Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
28 Mar 2017 Konuk Yazar Konuk Yazar, Köşe Yazarları, Sürmanşet 0
Türkiye’de ihanetin tarihi yazılamaz. Yazılsa; 1.Beş–on ciltlik ansiklopedi olur, 2.İllâ biri birilerinin hısım-akraba-tanış olma keyfiyetindedir.
Kurtuluş Savaşı bunun turnusol kâğıdıdır. Ve büyük güçlüklerle halkın ancak 3’te 1’inin desteği alınarak gerçekleştirilmiştir. Tabii ki en büyük güçlük de Türk Milletini İstiklâl Savaşı’na ikna güçlüğü.
Atomu parçaladılar ve iki yerde bunun acımasızca ıspatına giriştiler. Bizse yüzyıldır iki algı veya alışkanlığı kıramadık. Bir; dinî jargon ve ünvanların geçiş üstünlüğü ve iki; etnik kökene dayalı suçlama yada sahiplenme.
Bir dersimde bir öğrencim “Şeyh Said’le beraber asılanlardan biri arkadaşımın dedesiydi” demişti. Ben de “Sülâlemden Kurtuluş Savaşı’nda eşkiyalık yapan veya 15 Temmuz’da Darbecilere katılan olsa onu savunmak zorunda mıyım yoksa kendi içimdeki çürük elmalara ilk tepkiyi benim mi göstermem gerekir?” diye sormuştum.
Bizim milliyetçi cenahın sık sık düştüğü hata Türk diye tanımladığı Oğuz / Türkmen kısmısı haricindeki unsurların kolay ihanet edebileceği kabulüdür. Sanki Yörük oğlu Yörük veya Kayı Boyundan, Karakeçili Aşiretinden olan kan grubu nedeniyle vatanını satamaz. İstiklâl Harbi’nde İç Anadolu ve Ege’de çıkan isyanlara bir bakın hele.
İhanet bir karakter meselesidir. “İhanet bir bilmecedir” diyen Attila İlhan’a bilmece cevabıdır. Karakterdeki zaaflar ve defolar yine rahmetlinin “Gece ihanete müthiş bir gerekçedir” mısraında olduğu gibi kendilerine imkân ve ikbal gerekçesiyle hızla mazerete dönüşebilirler. Ne diyor Kitab-ı Mübin: “Herkes kendi mizaç ve karakterine göre iş yapar.” (İsrâ 84)
Bu kabulün zıddında ise “Haziran 1925’te Diyarbakır’da 46 kişi idam edildi, onlar Kürt değil miydi?” mantığı var. Evet, muhtemelen çoğu Kürt’tü. Şapka İsyanında Rize’de asılan birkaç kişi belki Laz’dı, değildi. Dersim İsyanındakiler belki Zaza, Türkmen yahut Ermeni’ydi. Yada Alevî’ydi, Sünnî’ydi.
Tüm bu detaylar Devlet otoritesine düşmanlık, kanun tanımazlık, güvenlik güçlerine silahla karşı koyma ve kamu düzenini yerle yeksan etmeye teşebbüs gibi suçların sebep penceresinde değil. Feodal düzeni sürdürme dileği, vergi vermek yerine “Gücüm var, vergiyi ben toplarım” düşüncesi, eski köye yeni âdet getirenlerin karşılaştığı klasik muhafazakâr tepki yada dış destekli bir darbeyle bölgeyi veya devleti ele geçirme isteği bence çok daha açıklayıcı.
İslamcı cenahınsa her gördüğü sakallıyı dedesi zannetme hastalığı var. Batı’daki isyanda daha batıdaki Yunanistan’a ve Doğu’daki isyanda daha güneydoğudaki İngiltere’ye bakmak yerine Menemen’deki Mehmet “Derviş” lâkaplıydı, Ergani’deki Said “Şıh” ünvanlıydı kısmına takılır ve kolay aldatılır.
Ama 15 Temmuz’daki İsyanın elebaşılığını bir “Hoca”nın yapmasına bu kez aldanmadın. Oysa Diyanet’te imamlık ve vaizlik yaptıktan sonra emekli olan bir insan. Ömür boyu hep din – iman anlatmış görünmüş. Peygamber ve sahabeyi anlatırken cemaati kırıp geçirmiş. Ama neymiş; bunlar bahaneymiş, amaç devleti ele geçirmekmiş.
Ve neymiş; İmralı’daki mahpus Türkiye’deki hapishaneler hangi devletin kontrolündeyse o da onun kontrolünde olduğu gibi Pennsylania’daki kişi de doğal olarak koca dünyayı kontrol etmeye çalışan o ülkenin iç kontrolündedir. Hayatları o ülkelerin iradesindedir.
Son Devrin Din Mazlumları kitabında Necip Fazıl’ın tam 44 sayfa ikinci konu olarak Şeyh Said’i anlatması neyi değiştirir? 50 yıl sonra biri çıkıp “15 Temmuz 2016’da ordudaki Müslüman subaylara zulmedildi” diye yazsa ne kıymet ifade eder?
Şeyh Said’in heykelini dikseniz de, Dağkapı Meydanı’na Şeyh Said Meydanı deseniz de ve Referandum öncesi Şeyh Said’e “Fâtiha” gönderseniz de tarihte anarşist anarşisttir. Nokta!
16 Tem 2023 0
12 Tem 2023 0
05 Tem 2023 0
10 Haz 2023 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]