Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
04 May 2020 Konuk Yazar Konuk Yazar, Köşe Yazarları, Manşet, Manşet Yanı, Sürmanşet 0
Her dönemin getirdiği bazı zorunluluklar olmuştur. Yani günün mecburiyetleri söz konusudur (ilcaat-ı zaman). Onu yok saymak, dikkate almamak toplumsal yaşamda imkânsız gibi. Çağımız, bilgi teknolojileri ve bilişim dünyasının baş döndürücü hızıyla cedelleşmekte. Analog sistemden dijital sistemlere, ikili sistemden onlu sisteme, sekizli’den (oktal), onaltılı (hexedecimal) sisteme kadar. Menü çoktan seçmeli. Durdurabilene aşk olsun. Dijital elektronik dünyası mütemadiyen bilişimi fişeklemeye devam ediyor. “Bununla yetinelim artık” diyeni gören var mı?. Daha ötesi, daha ötesine erişmek çabasında. Yetişebilmek ne mümkün. Çünkü tüketim toplumunun yeni ürünlerle aklını çelmek de ayrı bir inovatif pazarlama stratejisi. Bununla ilgili yığınla akademik çalışmalar yapılmakta.
Mesele; bilişim ekonomisinin dünya pazarından ne kopardığı ya da, kaynaklarını takasa sayıp “dijital açlık”la saldıran ülkelerden neleri söküp aldığından söz etmek değil. O bir doğal dengedir elbette. Talep olunca arz etmek. Kimse kimseye silah zoruyla ürün satmıyor (istisnaları geçelim). Üretmiyorsanız buna mecbursunuz. Asıl mesele dijital dünyanın toplumsal davranışa olan etkisi. İnsanlar her şeyden önce bireysel hale getirildi. İki ayrı dünya var; sizin dünyanız ve avuç içi dünyası. Sanal dünyaya bu minik LCD penceresinden atlıyorsunuz. Artık duygular da, öfke paylaşımı da, ikonlara, küçük sembollere emanet. Yani her şey bir minik simge kadar. Sevinciniz de, mutluluğunuz da. Ya da acınız, eleminiz, kederiniz, nefretiniz. Her ne kadar Seyyid Nesîmi, “Mende sığar iki cihân men bu cihâna sığmazam” dese de, bir ikona sığmak-sığınmak zorundasınız. Bu esrarlı dünyayı kim/ler organize ve dizayn ediyorsa, kuralları koyma hakkına da sahip olmalıdır. Burada sıkıntı yok.
Asıl mesele, duygu yüklü bir milletiz. Duygusallıkta tavan yapan, gelenekleri ve kültürünü manevi değerleriyle ören bir toplumuz. Dualarımız, temenni ve niyâzımız var. Millî duygularla yoğrulduk. Vatanseverliğin de, şehitliğin de kutsal olduğunu biliriz. Kişiliğimizi oluşturan bu unsurlarla bütünleştik. İman akidesinin,“Dil ile ikrar, kalben tasdik” olduğunu da biliriz. İşte böyle bir duygu selinin tırnak ucu kadar simgelerin içine sığması düşündürücü.
Sanal ortamda bir dua düşünün: “Tıkla ve dua et!. Tıkla şehide fatiha oku!. Tıkla, ölmüşlerine yasin oku. Tıkla (hızlandırılmış) hatim insin…”. Bu iş nereye gidiyor, anlayan var mı?. Gerçek alemdeki “üfürükçü-tükürükçü”lüğün kes-yapıştır modu mu?. Ya da malûm balonlu dua, “balona tıklayın içinden kırk yasini şerif adınıza okunsun,(ama önce ödeme kutucuğu tıklayın)” gibi. Ya da, “biz toplu nefret ediyoruz, tıkla sen de nasiplen!. Tıkla, ehl-i küfrü zir-ü zeber et!. Tıkla Yahudi lobileri havaya uçuralım. Tıkla koronaya ‘hadi yallah başka kapıya’ diyelim” gibi saçma ve abuk temenniler bir şeyleri hatırlatmadı mı. Söyleyelim, piyasası olan bir sanal duygu sömürüsü. Gerçek hayattaki ruhban sınıfının aynısı. Bir nevi “dijital ruhban”. Kutsal değerlerin böyle harcanması bir tehlikedir.
Diğer bir durum da konuşma yeteneğinin körelmesidir. Sessiz görürsünüz ama aslında o, “yüksek oktavlı” haykırmalar yapmaktadır. İlginç değil mi?. Klavyeden, hain teröristlere “hepinizi yok edeceğiz ulan! diye haykırarak yüzlerce beğeni ile onları mahvetmek” biraz komik değil mi?. İşte dijital devrim, hissiyatı zirvede olan toplumları, önce sembol ve şekil içine koyup, sonra da şekil verip “ayar çekmesi”dir.
Sonuçta; dijital alem, toplumun her kesimine, her bireye çok hızla ulaşan önlenemez bir küresel akım. Getirdikleri elbette çok, ‘izahtan vareste’. Ancak dönüşümü çok keskin. Değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu bilmekte fayda var. Gerçekçi olmak gerekir. Kaf dağının arkasında hayâl kurmak biraz lüks değil mi? (3 Nisan,2020)
Tekin Yeken
09 May 2020 0
26 Oca 2019 0
20 Ara 2018 0
17 Şub 2018 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]