Latest update 3 Mayıs 2024 - 11:09
12 Nis 2023 admin Anlık, Dünya, Ekonomi, Manşet, Sürmanşet 0
Millî Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, TV5’te Buyurun Başlıyoruz programında değerlendirmelerde bulundu.
Millî Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, TV5’te Buyurun Başlıyoruz programında Adnan Öksüz’ün sorularını yanıtladı.
Kurdaş, gündeme ekonomide yaşanan olumsuz tabloyu yorumlayarak başladı.
Kurdaş, Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin katıldığı bir programda “Ülkemizin İhtiyaç ve hedeflerine odaklanarak kapsayıcı büyümeyi ve en önemlisi de insanı merkeze alan Türkiye Ekonomi modelini hayata geçirdik” şeklindeki sözlerini eleştirdi.
Ekonominin gidişatını olumlu olarak gören Bakan Nebati’ye tepki gösteren Kurdaş, “Şu anda ekonomiyle alakalı asgari ücretliye sormak lazım, esnafa sormak lazım, müteşebbise sormak lazım, dar gelirdi ücretli insanlara sormak lazım. Siz madem böyle bir model ortaya koyduğunuz niçin iki üç ay sonra verdiğiniz emeklilik maaşı ile ilgili yeni düzenleme yapma ihtiyacı duyuyorsunuz. Bunun adı model değildir, herhalde model buysa Türkiye bu modeli birazcık terk etmesi gerekir. Daha yarınını bile planlayamayan ve düşünemeyen bir ekonomi var. Emekli aylığını ve asgari ücreti açıklarken önünü görerek açıklıyor olması lazım rakamı; ama siz 2 ay sonra revize etmek zorunda kalıyorsunuz ya da temmuzla ilgili açıklamalar yapmak durumunda kalıyorsanız. Yürütmüş olduğunuz ekonomi sizin ekonominiz değil. Eğer sizin ekonominizse bu model değil ve güzel değil. o bakımdan Sayın Nebati her zaman yapmış olduğu konuşmalarından birini yapıyor. Hep bu cümleleri kuruyor buna benzer şeyler kuruyor tartışma açıyor. Bugün Türkiye’de uygulanan ekonomi küresel sistemin dayattığı ekonomik anlayışın ta kendisidir. Hiç sağına soluna bakmaya gerek yoktur. Türkiye bugün faizci bir ekonomi yönetiyor ve paradan para kazanmayı destekliyor borçlanmaya dayalı bir ekonomik anlayışı hala devam ettiriyor. Enflasyonu dizginleyebilmiş değil enflasyon artışı %50’lerin üzerinde resmi rakamlara göre söylüyorum” dedi.
Erdoğan iktidarının büyük bir ekonomik yıkıma denen olduğunu ve gelecek nesilleri borçlandırdığını ifade eden Kurdaş, “Devletseniz her yerde beraber yürüyor olmanız lazım. Yani gemisi yaparken ekonomiyi de güzel yönetiyor olmanız lazım. Savunma sanayinde önemli işler yapılıyorken o zaman sizin bir şekilde Türkiye’yi borçlandırmıyor, cari açık da verdirmiyor olmanız lazım. Nesilleri borçlandırmakla ilgili bir durumla karşı karşıyayız. Yarın değil, bakın kendimizi değil, belki kendimi kendi çocuklarımızı da değil, belki de onların çocukları şu an borçlandırıyor. Üstelik de bu millet bir de zamanında yaşıyorken, varken bir mutlu olsun. Yani ekonomiyi de yönetin bir zahmet yönetin. Şu israfı, şu yolsuzluğu, şu şatafatı, şu lüksü bırakın. Neredeyse nüfusun büyük bir çoğunluğu açlık sınırı, yoksulluk demiyorum açlık sınırında yaşıyorken şu şatafattan, lüks makam araçlarından, saltanattan şu gösterişten vazgeçin. Bunlar karın doyurmuyor, bunlar bu milletin sofrasından, sizin lüksünüze şatafatınıza, gösterişinize gidiyor. O bakımdan güzel şeyler yapılıyorken ama bütünüyle öbür taraftan da o şu çöküntüyü de o yaptıklarınızla kapatmanız mümkün değil. Çünkü vatandaş yaşamak zorunda, her ay kirasını ödemek zorunda, servis parasını ödemek zorunda, çarşıya pazara gitmek zorunda yani hiçbir şey yemiyor olsa dahi süt almak zorunda, ekmek almak zorunda, ayda bir iki kilo peynir almak zorunda. Peyniri bile almakta zorlanıyor ve kira ve faturaları var” ifadelerini kullandı.
Ekonomik krizin ortaya çıkardığı tabloyu verdiği çarpıcı örnekle gözle önüne seren Kurdaş, “Bugün hangi ekonomikle konuşursanız konuşuruz. Hatta AK Parti iktidarının içerisindeki AK Parti’nin ekonomisini beğenenlerle de konuşsanız ‘2001 verileri mi yoksa 2023 verilerini mi istersiniz’ diye sorsanız, Türkiye’de ekonomi veriler olarak inanın bütün ekonomistler 2001’deki ekonomik verileri tercih ederler. 20 yılda geldiğimiz sonuç 2001’de bir hükümeti koltuğunda neden, iktidarından eden, ekonomik krizi ister hale geldi Türkiye. Çünkü alım gücü daha yüksektir. Carı açık bu kadar değil, benzin fiyatları bu kadar değil, borçlanma bu kadar milyar dolarlar değil, iç ve dış borç bakımından söylüyorum. Üretim yine sıkıntılı da olsa üretim hakikaten var ve Türkiye’nin kendi kendini yeterlilik oranı bugünkü yeterlilik oranından çok daha fazla. En azından tarımla ilgili ciddi anlamda problemlerimiz yok. Patatesi soğanı konuşmuyordu. Et işte etin 3 kilosu et 1 gram altın. Yani altınla yarışan bir et fiyatları ile karşı karşıyayız” diye konuştu.
Program moderatörü Adnan Öksüz’ün “2001’den 2023 yılına kadar Erbakan Hoca bu ülkeyi yönetiyor olsaydı acaba nasıl bir Türkiye tablosu olurdu, nasıl bir tablo ortaya çıkardı? Milli Görüş 20 yıldırı iktidarda olsaydı nasıl bir Türkiye olurdu” sorunu yanıtlayan Kurdaş, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Aslında bu iktidar sık sık biliyorsunuz 1930’ları 1940’ları hatırlatır, işte koalisyon hükümetlerini hatırlatır. Böyle şeylerle hafıza yoklamaları yapar. Aslında asıl hafıza yoklamasının doğru örnekle yapmak lazım. Cumhuriyet tarihinin en doğru örneği 54. Erbakan hükümetidir. Yani bir hükümetin kendisini kimle kıyaslaması gerekiyor, 54. Erbakan Hoca hükümetiyle. Aslında 54. Erbakan hükümeti bu anlamda Cumhuriyet hükümetlerin içerisinde yıldızı parlayan bir hükümet. Doğal olarak kim sosyal politikalarla ilgili bir kıyas yapacaksa ‘Erbakan ne yapmış’ diye bakması gerekir. Ekonomi ile ilgili bir kıyas yapacaksa ‘Erbakan’ın hükümetinde neler yapılmış biz neler yapabilmişiz’ diye bakması gerekir. Doğru iktidar döneminde yapılmışlarla iktidarların kendisine kıyaslamasında fayda var. Bu anlamda da sorununuz önemli. Bakınız 11 aylık bir iktidar dönemi yaşandı. İşçi, çiftçi, sanayici ve esnaf toplumun tamamı o 11 aylık iktidarda hak ettiğini alabilmiş bir toplum vardı. Diğer taraftan da yatırımlar katma değerli yatırımlar. Yani bugünkü gibi asfalt değil, borçlanarak nesilleri borçlandırarak yapılan katma değersiz, üretimsiz, asfalt, bina, yatırımları değil; fabrika ve üretime dayalı yatırımlar ve tarımın çiftçinin desteklenmesiyle ilgili konular. 54 Erbakan hükümetinde ayrıca iç ve dış borçlanmaya gidilmeden, ‘Havuz Sistemi’ ile dengeli ekonominin olduğu hakça bir paylaşım vardı. Hem ‘Havuz Sistemi’ hem de borç almadan ve gerçekte faiz düzeniyle mücadelenin aslında en önemli örneğidir. Yani o 11 ayı 20 yıla çarptığımız zaman herhalde Türkiye bugün farklı bir ülke olurdu. Sayın Erdoğan 2012’de 2013’te 2023 diyordu, 2023’ü hedef gösteriyor ve Türkiye dünyanın 10 ekonomisi olacak diyordu bugün herhalde 16. büyük ekonomiden 20. ekonomisine düşürdü. 10 ekonomi olacak diyor ama Erbakan Hoca 50 yıl önce Erbakan hükümetinin modeliyle Türkiye’de ekonomi ve Türkiye yönetiliyor olsaydı zannediyorum bugün Türkiye ekonomiler bakımından dünyada ilk beşe çok rahat girerdi. Bak ilk onda demiyor çünkü bu nüfus gücü, emek gücü, Türkiye’nin tarım gücü çok önemli. Ayrıca endüstri bitkiler bakımından bunlar çok önemli. Öbür taraftan 54. Erbakan hükümeti rantiye musluklarını kesti, yolsuzluğu ortadan kaldırdı, bütçeyi faize teslim etmedi. Düşünün 20 yıl boyunca herhalde kamyonlarla dolarlar her ay faize gidiyor. Bu sadece 20 yılda 500 milyar dolar faiz vermiş AK Parti. 500 milyar dolarla Türkiye’yi birkaç kez kurarsınız. İşte o bakımdan Erbakan Hoca’nın işte ekonomik modeli dediği şey aslında Nebati’nin kurduğu cümle o. Gerçekten de küresel sistemin dışında davranan, buna göre ekonomik modeller ortaya koyan, IMF değil sadece dış borç ve iç borçlanma yapmadan hiçbir faizcinin kapısına gitmeyen, Hazine’nin, Merkez Bankası’nın kasasına hiçbir rantiyecinin hortumunu yöneltmeyen tek iktidar 54. Erbakan hükümetidir. Erbakan Hoca’nın Türkiye’yi bir 20 yıl yönettiğini şöyle bir hayal ettiğiniz zaman herhalde Avrupa, gerçekten de dünya bugün Türkiye’yi konuşur olurdu. Her bakımda bir defa müreffeh olan bir ülkede, hakça paylaşımın olduğu bir ülkede adalet de tesis edilir, sosyal dokuda sağlamlaşır ve müttefikler de çoğalır, hakiki müttefikleri, dostları da çoğalır. Şimdi baktığımızda her zaman biz işte küresel sistem diyoruz, güya Nebatı onun itirazlarını yapıyor, öbür taraftan küresel ne kadar aktör varsa neredeyse hepsinin bir şekilde stepnesi haline geldik, açık pazarı oldu Türkiye. Zaten şu kur meselesi ile birlikte bu durumdayız. Bizim bütün zenginliklerimiz, varlıklarımız bir şekilde sömürülüyor. AK Parti hazırladığı bütçelerle bu küresel sistemin, dünya küresel sisteminin Türkiye’yi sömürmesinin kanununu çıkartıyor. Bütçe kanunları küresel sistemin Türkiye’yi sömürmesini kanunlarıdır. Çünkü biz orada o kanunlarla bütçelerle birlikte borçlarla ve faiz ödemeleri üzerine bütün kaynaklarımızı seferber ediyoruz.”
18 Nis 2023 0
23 Kas 2022 0
28 Haz 2022 0
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, 1 Mayıs işçi bayramında grevdeki Mersen işçilerini ziyaret etti. Konuyla ilgili bakanlığa soru […]
İstanbul’da binlerce konut inşa eden İMC Turizm İnşaat, Edremit Körfezi’nde ilk projesini Burhaniye Ören Ayaklı mevkisinde ‘Şefika Hanım Evleri’ projesini […]
Rekabet Kurulunun 26.07.2023 tarihli ve 23-34/644-M sayılı kararıyla Adana, Antalya ve Gaziantep illerinde faaliyet gösteren oto galerilerin 4054 sayılı Rekabetin […]
Mot Grup Bilişim Limited Şirketi’nin yeniden satıcılarının satış fiyatlarını tespit etmek ve internet satışlarını kısıtlamak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen’e tebrik ziyaretinde bulundu. “Belediyelerimizde, değişim sürecinde dikkat etmemiz gereken çok […]
BAŞKAN SANİYE BORA FIÇI, 1 MAYIS’TA BELEDİYE ÇALIŞANLARIYLA BULUŞTU Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma […]
Yaşasın Onurun ve Emeğin Mücadelesi! “İşçi ve Emekçinin onurlu mücadele günü olan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü yürekten kutluyorum”diyen […]
Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görev yapan Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, sağlıklı beslenmeye yönelik yemek […]
İktidardaki AK Parti ise 2. çıktı. Üstelik TBMM’de çoğunluğu da yok. MHP bastonuyla yürüyor. Türkiye bu iktidarla artık huzuru göremez […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu’na tebrik ziyaretinde bulundu. İlk 5 yıllık dönemlerinde, Bakırköy özelinde […]