Moskova ile Ankara arasında stratejik ortaklık var mı?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 18 Aralık’ta Moskova’da yapılan büyük yıllık basın toplantısı sırasında Aralık’ta gerçekleşen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde kendisinin Türk liderine Rusya ile bazı projeleri açıklamamasını önerdiğini belirtti.

Rusya Devlet Başkanı, ‘Batı’nın yaptırımlar konusunda Türkiye’yi ikna etmeye çalışacağından hiç şüphem olmadı. Ancak Sayın Erdoğan Rusya ile işbirliğini ve ikili ilişkileri geliştirme niyetinde’ diye konuştu.

Putin, Türk mevkidaşından bahsederken ‘Sayın Erdoğan, sağlam duruşu olan bir lider’ ifadesini kullandı. Gerçekten şimdiki gelinen noktada Erdoğan Batı ile diyalogunda sert bir tutum sergilemek zorunda. Gerek AB, gerekse ABD Erdoğan hükümetine siyasi baskı yapma çabalarında bulunuyor. En zoru, ABD ile diyalog sürdürmek, çünkü Obama Yönetimi şimdiki dönemde ‘benden yana olmayan bana karşıdır’ söylemlerini kullanıyor. Rusya ile ekonomik işbirliği ayrı bir devlet için hayati önem taşısa bile yine de bu devlet önce Washington’un ‘nasihatleri’ne kulak asmalı. Son zamanlarda Türkiye Batı’nın ‘nasihatlerini’ göz ardı eder oldu, bu yüzden Batı devletlerinin eleştirilerine sık sık uğruyor.

İşte bu koşullarda Rusya ile Türkiye arasında stratejik ortaklığın gelişmesine dair iddialar gündeme geldi. Ancak konu ile ilgili olarak görüşlerine başvurduğumuz Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Rusya uzmanlarından Habibe Özdal, Türk-Rus ilişkilerinin oldukça yüksek düzeyde olduğu halde stratejik ortaklıktan söz etmek için henüz erken olduğu görüşünde. Uzman şunu dedi:Rusya Türkiye’deki toplantısında Güney Akım projesinin Bulgaristan’ın AB yükümlülükleri gereği izin vermemesinden dolayı askıya aldığını açıkladı. Tabi ki bunu Türkiye’de açıklamış olması ve alternatif hatın Türkiye üzerinden geçeceğini duyurulmuş olması şüphesiz Türkiye ile Rusya bir ittifaka gidiyor bir algısını daha da güçlendirdi. Fakat yine de stratejik bir ittifaka gidiliyor olduğu argümanı bence çok kuvvetli değil. Evet Türkiye ve Rusya ikili ilişkilere çok büyük önem atıf ediyorlar ve bunu korumaya çalışıyorlar. Fakat diğer taraftan baktığımızda uzunca anlaşmazlıklar listesi olan iki ülke. Henüz Ankara ve Moskova uluslararası gelişmeler bağlamında ne Ukrayna krizinde ne Süriye krizinde ne Arap baharı konularında hiç bir konuda ortak bir bakış açısına sahip değil. Ortak bakış açısına sahip olmadıkları için problem çözücü iki ortak da değiller. Sadece küresel gelişmeler bağlamında değil, tarihsel geçmişi olan gelişmeler bağlamında da durum böyle. Ne Dağlık Karabağ konusunda ne Kıbrıs konusunda hiç bir ilerleme kaydedilmiş iki aktör değil. Şimdi bu yüzden iki ülkenin birbirlerine olan ilişkilerine önem vermesine bu yüzden krizleri çok büyütmeden çevrelemeye çalışması ve işbirliğinin mümkün olduğu alanlara yönelmeyi çok da olduğundan daha büyük görmemek ve olduğundan daha farklı boyutlara taşımamak gerekiyor. Türk Rus ilişkilerin yapısını çok iyi okumamız gerekiyor. Türk Rus ilişkiler bugün son derece önemli bir noktadadır. Ama her hangi bir ittifak oluşturabilecek, her hangi bir stratejik işbirliğine gidebilecek, hele ki Türkiye bir NATO üyesi, hele ki Batı’ya karşı bir ittifak oluşturabilecek şekilde henüz değerlendirmemek lazım. Hala güven inşasına devam eden iki aktörden bahs ediyoruz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir