Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
20 Tem 2019 Konuk Yazar Konuk Yazar, Köşe Yazarları, Manşet, Sürmanşet 0
SEVGİNİ GÜCÜ-3
Emmet Fox diyor ki; “yeterince sevebilirseniz, dünyanın en güçlü insanı olabilirsiniz”.
Sevgi insanların hayata sağlıklı ve pozitif bakmasında, toplumda barış, huzurun yaşanmasında etkilidir. Sevgi kendine ve başkasına güvenmeyi sağlar. Sevgi öz veri işidir. Sevgi; dürüstlük, açıklık, içtenlik ve anlayış ister. Sevgi saygı duymayı gerektirir.
Sevgi buyrukla olmaz. Başka bir deyişle “sevgi ferman dinlemez.”; çünkü sevgi bilişsel ve baskın olarak da duyuşsal özellikleri içerir.
Onda çıkar, korku, yalan, küçülme, saygısızlık yoktur. Tersine geniş bir hoşgörü vardır. Tutarlı ve bilinçli bir düşüncenin üstüne kurulmuş baskın ve yoğun bir özveri vardır. Anlayış, yüceltme, koruma, savunma, saygı ve acıyı, sıkıntıyı, üzüntüyü, erdemi, sevinci yani mutluluğu paylaşma vardır.
Sevgide yalan, kandırma, dolandırma, sömürme, öç alma, kin duyma, varlıkları araç olarak görme ve kullanma, küçük görme, aşağılama, ezme, öldürme, cezalandırma vb. gibi duygulara yer yoktur.
Seven; sevdiğini olduğu gibi kabul eder; yani onu dışlamaz; ama tutarsız davranışlarını değiştirmesi için ona yardım eder ve yol gösterir. Her durumda sevdiği kişinin yanındadır. Tüm beynini, yüreğini yani varlığını ona açmıştır; çünkü sevgi iki vücutta zengin bir ruh, düşünce, görüş, duygu oluşturmaktır.
“Sevgi; birlikte olmaktan zevk almak, anlayışlı olmak, birbirinden gurur duymak, saygılı olmak, birbirine özen göstermek, etkin dinlemek, ilgi göstermek, sabırlı olmak, paylaşmak, güvenmek, birbirine öğretmek, fırsat vermek, konuşmak, dokunmak, beraber vakit geçirmek, zaman ayırmak, affetmek, üretmek, iletişim kurmak, empati kurmak, duygularını çeşitli şekillerde ifade etmektir”.
“Sevgi, insanları birbirlerine yakınlaştıran “görünmez bağ” denilebilecek bir duygudur. Nasıl ki, atomun içinde nötron, proton ve elektron varsa ve bunları birbirine bağlayan şey çekim kuvveti ise; canlılar arasında çekimi sağlayan şey de, sevgi duygusudur” der.
Sevgi ile başkalarının haklarına saygı duyulur. Adalet, hoşgörü, özveri, paylaşma, dayanışma duyguları gelişir. Sevgi dolu iletişim ve ilişkiler yaşayan bireylerde mutluluk hormonları daha fazla salgılanır.
Sevgi yaşamı renklendirmekte, değerli ve yaşanır kılmaktadır. Sevgi ilgi demektir, hoş görü demektir. Sevgi karşının hakkına saygı göstermek ve korumak demektir. Sevgi tahammül göstermek demektir. Sevgi, kişinin kendisini aşması, doğaya, çevreye, tüm canlılara karşı duyarlı ve sorumlu olması demektir. Sevgi onarır, korur, geliştirir, sevgisizlik ise yıpratır, yok eder.
Sevginin; iyi, güzel, dürüst, hoşgörülü, erdemli, adil, sevecen olma, kişiye, doğaya bir çıkar düşünmeden kendini adama, karşılık beklemeden verme, başkalarının kendilerini gerçekleştirmelerine yardım etme, seçenek sunma, insanları kırmama, üzmeme, onları sömürmeme, her türlü maddi ve manevi değeri adilce paylaşma, özgür olma, bencil olmama vb. gibi boyutları da vardır. Sevgi, insan olmanın, insanca yaşamanın yolunu bulma ve uygulamadır.
Bir gün sormuşlar ermişlerden birine:
“Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır? Bakın göstereyim”, demiş, ermiş.
Önce sevgiyi dilden gönle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da ‘derviş kaşıkları’ denilen bir metre boyunda kaşıklar.
Ermiş sofradakilere; “Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz.” diye bir de şart koymuş.
“Peki!” deyip içmeye teşebbüs etmişler. Fakat o da ne? Kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan.
Bunun üzerine, “Şimdi…” demiş ermiş:
“Sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe. Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş oturmuş sofraya bu defa.
“Buyurun,” denilince, her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karşısındaki kardeşine uzatarak içirmiş. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan.
“İşte!” demiş ermiş ve eklemiş:
“Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse, o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa, o da kardeşi tarafından doyurulacaktır. Şüphesiz, hayat pazarında alan değil, veren kazançtadır daima(Çevik, 2013).
18 Oca 2024 0
23 Ara 2023 0
11 Ara 2023 0
12 Eyl 2023 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]