Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
21 Tem 2017 admin Güncel, Manşet, Manşet Yanı, Sürmanşet 0
SBÜ Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Uzmanı Dr. Hatice Kaya Özden, vatandaşlara yaz mevsiminde güneşin cilt üzerindeki etkileri ve yapılması gerekenler hakkında önemli bilgiler aktardı.
Güneşin Cildimiz Üzerindeki Etkileri ve KorunmaYöntemleri:
Güneş ışınları gezegenimizdeki hayatın devamlılığı için mutlak gerekli olmakla birlikte maruziyetin derecesine bağlı olarak insan sağlığı üzerinde çok sayıda zararlı etki gösterebilmektedir. Yeryüzüne ulaşan solar radyasyonun % 10’unu ultraviyole (UV) ışınları oluşturmaktadır. Hem UVB, hem de UVA deride eritem ve bronzlaşma yanı sıra deri yaşlanması ve karsinogenezisten de sorumludur. Güneş ışınlarının en dik geldiği öğle saatlerindeki UV ışınlarının % 10‘u UVB, % 90’ı UVA dan oluşmakta iken UVB’nin yoğunluğu akşam saatlerine doğru azalmaktadır. UVA ise gün boyu sabit kalmaktadır.
Yaz aylarında 10.00-16.00 arasında mümkün olduğunca dışarıya çıkmayın
Güneş Işınlarından Korunma Yöntemleri:
Güneş ışınlarının zararlı etkileri maruz kalınan radyasyonun miktarına, yoğunluğuna ( örneğin ekvatoral bölgede, akdeniz iklimine sahip coğrafyalarda, bulutsuz güneşli yaz mevsiminde en fazladır), bu ışınlara maruz kalınan süreye ve sıklığa, kişinin cilt tipine göre değişmektedir. Bronz bir tene sahip olma isteğindeki artış yaz aylarında sahillere kış aylarında ise solaryumlara giden kişi sayısını arttırmıştır. Bununla orantısal olarak da melanom gibi cilt kanserlerinin de görülme sıklığındaki artış insanların ciltlerini takip etme ve gelişebilecek olası bir riske yönelik daha bilinçli hareket etmesini sağlamıştır. Öncelikle güneş ışınlarının yararlı etkilerinden faydalanmamız gerekliliği de unutulmayarak hedefimize güneşe gerektiği kadar maruz kalmayı öğrenmeyi koymalıyız. Bundan kastımız UV nin zararli etkilerinin en fazla olduğu güneş ışınlarının en dik geldiği öğle saatlerinde- ki bu saatler mevsime, yaşanılan şehre göre değişmekle beraber ülkemiz için standardizasyon verecek olursak -10.00-16.00 arasi- mümkün olduğunca dışarıda bulunmamaya gayret etmeliyiz. Mümkünse sıkı dokunmuş,açık renkli güneşten koruyucu özellikli giysiler giymeli ve baş çevresini yaklaşık 10 santimetre genişliğinde çevreleyen geniş kenarlı şapkalar takmalı ya da şemsiye kullanmalıyız. Kataraktı önlemesi amacıyla UV absore eden güneş gözlükleri kullanmalıyız. En önemli nokta ise cildinize dışarıya çıkmadan 30 dakika önce geniş spektrumlu (UVA/UVB) ve yüksek SPF (güneşten koruma faktörü) içeren koruyucu ürün sürülmesidir. Güneş ışınlarının en faydalı tarafı ise cildimizde D vitamini sentezini uyarmasıdır. Bunun için yaz aylarında haftada 1-3 gün, kol ya da bacak bölgesinin 15-20 dakika kadar güneş altında kalması yeterlidir. Güneş kremi kullanmak bu düzeyi etkilemeyeceği için güneş koruyucu kullanımından kaçınılmadan ve süreye uyarak güneşlenmeye dikkat edilmesi önemlidir.
Güneş Koruyucularının Özellikleri Nedir :
Güneş koruyucularının etkinliği üzerindeki SPF (Sun Protective Factor-güneş koruyucu faktör) değerine göre belirlenir ve bu değer UVB ışınlarına karşı koruma gücünü yansıtır. UVA ya karşı koruyuculuk ise PF (Protective Factor) olarak ifade edilir. Örneğin güneş koruyucu sürmeden 5 dakika içerisinde eritem (kızarıklık) oluşan bir cilde SPF 30 olan bir ürün kullanıldığında bu kızarıklığın oluşmasına kadar geçecek süre 150 dakika olacaktır. Ancak bu değere ulaşmak için ortalama bir yetişkinin bir seferde tüm vücuduna yaklaşık 30 ml(yaklaşık 2 yemek kaşığı) güneş koruyucu ürünü sürmesi gerekmektedir (2mg/cm2). Yani özetle aldığınız güneş koruyucunun SPF değeri ne kadar önemli ise sürme miktarınız da o derece kıymetlidir. SPF değerinin daha çok artması koruyuculuğunun da aynı derece arttığını göstermemektedir. Yani SPF 30 ile 50 arasında %3-5 koruma farkı vardır. Ancak bu fark açık cilt rengine sahip bireyler için önemlidir. Güneş koruyucu özellikle dudak üstü, burun, yanaklar, kulaklar, boyun, sırt, eller, kolların dış yüzü, ayak üstleri, saçsız baş derisine sürülmeli, yüzme ve aşırı eforlardan sonra her 2-3 saatte bir tekrarlanmalıdır. Topikal güneş koruyucular fiziksel (inorganik-foton yansıtan) ve kimyasal (organik-foton emici) olarak ikiye ayrılır. Fiziksel güneş koruyucular titanyum dioksit veya çinko oksit içeren, ciltte beyaz kirecimsi bir doku bırakarak cildin üst tabakasını saran ve hem UVA, hem de UVB ışınlarını direk yansıtarak koruma özelliğine sahip güneş koruyuculardır. Komedojenik (sivilce oluşturabilen) olması, kıyafetleri boyayabilmesi ve kozmetik olarak kabul edilebilirliği düşük olması sebebi ile yeni geliştirilen nanoteknoloji sayesinde mikronize formulasyonlar içeren ürünler geliştirilmiştir. Özellikle çocuklarda, hassas cilt yapısı olanlarda ve uzun süre güneş altında çalışanlarda bu tarz ürünler tercih edilmelidir. Kimyasal güneş koruyucular ise derinin alt tabakalarına kadar ulaşarak UV ışınlarını absorbe etmektedir. Sistemik emilimi son derece az olmakla beraber iki yaş altında kullanımı önerilmemektedir. Fiziksel koruyuculara göre kozmetik açıdan daha kabul edilebilir olsa da alerjik yan etkilere daha sık rastlanmaktadır. Tüm bu nedenlerle hastalarımızın bir dermatolog önerisi ile cilt yapılarına uygun doğru güneş koruyucu ürünü tercih etmeleri gerekir.
Son zamanlarda güneş koruyucuların kanserojen etki oluşturduğuna dair haberler ve çelişkili yayınlar ortaya çıkmaktadır. Ancak bu artışın güneş koruyucuların doğrudan cilt kanserine yol açmasından ziyade, kişilerin güneş koruyucu sürmenin verdiği rahatlık ile daha uzun süre güneşte kalmalarına bağlandığı da bildirilmektedir. Ayrıca güneş koruyucular daha çok UVB yi, kısmen UVA ışınlarını filtre ettiği için ve UVA derinin daha alt katmanlarına kadar ulaşabildiği için kanser oluşum riskinde artış olduğu düşünülmektedir.
24 May 2024 0
02 May 2024 0
01 May 2024 0
18 Mar 2024 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]