Ferman Verildiyse Dönüş Yok.

10 Ara 2013 admin Güncel 0

---

 

 

 

 

 

 

Günümüz lehçesinde kullanılan bir sözcüktür ”Kendi ölüm fermanını yazdı’ ‘kelimesi.

Ve aynı günümüz insanlarına bakınca kim ne kadar farkında acaba, bu fermanın altında kendi imzasının bulunduğuna.

Aslında biz inananlar olarak hiç birimiz Allah’ı inkâr edenler değiliz o yüzden ”inandık iman ettik” diyoruz kalb-i hislerimizle.

Fakat günlük yaşantımızda hepimiz hayatın bir yerinde rastladığımız,

Kendi sonumuzu hazırladığımız bir eylem gerçekleştirmiş olabilir ya da gerçekleştirebiliriz, bilinmez.

O sebeple kendi fermanınızı acı çekeceğiniz kadar kaybetme korkusu duyacağınız biri ya da birilerinin hayatı üzerinden değil,

Kendi hayatınızın üzerinden imzalayabilirsiniz. Dikkat!

Sonucu derin bir yara ve iyileşmeyen bir iz olarak kalır,

Ölmezsiniz belki ama hayatınızın sonuna kadar bir ”keşke”nin peşinden koşar durursunuz.

Ve sizi duyan kimse olmaz sizden başka.

İşte size kıssadan hisse!

Rivayet o dur ki, Mısır hükümdarı Fir’avn ( nam-ı diğer Firavun.) bilindiği üzere Musa peygambere ve kavmine zulûm etmiş.

Ve Mısır’da kalmaları için baskı uygulamış zalim bir hükümdardır.

Hz. Musa tarafından çeşitli delillerle çıkılsa da karşısına Allah’tan gelen bu mucizelere sırt çevirendir kendisi.

Allah-ü Teâlâ yine bu günlerden bir gün, Cebrail (a.s.)’a emir verir ve insan suretinde Fir’avn’a gitmesini emreder.

 Cebrail (a.s) aldığı emir ile Firavun’un karşısına çıkar ve o sonunu hazırlayacağı soruyu sorar.

”Benim ona bu kadar ihsânım olduğu halde, o bana karşı nankörlük ederek, bana isyan etti,

 Benim adımı kendi adına taktı ve herkesi kendisine kul köle etti.

Fir’avn :

____Ne kötü bir insan ‘dedi.

Cebrail (a.s)

___Bu adamın cezası nedir? Diye sordu.

Fir’avn burada kendi sonunu hazırlayacak cevabı verir.

____”Onu suda boğmak lazım” dedi.

Cebrail (a.s)

____ ”O halde bu hükmünü bana yazılı olarak ver.” diye rica etti.

Fir’avn da bu hükmünü yazdı verdi ve melek de alıp gitti…

…

Ve bu rivayetten anlaşılacak olan asıl sonuç buradan sonra başlıyor.

Fir’avn Kızıldeniz ikiye yarıldığında bakar ki kaçacak yol artık, teslim olma zamanı gelmiştir,

O zaman kesin helâk olacağını anladığında tam da bu anda Kızıldeniz, Hz. Musa ve kavmi haricindekileri Allah Teâlâ’nın emri ile boğdu.

O kibir o heybetli duruş yerini secdeye kapanmaya bırakmıştır, yalan da olsa.

Ve her şeyin sahibi olduğunu düşünen hükümdar, son anda imana gelir ve suya kapaklanarak Allah-ü Teâlâ’dan amân (yardım diler.)

Ve o amân dilese de inandığından değil yok olacağı korkusundandır aldığı yalancı pozisyon.,

Cebrail (a.s.) tam da burada çıkar karşısına bir melek olarak.

Ve daha önce asi köle hakkında yazdığı yazısını kendisine gösterir.

O mühür ( imza)kendisinin ölüm fermanıydı ve kendi elleri ile basmıştı bilmeden.

Ve sahibinin boynuna asarak yok olur Allah’ın sözcüsü olan Melek.

İşte” kendi ölüm fermanını hazırlamak” buradan geliyor.

Her kötülük elbette ki yerini buluyor ve zamanı geldiğinde o da son buluyor.

Ve bunu yazık ki kendi canı ile ödemek zorunda kalanlar olmadığı sürece dilerim yapılan her türlü kötülük yerini sevgiye ve hoşgörüye bıraksın.

Çünkü hayatın şifresi bu iki cümle de gizli… sevgi/ hoşgörü.

Bunları özümseyen, özümsediği kadar eylemlerine de dökebilen kişi kötü biri değildir.

İyiliklerimiz de böyledir aslında. Asla gizli kalmaz.

Mutlaka gelir bir gün eteğimizden tutar ve yol açar en sıkıntılı olduğumuz bir anda o yol çıkış kapısıdır sıkıntıdan ferahlığa giden.

Hayat böyle işte, yaptığımız iyilikler karşımıza çıkmaz diye düşünürüz oysa.

Hz. Musa sabır ederek çektiği onca eziyetin mükâfatını özgür kalarak almıştır

Ve kendi kavmini de kurtarmak istemiş o yüzden de Fir’avn ile yıllar süren bir mücadeleye girmiştir.

Ve Allah-ü Teâlâ doğru düşünen hakkı ile yaşayan her kulunu mutlaka mükâfatlandırır.

Kime iyilik yaparsanız yapın bir gün mutlaka sizi buluyor karşınıza çıkıyor,

Ya insan sureti ile ya da kendinizin üzerinden en çok istediğiniz dileğiniz size verilerek.

Yeter ki bilerek kimseyi incitmeyin ve o fermanı imzaladığınıza pişman olmayın.

O dilek ve duam ile gönlünüzdeki huzursuzluğa huzur, ömrünüze sağlık ve de mutluluk diliyorum.

Selam Saygı Ve Umutlu Dua’m İle.

---

---

---