Latest update 27 Temmuz 2024 - 00:13
Zalimliğin, cehaletin, fitne ve fesadın ayyuka çıktığı bir dönemde; Rabbim insanlığın daha şerefli, daha barışçıl bir yaşam sürebilmesi için İslam dinini bize hediye olarak göndermiştir. Müslümanlığın ilk başladığı dönemden günümüze kadar 14 asır geçmiştir. Asrı-saadet ten sonra Müslümanlar arasında kargaşa ve ayrılıklar ortaya çıkmış ve hilafetin kaldırılması ile bu çarpık düzen daha da derinleşmiştir.
Bu çarpık fitne günümüzde öyle boyutlara ulaşmıştır ki, Müslüman, Müslüman kardeşinin kanını akıtmakta bir sakınca görmemektedir. Karşısındakini, kardeşi değil de, bir düşman, bir rakip olarak görmesi sonucu elindeki silahı ateşlemeyi helal kabul etmiştir.
Bu kaos, bölünme ve parçalanmada münafıkların ve dini yanlış anlayanların çok büyük payı bulunmaktadır. Bunlar geçmişten günümüze kadar hiç eksik olmamış ve olmayacaktır. Bu ümmet, içinde türeyen münafıkların ve dini yanlış anlayıp öğretenlerin ellerinden çektiğini düşmanlarından çekmemiştir.
Müslümanım deyip İslam’a zarar verenler kadar bu ümmetin canını hiçbir şey acıtmamıştır. Münafıklar soktukları nifaklar ile dini, yanlış anlayanlar da İslam’ı, olması gereken durumdan çıkarıp, bozulmuş bidat ve hurafelerle dolu bir din haline getirmiştir.
Bunun neticesinde dünya üzerinde bulunan yaklaşık iki milyar insan ismen Müslüman olsa da, paramparça olmuş, birbirinden habersiz ve hatta birbirini öldürmekte bir sakınca görmeyen topluluklar haline gelmiştir. Bunun en son örneği günümüz dünyasında görülmektedir.
Aynı kıbleye yönelen bu coğrafyanın insanları Siyonizm’in ve Emperyalizmin oyunlarına alet olarak birbirlerini katletmektedir. Rabbi, kitabı ve peygamberi aynı olan bu insanlar nasıl olur da bu derece derin ayrılıklar içinde birbirlerine kin ve nefret beslemektedir. Aramıza sokulan bu nifak bizleri neden bu denli etkisi altına almıştır. Bunun üzerinde düşünüldüğünde hayata İslam’ın ve Kuran’ın penceresinden bakmayıp, İslam düşmanlarının araya soktukları nifaklara kapılıp, kendi güç, iktidarlar ve saltanatımızın peşine koşma hırsının en önemli etken olduğu görmekteyiz.
Düşünün ki Rabbi ona Haksız yere insan öldürmeyi yasaklıyor; fakat o gafil insan vücuduna bombayı sarıp çoluk, çocuk, kadın ve yaşlı ayırmadan kalabalıklar içine dalarak kendisini de etrafındakileri de öldürerek Allah’ın rızasını kazanmayı umut ediyor. Bu komplo olayların çoğunu Siyonist ve Emperyalist güçlerin provoke ettiği biliniyor. Ancak anlaşılması güç olan şey bu bid’at’a alet olup, yaptıkları işi şahadet eylemi olarak gören zavallıların bunun karşılığında, ahirette Allah’ın rahmetini nasıl isteyecekleridir. Bu eylemleri ile kazanmayı umut ettikleri cennetin yerine, hiç de ummadıkları bir muamele onları ebedi hayatta beklemektedir.
Bunun dışında beşeri ideolojilere kul olmuş ve İslam toplumlarının başında yönetici olan ahmak, korkak ve ikiyüzlü idareciler, Müslümanların birbirlerinden kopmalarına ve İslam’dan uzaklaşmasına göz yummuşlardır. Kendi iktidarları uğruna verdikleri tavizler, çıkardıkları kanunlarla Müslüman bu toplumlara Yahudi ve Hıristiyanlardan daha fazla zarar vermişlerdir.
Dışardan kâfirler, içerden de bu zalim ikiyüzlü idareciler yıllardır Müslümanlara kan kusturmaktan geri kalmamışlardır. Bu coğrafyada yaşayan insanların yaşamlarına ve damarlarına yıllardır Kapitalist bir düşünce ve insan hakları adı altında Demokrasi yalanı enjekte edilmiştir. Bunun sonucu olarak da bu ümmet içinde kendini Müslüman zannedip neye hizmet ettiği anlaşılamayan ve ne olduğu belli olmayan Yahudi ve Hıristiyan sempatizanı insanlar türemiştir.
Ancak yıllardır İslam’dan uzak, batı menşeli, oyalayıcı ve dayatmacı bir eğitime tabi tutulan Müslüman halkların içerisinde bu zihniyetteki insanların türemesi çok normaldir. Bu insanlar Kapitalist bir düşünce ile hayata baktıklarından, haliyle bu düşünce yapısıyla İslam’a sevgi ve hizmet etmeleri boş bir beklenti olacaktır. Hatta bırakın hizmet ve sevgi beklentisini, ele geçirdikleri mevkilerin, gücün şevkiyle Müslümanlara zulmedici bir tavır ve tutum sergilemektedirler.
Bu insanların ümmet içindeki sayısı o kadar artmıştır ki, bütün stratejik köşe başlarının onların elinde olduğu görülmektedir. Ellerinde geçirdikleri bu gücü Müslümanlara zehir kusturmakta, onları yozlaştırmakta, köleleştirmekte ve ahlaksızlaştırmakta kullanmaktadırlar.
Bu durum karşısında kendini ifade edemeyip, harekete geçemeyen İslam toplumları yaşadığımız bu zamanda hiç bir dönemde olmadığı kadar kültürel, eğitimsel, ahlaki ve ekonomik işgal ile karşılaşmamıştır.
Öyle bir işgal ki; dışarda Siyonist ve Emperyalist kâfirler entrikalarını uygulamaya koyarken, içerden de adı Müslüman olan neye hizmet ettiği belli olmayan bu ikiyüzlü hainlerin Televizyon, gazete ve dergi gibi etkenleri kullanarak masum halkları kâfir odakların elinde oyuncak yapıp köleleştirmeye kadar götürmüştür.
27 Tem 2024 0
26 Tem 2024 0
26 Tem 2024 0
26 Tem 2024 0
THY’nin İsmailağa Cemaati’ne Verdiği 17 Milyon Değerindeki Bedava Biletler Vatandaşın Cebinden Çıkıyor! CHP Kocaeli Milletvekili Mühip Kanko, Türkiye Büyük […]
Astronomiden farklı bir alan olan ‘Astroloji’, medya organlarında bazı astrologlar tarafından gülünç hale getiriliyor. Bu durum, astronomiye de zarar veriyor ve astronomlar bu duruma isyan ediyorlar. Televizyon programlarında […]
Kocaeli’nin Yuvacık Barajına giderek açıklamalarda bulunan DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, barajdaki su seviyesinin düştüğünü ve önlemlerin […]
Kocaeli Milletvekili Mühip Kanko’danKuzuyayla’daki Orman Katliamına Sert Tepki! Kocaeli’nin Kuzuyayla bölgesinde yaşanan orman katliamıyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi […]
Gergerlioğlu, “Uygur Türklerini satmanız karşılığında mı bu anlaşma yapıldı?” DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, AK PARTİ’li Yaşar Kırkpınar’a […]
Türkiye’nin yüzde 90’ı açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşıyor Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı Hüseyin Alpay, Türk-İş’in 2024 […]
Gemlik’te, hipermarket ve zincir yemek restoranlarıının bulunduğu yoğun bölgelerde dilencilik yapan yabancı uyruklu şahıslar, zabıta ve emniyet ekiplerini harekete geçirdi. Dilencilerin arama kaydı olan […]
Kocaeli/ Gebze Bölgesinde 86 değişik işletmede 2000’i aşkın konteyner şoförü çalışıyor. Bu işletmede işverenler, çalışan şoförlerin 4857 Sayılı İş Kanunu […]
“Açlık sınırının altındaki her maaş iktidarın ayıbıdır” Milliyetçi Sol Parti Genel Başkanı Hüseyin Alpay, “Açlık sınırının 19 bin lira olduğu […]
Sneijder’den Comanchero suç örgütü hakkında açıklama! “Kazanç sağlamadım, zarar ettim ve yanlış yatırım kurbanı oldum” “Türkiye’de milyon dolarlık darbe” haberi […]