Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
16 Şub 2018 admin Köşe Yazarları, Sürmanşet 0
İki ülke, bir sebepten dolayı savaşırlar. Taraflardan biri diğerini adeta ezer. Yenilen barış istemek zorunda kalır. Kazanan kendine en uygun şartları diğer tarafa dayatır, yenilen çaresiz kabul eder ve anlaşma yapılır. Antlaşma (yeminleşme) mi, anlaşma (karşılıklı mutabakata varma) mı, bilinmez.
Bir kişinin bir ürüne veya hizmete ihtiyacı vardır. Üretici veya hizmet sağlayıcı, kendi şartlarını dayatır, kullanıcı da mecburen kabul eder ve anlaşma sağlanır. Fark var mı?
İki ülke, bir sebepten dolayı savaşırlar. Taraflardan biri üstünlük kurar ama savaşı durdurmak daha iyi olacaktır. Barış masasına otururlar. Üstün taraf daha fazla hak elde ederken diğer taraf daha azına razı olmak durumunda kalır. Böylece anlaşma sağlanır.
Kıredi ihtiyacı olan biri, bir bankaya başvurur. Banka daha çok hak elde ederken kıredi talep eden kendisine verilene razı olur. Fark var mı?
İki ülke, bir sebepten dolayı savaşırlar. İki taraf da bir üstünlük kuramaz ve savaş uzar da uzar. Sonunda taraflar isteklerinden feragat ederek bir noktada buluşarak neredeyse eşit haklarda anlaşırlar.
Böyle bir sözleşme benim aklıma gelmiyor.
İki ülke, bir sebepten dolayı anlaşmazlığa düşerler. Savaş iki taraf için anlaşamadıkları konudan daha fazla yıkıma neden olacaktır. Masaya otururlar ve bir çözüm ararlar. Daha becerikli olan veya daha güçlü görünen biraz daha fazla hak elde ederek anlaşma yaparlar. Sorun, memnuniyetsizlikten dolayı hiçbir zaman ortadan kalkmasa da savaş ihtimali ortadan kalkar.
Sıradan bir kişi ile firmalar arasındaki sözleşmelerin neredeyse tamamı böyledir. Firmalar, tüketicilere karşı her zaman daha üstündürler. Tüketici öyle ikna edilir ki aleyhine olan hükümleri bile kabullenir. Çoğu defa da kendilerine anlatılanları doğru kabul ederek dayatılan sözleşmeyi okumazlar bile.
Sonraki yazımızı bekleyin.
21 Oca 2024 0
30 Kas 2023 0
25 Kas 2023 0
23 Eki 2023 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]