Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
28 Kas 2018 Konuk Yazar Konuk Yazar, Köşe Yazarları, Manşet, Politika, Sürmanşet 0
VAKİT UKRAYNA’YA DESTEK OLMA VAKTİDİR
Dünya denilen değirmende kim kimin ayağına basıyor iyi okumak lazım. 70 yıllık NATO kafalı stratejik çizgimizde daha yeni yeni Avrasya ve Uzakdoğu’nun güç temerküzünü farketmiş gibiyiz. Evet, başlangıcı silme hata olan Suriye politikamızda ancak ABD & İsrail karşıtı aktörlerle işbirliği yaptığımızdan beri işi ve kırmızı çizgilerimizi dengeleyebildik. Fakat bu, Suriye haricî bölgelerde aynı sıklet merkezleriyle millî menfaatlerimizin örtüştüğü anlamına gelmez.
Bkz. Kuzey Karadeniz: Rusya, Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti’ni 2014’ün Şubat ayında işgal ve Mart ayında ilhak etti. Hatta bunun üzerine “Kırım Türk Yurdu, ‘Deli Putin’ Oyun Kurdu”, “Kırım’ın İlhakını Tanımıyoruz!”, “Yeni Bir Kırım Savaşı’na Doğru mu?” gibi yazılar yazarak Türkiye’nin dış siyasette yapması gerekenleri hakkında çiziktirmiştik.
Sonuçta hem ABD hem de NATO’nun Putin Rusyası’nın yayılmacılığı karşısındaki askerî tepkisizliği ve sadece ekonomik yaptırımlar, bir de Rus ekonomisinin candamarı olan petrol fiyatlarını düşürerek onlara geri adım attırma stratejisi sonuçsuz kalmıştır. Dahası; Rusya’nın Ukrayna’nın doğusundaki Donetsk ile Luhansk Eyaletlerini özel kuvvetler ve yerli milislerle işgal ettirerek Donbas Halk Cumhuriyeti yada resmî adıyla Novo (Yeni) Rusya Federal Devleti kurdurması da 4,5 yıldır BM – AB – AGİK’e rağmen sonuç almışa benziyor. G-8’den Rusya’yı çıkarıp G-7 yaptınız da ne oldu?
Bu kadar mı; hayır: Rusya, Moldova’nın Ukrayna sınırında yer alan Transdinyester Bölgesinde bu isimle de facto bir Cumhuriyet daha kurdurdu. Rusya, 10 yıl önce Gürcistan’dan Güney Osetya ve Abhazya’yı kopararak oraların da kendi kontrolünde bağımsız cumhuriyetler olmasını sağlamıştı. Aslında Türkiye o vakitler Rusya’ya karşı Amerika’nın boş heyheylenmesi yerine Suriye’deki gibi stratejik veya taktik işbirliğine girseydi hem Abhazya ve Osetya, hem de Acarya / Acaristan için daha kazançlı çıkabilirdi.
1991’den beri Ermeni işgalinde olan Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ Bölgesinin bile asıl bekçiliğini yapan Rus Ordusu’dur. Rusya, “Sıcak Denizler” bağlamında hem Karadeniz’de, hem Hazar’da hem de Doğu Akdeniz’de çok etkindir. Ortaasya ve Kafkasya’daki Türkî devlet organizasyonları üzerindeki ekono-politik etkinliği de malûm. Dolayısıyla Türkiye’nin Ukrayna, Polonya ve Almanya ile Rusya’yı frenleyecek mekanizmalar geliştirmesi gerek. Para’dan başka bir şeyi görmeyen Trump Amerikası’nın NATO’sunun Rusya’ya karşı çok mâliyetli ve sonucu garanti olmayan bir askerî müdahale seçeneğine girmeyeceği aşikâr.
İşin garibi ABD & NATO konseptinin Ortadoğu coğrafyası haricindeki bu tepkisizliği / hissizliği yükselen yeni güçler olan Çin ve Rusya’ya aşırı bir cesaret veriyor, hatta ABD & NATO mekanizmasının artık mütekait bir güç olduğu zannını uyandırıyor. Hatta Amerikalı yazar Tobias Stone’un “Brexit ve Trump Sonrası: Durdurulamaz Bir Yıkım mı Geliyor?” başlıklı yazısındaki Rusya eksenli III.Dünya Savaşı simülasyonları mı gerçekleşme yolunda, diye düşündürüyor.
Stone; NATO’nun Baltık’ta olabilecek olaylara müdahale etmeyeceğini açıklamasının ardından Rusya’nın Letonyalı Ruslar vasıtasıyla bir isyan planlayarak ve sonrasında Gürcistan ve Ukrayna’da yaptığı gibi Letonya’ya da ‘barış koruma güçleri’ ve ‘yardım kamyonları’ göndererek Rusya’nın Doğu Letonya’yı topraklarına katmasını, Avrupa’nın kayıtsızlığı karşısında geliştirerek Letonya içlerine ve sırasıyla Doğu Estonya ve Litvanya’ya doğru ilerlemesini çaresiz kalan Baltık Devletlerinin Rusya’ya savaş ilânıyla birlikte yeni bir Dünya Savaşına neden olduğunun kurgusunu yazar. Ve “Türkiye burada nerede durur?” sorusunu sorar.
Bizim duruşumuz 2 bin yıllık Deşt-i Kıpçak topraklarının yasal devleti ve Kırım Tatarlarının da sığınağı olan Ukrayna’ya ciddi bir destek vermek, bu tip yayılmacı politikalardan vazgeçmediği sürece ortak iktisadî projeleri askıya almak olmalıdır. Yoksa “Türk Akımı” da ‘Rus Akımı’ olur; demedi demeyin.
16 Mar 2024 0
12 Tem 2023 0
05 Tem 2023 0
10 Haz 2023 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]