Saadet Partisi’nin ABD’nin “Yüzyılın Anlaşması”na tepki amacıyla Yenikapı’da düzenlenen “Büyük Kudüs Miting”ine Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun yanı sıra, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Hüda Par Genel Başkanı İshak Sağlam ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da katıldı.

Mitingde konuşan İmamoğlu, “Kudüs’ün statüsü İslam coğrafyasının ortak mücadelesidir” dedi. İmamoğlu’nun Milli Gazete‘de yer alan konuşması şöyle:

“Bugün burada çok özel bir buluşmada birlikteyiz. Saadet Partisi’nin düzenlediği bu toplantıda burada olmaktan çok mutluyum. Onların tanımına göre ‘Yüz Yılın Planı’ veya ‘Barış Planı. Sözüm ona İsrail ile Filistin arasında kalıcı bir barıştan bahsedildi. Bu işin gerçek muhatabı olan Filistin orada yoktu. Kendileri yazdı, kendileri okudu. Filistin’in olmadığı yerde barış olmaz. Bu plan sadece iki tane devletin çözüm formülünü göre hareket edildi. Bütün dünya biliyor ki, Kudüs’ün statüsü tarafların rızası olmadan değiştirilemez. Kudüs’ün statüsü İslam coğrafyasının ortak mücadelesidir.

İstanbul’dan duyulsun. Kudüs’ün statüsü İslam dünyasının ortak mücadelesidir. Mescid-i Aksa ilk kıblemizdir. Evet, güçlü olan her zaman haklı değildir. Adaletin olmadığı yerde hiçbir plan hayata geçirilemez. Kudüs’e yapılan bu durum bizim nezdimizde hiçtir. Biz planı tanımıyoruz. Düşüncelerimiz ne olursa olsun hepimiz Filistin halkının yanında olacağız. Bu tavır insanlığın ortak tavrı olmalıdır. Bu tavır hakkaniyet ve adalet tavrıdır.”

İmamoğlu’nun ardından Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu kürsüye çıktı. Karamollaoğlu şunları söyledi:

“Bugün Kudüs için buradayız. Mescid-i Aksa için buradayız. Gazze için, Batı Şeria için, Ramallah için buradayız. Başkenti Kudüs olan Özgür filistin için buradayız. Sözde iki ayrı devlet kuruluyormuş; biri İsrail, diğeri Filistin.. Peki Filistin dedikleri nasıl bir devlet olacakmış? Bu devletin ordusu olmayacak. Askeri olmayacak. Kendisine ait sınırları belli toprağı olmayacak. Yani, hava ve kara sınırları olmayacak; sınır kapıları olmayacak. Hatta Başkenti olmayacak. Çünkü bu sözde plana göre Kudüs bütünüyle İsrail’e bırakılıyor. Filistin’in başkenti dedikleri yer, Doğu Kudüs’te bir kaç mahalleden ibaret. Mescid-i Aksa başta olmak üzere kutsal mekanlar İsrail’in kontrolünde olacak.”

Kaynak: Haber Sol