Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
31 Mar 2017 admin Manşet, Politika, Sürmanşet 0
Türkiye ile Hollanda arasındaki ilişkiler, sadece siyasi alanda değil, hukuki alanda da bozuldu.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun uçağına iniş izni verilmemesi ve Aile bakanı Kaya’nın istenmeyen yabancı ilan edilmesi, 1961 Viyana Diplomatik İlişkiler Anlaşması’na aykırıdır.
Bu anlaşmaya göre, başka ülkelerin Bakanları Hollanda topraklarında serbestçe hareket edebilirler. Bu anlaşma bir ülkeye, yabancı Bakanlar’ın girişine önlem aldırabilir ama, bunun yapılabilmesi için olağan dışı gerekçelerin olması lazım. (örneğin devlet sırlarının açığa çıkarılması ve casusluk gibi)
Yabancılar yasasına göre, Hollanda’nın ulusal güvenliğine tehdit oluşturan ve Hollanda’nın uluslararası ilişkilerine zarar verecek olanlar ‘istenmeyen yabacı’ ilan edilebilirler. Ama, Bakan kaya’da olduğu gibi, onların konuşmalarını imkansızlaştırma hakkı yoktur.
Anlaşıldığı üzere, Bakan Kaya’nın beraberindeki iki kişinin, ellerinde diplomatik pasaportları olduğu halde tutuklanmaları da Uluslaraarası hukukun ihlalidir.
20013 yılında, o zamanın Dışişleri bakanı Frans Timmermans’ın başı ağrımıştı. Zira Hollanda adliyesi, sarhoş bir şekilde çocuklarını dövmekte olan Rus diplomat Dimitri Brodin’in evine girmişti. Ne var ki, onun diplomatik konumu, evine girilmesine izin vermiyordu. Bu durumda Timmermans’a Rusya’dan özür dilemekten başaka yapacak şey bırakmıyordu.
Hollanda hükümeti, Türk pasaportu da taşıyan Hollandalılar’ın, yapılacak olan referaandumda ‘evet’ oyu kullanılması çağrısı konusunda taraf olmuştu. Bu çağrıya önlem almak için Türk Bakanları ülkeye sokmamak için geçerli bir neden yoktu. Ayrıca, fikir özgürlüğü ve toplanma özgürlüğü de ihlal edilmişti.
Avrupa İnsan Hakları Anayasası’na (EVRM) göre, bir kişinin konuşma özgürlüğü kısıtlanamaz. EVRM, politikacıların milliyetine bakmaksızın haklarını daha gçlü bir şekilde korumaktadır.
Başbakan Rutte’ye göre, Türk Bakanlar’ın Hollanda’ya girişi, Hollanda toplumu içinde, başka ülkelere ait politik kampanyalar yapılması için yer olmadığı için önlenmiştir. Ama 2013 yılında, zamanın Başbakanı David Cameron’a, Brexit-referandumu için Lahey’de izin verilmişti. Üstelik, Hollandalı politikacılar da dış ülkelerde faaliyet göstermişlerdir. Tıpkı, İşçi Partili Bakan Ploumen’in New York’ta yaptığı gibi.
Ve bir başka ülke, Hollandalı bir politikacının konuşmasına mani olursa, Hollanda devleti hemen harekete geçiyor. Zamanın Dışişleri Bakanı Maxime Verhagen, 2009 yılında, Geert Wilders’in Birleşik Krallığa girmesine izin verilmemesi üzerine, İngiliz meslektaşına itirazda bulunmuştu. Wilders o zaman, parlamentoda galası yapılacak olan Fitne filmi için gitmişti.
(Wilders’in ülkeye girme kararı İngiliz mahkemesinden çıkmıştı)
Belediye Başkanı Aboutaleb, önce Türk başkonsolosun residansının bulunduğu caddenin, sonra da Başkonsolosluğun bulunduğu sokakların kapatılması emrini vermişti. Belediye yasaları böylesi bir olağanüstü hale izin veriyordu. Ama, bunun için bir kargaşa ortamının kesinliği var olmalıydı. Ama Belediye Başkanı, gerekçe olarak, sosyal medyadan çağrı yapıldığını ve yığınların da buna kulak verdiğini gösterebildi.
Ama bu yeterli bir neden değildi. Çeşitli grupların kargaşa çıkaracaklarına dair bir belirti yoktu. Böyle bir ortam olsaydı dahi, polisin oradaki görevi, Türk politikacıların konuşabilmeleri için önlem almak ve muhtemel karşı gösterilere mani olmaktı.
Hollandalı politikacılar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, kendisini daha da diktatör yapacak olan referandumun başarılı olmaması için podyumları kullanamamasını istiyorlardı. Kaldı ki, diktatörler referandum yapmazlar. Anayasa ve uluslararası hukuk şartları, bu gibi hakları korumaktadır.
Anayasa, hükümeti, uluslararası hukuk kurallarına uymasını emrediyor.
Bu olayda Hollanda bu yükümlülüğü yerine getire
16 Mar 2024 0
08 Eki 2023 0
31 Ağu 2023 0
14 Haz 2023 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]