarın iktidar değiştiğinde gerçekleri görür gerçekleri kabul etmek mecburiyetinde kalırız ama bundan dolayı birbirimizle kavga etmemizin ihtiyacı yok.
MÜZAKERE, İSTİŞARE ORTAMININ DOĞMASINI SAĞLAYACAĞIZ
Bizim ilk hedefimiz neden bir araya geldik. Altı siyasi parti bugün değil bundan 5-6 sene önce de bir araya geldik. Temel sebep, bugünkü başkanlık sisteminden kurtulmak. Bugünkü haliyle başkanlık sistemi diktatörlüğe evriliyor. Dediğim dedik. Kimsenin fikrine itibar etmem. Meclis mi? ‘Benim nazarımda hiçbir kıymeti yok’ noktasına geliyor. İstişareye hazır olmayanlar istişare ne olur bilmeyenler altı kişi bir araya gelecek. İki tane belediye başkanlarımız da cumhurbaşkanlığı yardımcılığını üstlenecekler. Nasıl Türkiye’yi idare edecekler? Bırak sen altı kişiyi, 600 kişilik mecliste istişare etmek mecburiyetindesin.
“AVRUPA’DA HERKES YOKSULLUK SINIRININ ÜZERİNDE ÜCRET ALIRKEN BİZ NEDEN AÇLIK SINIRIN ALTINA MAHKUM EDİLİYORUZ”
Ama şunu da biliyoruz. Cumhurbaşkanımız seçildi Kemal Bey cumhurbaşkanlık makamına oturdu. Bizler de kendisiyle çalışıyoruz. Meclis devreye girecek, Anayasa değiştirilecek. Bu bir süreç gerektiriyor. Mecliste 400 kişilik bir çoğunluğumuz olursa bu süreç kısalır. Burada Sakaryalılara da büyük mesuliyet düşüyor. Seçime gittiğimiz zaman Sakarya’da bir patlama yapmamız gerekiyor… Ele alacağımız konuların başında her zaman mağdur insanlarımız geliyor. Şimdi Kanun Hükmünde Kararname mağdurları olan kardeşlerimiz var. Kirasını ödeyemeyen, çalışan insanımız var. İşçimiz var. Emeklimiz memurumuz var. Borç almış, borcunu ödeyemeyen esnafımız var. Biz her mağdur kardeşimizin elinden tutmayı görev vadediyoruz.
KILIÇDAROĞLU: SÖZÜM VAR. DEVLET, DEVLET GİBİ OLACAK
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Benim ahtım var; bir daha böyle her 10 yılda bir krizlere giren bir Türkiye istemiyorum. Her 10 yılda bir dolar şöyle oldu, yok enflasyon böyle oldu, yok açlık şöyle oldu, yok kişi başına gelir şöyle düştü… Bunları bitireceğim. Sözüm var. Öyle bir yapı, o kadar dinamik, o kadar sağlam bir yapı kuracağım ki Allah nasip ederse. Göreceksiniz, devlet, devlet gibi olacak. Devletin bir itibarı, saygınlığı olacak” dedi. Kılıçdaroğlu, “Asla kem söz, kötü laf etmeyeceğiz. Benim ağzımdan bunu duymayacaksınız. Bunu bilmenizi isterim. Hepimiz adalete susadık ve adaletin gelmesi lazım. Huzurun gelmesi lazım” diye konuştu.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile birlikte bugün Sakarya’da düzenlenen mitinge katıldı. Kılıçdaroğlu, mitingde şöyle konuştu:
“Bu ülkeye iyiliği getireceğim, sevgiyi getireceğim, barışı getireceğim. Bu ülkede göz yaşlarına son verdireceğim. Bu ülkeye adaleti getireceğim. Bu ülkeye insan haklarını getireceğim. Bu ülkede kim adaletsizliğe, haksızlığa uğradıysa bütün kapılarım ona açık olacak. Ona hakkını teslim edinceye kadar mücadele edeceğim.
“BİZ, PARAYA PULA TALİP DEĞİLİZ. BİZ 85 MİLYONUN SORUNLARINA TALİBİZ”
Karamsar bir havanın olduğunu biliyorum, büyük endişelerin olduğunu biliyorum, evladı tweet attığı zaman endişe duyan anneleri, babaları biliyorum. Mutfaklarda yangın var; yangını da gayet iyi biliyorum. Ev kirası, su parası, okul parası, beslenme parası, işsizlik… Bütün dertlerin her hanede yaşandığını biliyorum. Dolayısıyla benim görevim, altı liderin görevi, cumhurbaşkanı yardımcılarıyla birlikte bu ülkenin sorunlarını çözmek. Biz, paraya pula talip değiliz. Biz 85 milyonun sorunlarına talibiz ve o sorunları çözeceğiz. Bizim parayla pulla çok şükür bir ilgimiz yok. Kul hakkı yemedim, kul hakkı yedirmeyeceğim. Onlar da söylesinler. Niye demiyorlar? Kimin ne yaptığını biliyorum. Size sözüm var. Bu ülkeye gerçekten baharları getireceğim. Devlet nasıl yönetilirmiş, devlet aklı neymiş, liyakat neymiş hepsini göreceksiniz. Haksızlığa uğraya gencecik, fidan gibi evlatlarımız… KPSS’ye girip yüksek puan alıp sözlüde elenen evlatlarımız, onlarla beraber oldum. Onların sorunları için çalıştım. Apartman görevlilerimiz var onların da dertlerini dinledim. Onlarla da beraber oldum. Onların da dünya kadar sorunları var. KPSS mağdurusunuz biliyorum. Binlerce evladımız var. Hepinizin hakkını teslim edeceğim. Bay Kemal eşittir hak, hukuk, adalet.
“HER GÜN PANDORA’NIN KUTUSUNDAN BİR ŞEY ÇIKIYOR”
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sakarya’da, “Her gün Pandora’nın Kutusu’ndan bir şey çıkıyor. Duyduğumuz şeylerden biz utanıyoruz. Başımız öne eğiliyor. Milletimiz bunu hak etmiyor. Bunların kötülükleri, kötü düşünceleri bitmiyor. Geçmişte yaptıklarını yine kendi arkadaşları tek tek açıklıyorlar. Gerçekten utanıyorum. Bu memleketi Atatürk kurdu. Dünyada önderin başka bir benzeri yok. Böyle bir insanın olduğu ülkenin yöneticilerinin karıştığı işleri duyunca siz utanmıyor musunuz? Ben utanıyorum, üzülüyorum” dedi.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bolu ve Düzce’den sonra Sakarya’da miting düzenledi. Mitinge, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katıldı. İmamoğlu, Sakarya mitinginde şunları söyledi:
“MEMLEKETİMİZ DERİN BİR YOKSULLUK YAŞIYOR:
Burası Gaffar Okka’nın memleketidir. Burası Sakarya meydan Muharebesi’nde en büyük zaferlerden birini kazanan Mustafa Kemal Atatürk’ün memleketidir. Bak tatangalardan (1990 yılında Sakaryaspor Altyapı oyuncuları tarafından kurulan ve adını Kurtlarla Dans filminden alan taraftar grubu) birisi güzel bir şey yazmış. Sakaryaspor biraz playofflardan çekti biliyorum. Diyor ki ‘Playofflardan çeken bilir. Bu sefer ilk turda bitirin’ diyor, bitireceğiz. Niye biliyor musunuz? Memleketin kaybedecek bir günü bile yok. Memleketin her köşesi güzel olmak zorunda, memleketim hakkını alacak. Mustafa Kemal Atatürk Sakarya Meydan Muharebesi’nde ne demişti? ‘Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır işte o satıh bütün vatandır’ Bu memleketin her parçasını çok güzel bir şekilde ikinci yüzyıla hazırlayacağız. Zor bir zaman dilimi içerisindeyiz. Memleketimiz derin bir yoksulluk yaşıyor. Memleketimiz gerçekten sıkıntı içerisinde, emekli sıkıntıda, memur sıkıntıda, gençlik geleceğe umutla bakamıyor. Gençlik hayallerini Sakarya’da kuramıyor. İyi yetişmiş gençlerimiz, kendi mesleklerini değil, herhangi bir mesleği başka bir ülkede yapmayı göze alıyor. Çocuklarımız bile mutsuz. İlkokula giden çocuklarımızın dilinden bile ‘Bu kardeşiniz adalet istiyor’ duyuyor. Bu çok acı bir durum. Bunu o çocuklara hissettirmek, bunu hisseden çocukların, annelerin, babalarının durumunu düşünün.
“ŞU ANDA ÜLKENİN BEKASINI TEHLİKEYE SOKAN BU İKTİDARDIR”
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Sakarya’da; “Adaleti unuttunuz, hakkaniyeti unuttunuz, ‘devlet benim’ demeye başladınız. Benim yaptığım her şey doğrudur demeye başladınız. Önünüze gelen herkesi teröristlikle suçluyorsunuz. Bu ülkede beka sorunu varsa şu anda ülkenin bekasını tehlikeye sokan bu iktidardır” diye konuştu. Yavaş, mitingde şunları söyledi:
“NE HAKKINIZ VAR, BİZİ BİRBİRİMİZE KIYDIRMAYA? NE HAKKINIZ VAR BİZİ BİRBİRİMİZE DÜŞMAN ETMEYE?”
“14 Mayıs’ta seçime gidiyoruz, yıllardır demokraside iktidarlar bu şekilde değişiyor. Vatandaş, bir karar veriyor. Ya mevcut iktidarın devamına karar veriyor veya değiştiriliyor. Bir sonuca herkes uyuyor ama ertesi gün de herkes gerçek dünya ile karşı karşıya kalıyor. Biz, her gittiğimiz yerde şunu mutlaka söylüyoruz, kime oy verirse versin ister Cumhur İttifakı’na isterse Millet İttifakı’na versin başımızın üzerindedir. Tercihine saygımız sonsuzdur. Dolayısıyla biz de şuna çalışıyoruz, sizlerin desteği ile iktidara aldıktan sonra bize oy vermeyenleri de asla ötekileştirmeden, onlara karşı ayrımcılık yapmadan, yaptığımız hizmetlerle bize oy vermediklerine pişman ederiz. Bizi yanıltmışlar, keşke biz de verseydik dedirtiriz. Demokrasi, böyle bir şey. Ama hiçbir zaman bu Cumhur İttifakı’na oy verenler şöyledir böyledir diyemeyiz. Onların da kendisine göre bir gerekçesi vardır. Dolayısıyla şimdi tersinden söylüyorum, Cumhur İttifakı’nın da şu anki iktidarın da kendisine oy vermeyen kendisi gibi düşünmeyen insanlara aynı saygıyı göstermesi lazım. Ne demek illet, zillet, vatan haini? Bunlar, kimsenin ağzına yakışan kelimeler değil. Bizler komşularımız ile birlikte gideceğiz, oyumuzu kullanacağız. Yarın yine komşuluk yapmaya devam edeceğiz. Ne hakkınız var, bizi birbirimize kıydırmaya? Ne hakkınız var bizi birbirimize düşman etmeye?