Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
21 Ara 2019 Yusuf Ünel Köşe Yazarları, Manşet, Manşet Yanı, Sürmanşet, Yusuf ÜNEL 0
Çin zulmünün yoğunlaştığı şu günlere denk gelen yaşam koşullarına çare arayıp duruyoruz. Herkes kendi ekseni etrafında dolaşıp dururken bir dokunup bin ah işitiyor. Vay efendim şöyleydi, vay efendim böyleydi, sövmeler, tu kakalar, ver yansınlar, vergeli kuranlar ve dahası…
Ülkemizde yaşanan intaharlar, çocuk istismarları, tecavüzler, kredi borçluları, dağılan aileler hep bir ekonomik ekimin verdiği meyveler. Ya da ben öyle sanıyorum. Ülkemizde yaşananlar sadece beni üzmüş olamaz. Konuşabildiğimiz, dertleşebildiğimiz birkaç insandan aldığımız sosyal mesajlar bunlar.
Türk tarımının geldiği nokta ve benimde yakından ilgilendiğim bal, süt, tereyağ, organik tavuk ve hakiki köy yumurtası işleri ile sadece okurlarımız akkitap hediyesi değil, gelecek nesillerin sağlığı ilede ilgilendiğimizi söyleyebilirim. Gal arısını şimdilerde hükümet kaldırmaya çalışıyor. Bu sene kestane balı alamadık. Kestane ağaçları İtalya’dan gelen ( getirilen) GAL ARISI nedeniyle zarar gördü.
Bütün bunlardan sonra çalıştığı kamu kurumuna getirdiği icra nedieniyle disiplin kurulan sevk edilen, kamu idarecileri ve sendika temsilcilerinden oluşan heyetin oy birliği ile iki yevmiye ceza kesilen işçi kardeşlerimiz de cabası. Sendikacı arkadaşları adalaetinden dolayı kutluyorum da kamu kurumunu temsilen oy veren arkadaşları anlayamadım. Verdiğimiz maaş işçi kardeşimizin yaşam koşullarına yetmemiş, bitridği icraların ödendiği süreler zarfından doğan gecikme faizlerinden dolayı kuruma icra gelmiş. Bari destek ollaım da işçimiz kendisini toparlasın, çoluk çocuğunun rıszkını kesmeyelim dememiş, diyememiş. Ne diyelim. Bu meseleyi de Allah’a havale ettik.
Toplumlar canlı organizmalar olduğu kadar siyasi varlıklardır. Dolayısıyla kendi içlerinde ki hatalara göz yumdukları vakit, bozulmayla karşı karşıya kalabilirler. Yakın siyasi tarihimizi inceleyecek olursak bunun canlı örneklerini görürüz. Kamusal alanlarda yapılan ve vicdanları derinden yaralayan, dini ve ahlaki yasalara uygun olmayan davranışlara ses çıkarmayan kurum, kuruluş, ve toplumlar hep yok olup gitmişlerdir. Özellikle de Allah’ın lanetini alarak. Nitekimn Yüce ALLAH Kur-an-ı Keriminde Lut kavmini yok etme hikayesini anlatır. Gece teheccüd namazına kalkan yaklaşık 80 bin kişi olmasına rağmen, toplumda yaşanan ahlaki olaylara ses çıkarmadıklarından, bana dokunmayan yılan bin yaşasın dediklerinden dolayı helak olup gittiler…
Bütün bunlardan sonra hem Çin’de yaşanan olaylara bir gönderme yaparak tepkimizi bir kez daha köşmizden gösterelim, hemde dünya da yaşanan olaylara şık tutacak yaşanmış bir hikayeyi aktaralım.
Bir zamanlar Çin’de bir adam o kadar aç ve bitkin düşmüştü ki, dayanamayıp bir armut çaldı..
Adamı yakalayıp cezalandırılmak üzere İmparator’un karşısına çıkardılar. Hırsız İmparator’u görünce ona şöyle dedi;
“Değerli efendim, çok açtım,
dayanamadım çaldım ve yedim. Beni affetmeniz için yalvarıyorum. Eğer affedersiniz size paha biçilemez bir armağanım olacak..”
İmparator dudak büker;
“Senin gibi birinde paha biçilemez ne olabilir ki?”
Hırsız, avucunun içindeki armut çekirdeğini uzatır ve;
“Bu çekirdeği ekerseniz bir gün içinde altın meyveler veren bir ağacın yeşerdiğini göreceksiniz..”
İmparator kahkaha atarak;
“Ek o zaman, altın meyveleri görünce affederim seni..” dedi.
Yoksul adam;
“Haşmetlim bu tohumu ben ekemem çünkü ben bir hırsızım..
Bu tohumu ancak, ömründe hiç
çalmamış, başkalarına hiç haksızlık yapmamış, yalan söylememiş biri ekebilir. Tohum o zaman gücünü gösterir, aksi takdirde onu ekeni zehirler, tarif edilemez acılarla öldürür. Sultanım, bu tohumu ancak siz ekebilirsiniz..”
İmparator irkildi, suratını astı, bir süre düşündü, sonra hırçın bir sesle;
“Ben imparator’um bahçıvan değil, o tohumu başbakana ver eksin de altın meyveleri görelim.” dedi..
Yoksul adam, tohumu başbakana uzatınca başbakan telâşe içersinde İmparator’a dönüp itiraz etti.
“Ben ekim biçim işlerinde çok beceriksizim efendim, sihirli tohumu ziyan ederim. Bence bu tohumu hazinadar başı eksin..”
Hazinadar başı da hemen bir bahane buldu ve bu görevi başkasına devretti.
Bir bir orada bulunan herkes sudan sebeplerle tohum ekme görevinden kaçındılar..
Sonra İmparator, doğan sessizliğin içerisinde bir süre düşündü. Başı önünde başbakana, hazinadara ve bütün görevlilere dik dik baktı ve;
“Hadi bakalım bu hırsız bahçıvana tohumun nasıl altın meyve verdiğini hep birlikte gösterip sevindirelim.” dedi.
Cebinden bir altın çıkarıp yoksul adamın tutması için attı.
Herkesin ceplerinden sessiz sedasız birer altın çıkarıp adama vermesini izledi..
Sonra da gülerek;
“Bas git buradan be adam, bugünlük bu ders hepimize yeter.” dedi..
Ortalığın toz duman olduğu şu günlerde tohumu ekecek temiz kimse var mı dersiniz??
Hikayeden sonra soru şu; sizce altın yumurtlayacak armut’u ekecek insan var mı?
Hadiste belirtildiği gibi; Nasıl yönetilmek isteniyorsanız, öyle yönetilirsiniz. Kimseyi suçlamanın alemi yok.
04 Nis 2024 0
27 Eyl 2023 0
07 Eyl 2023 0
29 Ağu 2023 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]