İHANET KOL GEZİYOR – 2

17 Oca 2023 Refik Rıza Ekici Güncel 0

İHANET KOL GEZİYOR – 2

Sevgili Okurlarım

Bu öykü aslında bir MEYDAN OKUMA’ nın öyküsüdür

Türk Siyasi İradesinin , Türk Mühendis ve İşçisinin ;

Dünyaya

İç ve Dış muhaliflere

Teknik imkansızlıklara

Kısıtlı bütçelere

Yoksulluğa

Ezilmişliğe

Emperyalizme

Bizden bir şey olmazcılara

Kabullenilmiş acizliğe karşı ; bir Meydan Okumasıdır

23 inançlı Türk mühendisinin ve o zamanki ismiyle Eskişehir Demiryolu fabrikasının ustalarının;

Sadece 129 günlük İNSANÜSTÜ ÇABALARI sonucu hayat bulan, MOTORLARI dahil TÜMÜYLE YERLİ, biri bej diğeri siyah İKİ OTOMOBİL (Devrim-1 ve Devrim-2) 29 Ekim 1961 sabahı Karakurt lokomotifinin çektiği tren katarından Ankara Garına indirilir.

Devrim arabaları için kısa bir bilgi verecek olursak ;

Ağırlığı : 1200 kg

Kapasite : 5 kişilik

Motor : 50-60 beygir gücünde ( seri üretimde Pazar ihtiyaçları analiz edilerek 7 ayrı tip motor daha hazırlanmış )

Proje Bedeli : 1.400.000 tl ( o dönemde bir ithal otomobil 50.000 tl ve üzerinde satılıyor.Yani proje bedeli yaklaşık 28 ithal otomobil fiyatı kadar.Yorumu size bırakıyorum )

Tekrar Ankara Garına dönelim;

Gara gelen Cumhurbaşkanı Gürsel TBMM gitmek üzere siyah otomobile biner ancak 200 metre sonra araç durur ;

Benzini bitmiştir.

Cumhurbaşkanını diğer araca alırlar ve TBMM’ne doğru yola koyulurlar, siyah Devrim de yakıt ikmali yaparak takip eder ve her iki aracın TBMM ‘de gururla tanıtımı yapılır.

Meclisten sonra, Hipodromdaki Cumhuriyet Bayramı törenlerinde de halkın gurur dolu alkışları ve sevinç gözyaşları içerisinde geçit resmini sorunsuzca tamamlar.

Artık Türkiye’nin de yerli bir otomobili olmuştur ve PROJE BAŞARIYA ULAŞMIŞTIR.

İşte tam da bu noktada; üretimi durduramayan BEŞİNCİ KOL FAALİYETİ tekrar devreye girer ve basın yoluyla saldırıya geçer.

Ertesi gün bu ülkenin sözde ulusal gazeteleri manşetten verdikleri haberlerle; bu MUCUZEVİ BAŞARIYI adeta aşağılar ve yerden yere vururlar.

Ve proje durdurulur. Bu yerli otomobil hayalimizin ÖLÜM FERMANIDIR.

Gerekçe Nedir;

Efendim yakıt bitmiş; yakıt bu biter tekrar konulur nitekim de öyle olmuştur.O tarihlerde İngiliz kraliçesinin bindiği Limuzin de yolda kaldı da İngiliz Lord’ları ittirdi ama İngiltere bu sebepten dolayı hiçbir projesinden vazgeçmedi

Ödenek Yokmuş ; YERLİ OTOMOBİL PROJESİNE ödenek yokluğu bahanesiyle para ayırmayan devlet aynı dönemde Tarım Bakanlığına SADECE at neslinin ıslahı için 25.000.000 (yirmi beş milyon) TL ödenek ayırmıştır.

Başlangıçtan üretimin bitimine kadar ‘’Meydan Okuyan’’ tavrını sürdüren siyasi irade ne oldu da BAHANELERİ GEREKÇE göstererek suskunluğa gömüldü yada hangi tehditlerle susturuldu; bunları biz de bilmiyoruz .Devlet araştırıp açıklamadıkça da sır perdesi aralanmayacaktır.

Eğer; yerli otomobilimizin seri üretimine geçebilseydik belki de DEVRİM ARABALARI; nice TEKNOLOJİK,EKONOMİK, SOSYOLOJİK devrimlere vesile olacak ve bu bize iş ,aş , zenginlik ve refah olarak dönecekti.

Sadece bir örnek;

Bizden 6 yıl sonra yani 1967 yılında otomobil üretimine başlayan HYUNDAİ MOTOR 85.259 Milyar Dolar piyasa değerine sahiptir ve 2019 yılında 4.279.155 adet otomobil satışı gerçekleştirmiştir.Bu da halkına iş demek, aş demek ,refah demektir.

Maalesef OTOMOBİL SANAYİMİZ DE UÇAK SANAYİMİZLE aynı kaderi paylaştı ve tarihin tozlu raflarında bilinmezliğini koruyor

Umalım ki yeni projelerimiz aynı kaderi paylaşmasınlar

Hepinizi saygıyla selamlıyorum

Kalın Sağlıcakla