Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, Bilali Yıldırım’ın TV5’te sunduğu ‘Buyurun Başlıyoruz’ programında gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı.
Türkiye’de özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sonrasında sıkça konuşulan ‘ittifak’ kavramı üzerinde duran Kurdaş, ittifak olgusunun ortak paydalarda bir araya gelme anlamı taşıdığını söyledi.
“TÜRKİYE ŞU AN İTİBARIYLA KOALİSYONLA YÖNETİLİYOR”
Millet ve Cumhur İttifakı’nın siyasal işbirliğine değinen Kurdaş, bugünkü AKP iktidarının bir koalisyon iktidarı olduğunu vurguladı.
Kurdaş, Cumhur İttifakı’nın koalisyon olduğunu şu şekilde ifade etti:
“Aslında bir koalisyon yapısı içerisindeyiz. Niçin? Çünkü seçim kanunu değiştirilirken Cumhur İttifakı’nın içindeki bir partinin menfaati için bir ayıklama yapıyorsunuz. Diğer taraftan büyük ortak için ise farklı bir tercih yapıyorsunuz. Birisi yüzde 7 barajı diğeri ise ittifak içinde oyu az olan partilerin hiç milletvekili alamaması ile ilgili son durum. Biri AKP’nin çok işine yarıyor, diğer ise MHP’yi barajın üstünde tutuyor gibi görebiliriz. Bu durum Türkiye’nin gündemine nasıl geldi? Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu dedi ki ‘Artık şartlar değişti, ittifakının içerisinde başka üçüncü ittifaklarda olabilir’ dedi. Bu önemli bir açıklamaydı… Çünkü bu ittifakla ilgili başka cümleler kuruluyordu. İktidar bir düzenleme yaptı. Sonra seçim kanunu da değişti şartlarda değişti. Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu da o açıklamayı yaptı ve bir haftadır da Sayın Karamollaoğlu’nun bu teklifi tartışılıyor ve konuşuluyor. Kimileri ‘ne oluyor’ diye bakıyor kimileri ise endişe ile bakıyor. Karamollaoğlu’nun ortaya koyduğu formül toplumda karşılığı olan bir formüldür. Sanki beklenen bir teklif olarak yankı buldu. Ve Karamollaoğlu böylece çok net ve anlaşılabilecek bir teklifi Türkiye kamuoyunun gündemine sokmuş oldu.”
“SAADET PARTİSİ BİRLEŞTİRİCİ GÜÇ”
Türkiye’de siyasal bir tıkanıklığın olduğunu ifade eden Kurdaş, Saadet Partisi’nin özgül ağırlığıyla önemli bir görev ifa ettiğini kaydederek şöyle devam etti:
“İktidar ve muhalefet arasına duvarlar örülüyor ve iktidar, muhalefetle diyaloğu kesiyorsa, hatta toplumla iktidar arasına duvarlar örülmektedir. Bu duvarları aşmak gerekir. İşte bunun içinde Saadet Partisi üçüncü bir ittifak önerisini ortaya koymuş ve altılı masada bu türden bir ittifak için kurulmuştur. Diyalog zemini tesis etmek için kurulmuştur. Saadet Partisi’nin üçüncü ittifak teklifi diğer altı siyasi partinin bir araya gelmesi de engel değildir. Saadet Parti’yle ilgili Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la da müzakere görüşmeleri yaptı. Bu altılı masadan önce Erdoğan ile görüşmüş bir Karamollaoğlu var. Bir iktidar düşünün hiçbir konuda kendisini kabahatli bulmuyorsa ayrıca AKP’li bazı milletvekilleri ‘millet sıkıntıda ama biz bundan sorumlu değiliz’ gibi aklı ziyan açıklamalar yapıyorsa ve her şeyi dörtlük yaptığına inan bir iktidar varsa, böyle bir durumda bunlarla ‘neyi, nasıl’ konuşacaksınız müzakere edeceksiniz? O zaman ister istemez diğer siyasi partiler topluma bir şey vermek zorunda, umut vermek zorunda, bir zemin oluşturmak zorunda ve altılı masa gibi ittifaklar da doğal olarak kurulur.”
” FİLİSTİN DAVASINA İHANET…”
Filistin’de Mescid-i Aksa’da Siyonist İsrail rejiminin zulümleri üzerinden AKP iktidarını ve Türkiye’deki belirli çevreleri sert dille eleştiren Kurdaş, şu şekilde konuştu:
“İsrail’i görmemek için bu hükümetin, bu iktidarın Filistin davasına yaptığı ihaneti görmemek için bir masa var diyoruz, o masanın altında başka bir şey arıyoruz. Bir taraftan da orada Filistinli çocukları görüyorum, belki o yaştaki çocukları bakkala göndermiyoruz. O yaştaki çocuklar senin benim adıma orada eli silahlı İsrailli katillerin karşısında direniyor, cihad ediyor. Buna bir taraftan üzülüyorum ama oradaki o şuuru o çocukları gördükçe de seviniyorum. O görüntüler karşısında bu ümmet eğilmez diyoruz, bu ümmet Filistin Mescid-i Aksa’yı bu Yahudi’ye vermez diyoruz. Ama bir şeyler yapmak lazım.”