Bedeli 15 Temmuz’da Ödendi

23 Ağu 2016 Yusuf Ünel Köşe Yazarları, Sürmanşet, Yusuf ÜNEL 0

---

Merhaba, Uzun süredir iş yoğunluğumdan masa başına oturup iki satır yazma imkanı inanın bulamadım. Yazacak, çizecek, karalayacak o kadar söz var ki, en iyisi susmak. Belki susarsak daha çok seslenmiş oluruz dedik. Hepimizin içi doldu taştı. 15 Temmuz gecesi hepimiz için bir milad, yeni bir takvimin neredeyse başlangıcı oldu. Hiç kimsenin aklının uzundan bile geçirmediği bir şey aniden olmuştu çünkü. Darbe. Yada Terör saldırısı. Adını ne koyarsanız koyun. Günlerden Cuma ve herkes hafta sonunun ve yaz aylarının rutin değerlendirmeleri olan, tatil, düğün, pazar alışverişi, sinema, evde kitap okuma vs.. gibi planları vardı. Ancak, evde ki hesap çarşıya uymadı. Yarının planlarını yapan, geçim derdi ile günü kurtarmaya çalışan gariban vatandaş nereden bilsin bir gece tarih yazacağını… Şanlı tarihine altın harflerle bir destan daha yazacağını… Hazırdı sanki. Dolmuştu. Bekliyordu o, kutsal emri. Uzun süredir boğulmuştu şehit cenazelerinin haberleri ile. Boğazları düğümleniyor, kızıyor öfkeleniyor, hep içine atıyor ve tek ses söylüyordu; ” Vatan Sağ Olsun ” Oldu da o gece Cumhurbaşkanının canlı yayında hava meydanlarına,sokaklara, meydanlara çıkın çağrısına tereddütsüz uyan Aziz Milletimiz,Vatanına,Bayrağına ve Dinine sahip çıkarak bu topraklarda söylenecek son sözün kime ait olduğunu bütün dünyaya bir kez daha gösterdi. Kutluyorum.  Bir kez daha herkesten Allah razı olsun diyorum…

***

 

O gece hepimiz coştuk, ölmek için meydanlara, sokaklara,hava alanlarına çıktık. Tıpkı 14,15 yaşında ki çocukların, ecdadımızın Çanakkale de 100 yıl önce yaptığı gibi korkusuzca cepheye koştuk. O gece çocuklar gibi şendik. Vatan için şehit olmak için bir fırsat doğmuştu. Belki hain içerideydi,bel ki dışarıda. Kanayan bir yara vardı. İrin toplamıştı. Kusmayı bekliyordu. O gece bütün pisliğini, ekmeğini yediği, suyu içtiği topraklara haince kusmaya karar verilmişti. Herkes bir plan bir hesap yapıyordu. Unutmuşlardı bu topraklar ve bizler Allah ve Resulünün gözetimindeydik. Ve her zaman olduğu gibi Türk Milleti Allah’ın yardımı ile galip gelen Aziz Türk Milleti oldu. Ne mutlu bizlere,Ne mutlu o gece çoluk çocuk demeden ilahi emre itaat etmeye koşanlara.

 

 

***

 

 

Bu yaşananlardan sonra, olayların ilk dakikalarında da bizim sonradan haber aldığımız bazı olaylar yaşanmıştı. Komuta kademesinde Genel Kurmay Başkanı rehin alındı haberleri gelmeye başladığında, biz orada ne oluyor ne bitiyor bilmiyor,sadece tahmini yorumlar yapıyorduk. Sonradan hepimizin öğrendiği gibi Hulisi Akar’ın odasından çıkan  Orgeneral Semih Terzi, karşısında duran Özel kuvvetler Komutanlığına bağlı Ömer Halisdemir isimli Astsubay’a bundan sonra komutanın benim diye sesleniyor. Orada yaşananları isterseniz kısaca hatırlayalım ;

ŞEHADET EMRİ

İşte o andan itibaren yaşananları Zekai Paşa göz yaşları içinde şöyle anlattı:

“Başçavuş Ömer Halisdemir’i aradım, Ömer benim koruma astsubayımdır. Ömer’e, “Sana, vatanımız ve milletimiz adına tarihi bir görev veriyorum. Tuğgeneral Terzi vatan hainidir, isyancıdır. Onu, karargâha girmeden öldür! Bunun sonunda şahadet var. Biliyorsun seninle 20 yıllık beraberliğimiz var. Hakkını helal et” dedim.

EMREDERSİNİZ KOMUTANIM

Ömer Başçavuş, sonu ölüme varan emir üzerine vakur bir sesle Zekai Paşa’ya hitaben, “Baş üstüne komutanım, hakkım helal olsun. Siz de helal edin” dedi.

CUNTA KARARGÂHA GİREMEDİ

Bu sırada darbeci general Terzi helikopter pistinden karargaha yürüyordu. 10 kişilik koruma ekibi etrafındaydı. Tam karargah binasının girişinde ÖKK Koruma Astsubayı Başçavuş Ömer Halisdemir tarafından durduruldu.

Terzi ve korumaları “Karargâha giremezsiniz. Zekai Paşa’nın emri” demeye kalmadan kendisi etkisiz hale getirmeye çalışan özel time rağmen namlusuna mermiyi sürdüğü tabancasını çekti darbeci Terzi’yi alnından vurdu. Halisdemir ise 10 koruma tarafından ateş edilerek, başına ve vücuduna isabet eden 30 kurşunla şehit düştü……

 

***

15 Temmuz hepimiz için bir tarihi gece idi. O günden sonra hepimizin anlatacak çok şeyi oldu. Belki de yeni nesil gençliğe Bayrak nedir? Vatan nedir ?, Millet nedir?sorularına hep birlikte tek yumruk olarak ders verdik. Geleceğe güzel bir miras bıraktık.

Ben tam bu yazıyı hazırlarken sosyal medya arkadaşlarımdan Sayın Fazıl Şenel Beyefendinin kendi yaşadığı bir olayı kendi hesabından paylaştığı bir hatırayı siz saygıdeğer okurlarıma aktararak sözlerimi sonlandırıyorum;

Bugün Bodrum’dan Didim’e giderken, yolda zeytinyağı satan bir yere uğradım. Amacım doğal zeytinyağı almaktı. Oradaki satıcı nereli olduğumu sordu. -Niğde Bor, demem üzerine: -Şehit astsubay Ömer Halisdemir’in memleketi hemi, dedi. 5 litrelik zeytinyağı 5 kiloluk ta zeytin getirdi ekstradan. -Bunlar fazla. Ben bu kadar istemedim amca, dedim. Bunları şehit Ömer Halisdemir’in babasına benden hediye et, ellerini de benim için öp, haklarını bize helal etsinler, bolbol selam ve dua et evlat, dedi. Parasını vermekte ısrar ettim. Bedelini 15 Temmuz’da Ömer Halisdemir’in kanıyla ödediğini söyledi.

 

Saygı ve Sevgilerimle

---

• 15, Temmuz, Ünel, Yusuf

---

---