Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
19 Kas 2020 Konuk Yazar Konuk Yazar, Köşe Yazarları, Manşet, Manşet Yanı, Spor, Sürmanşet 0
Sayın okurlarım,
Pandemi sürecinde evlerimizde oturmamız birçok sporseverin spor karşılaşmalarına bakışını değiştirerek, birçok ayrıntıyı fark etmemizi sağladığına inanıyorum. Programları seyrederken yorumcular, kritikler, köşe yazarları, karşılaşma öncesi sonrası tüm konuşmaları dinlemek bizlerin zihnini açtığına inanıyorum. Artık daha farklı bakarak, daha doğru eleştiriler ve saptamalar yaptığımızı düşünüyorum. Gelmek istediğim konu Milli takımımız.
MİLLİ TAKIM
UEFA Uluslar B Ligi’nde A Milli Futbol Takımı’mız Macaristan’da deplasmanda mağlup olarak bir alt C gurubuna düştü, kazanabilseydik bir üst A gurubuna çıkacaktık. Bunca emek, zaman ve para harcandı kötü oldu. Teknik direktöründen futbolcu seçimine kadar eleştirebileceğimiz çok konu var. Bu Uluslar ligi hiç önemsenmedi, burada oynadığımız tüm maçlar angarya havasındaydı, ne oyun bütünlüğü ne bir taktik ne bir konsantrasyon hiç birisi yoktu. Olan sadece kaos futbolu, bireysel yeteneklerle sonuç alabilme taktiği. 2020 yılında sadece 1 galibiyet alabildik, o da 10 kişi kalana kadar oyunu domine edip, maçın son dakikalarında da bizi orta sahadan çıkartmayan Rusya’ya karşı. Yani anlayacağınız altın jenerasyonu yakaladık dediğimiz bu dönemde 2020 takvim yılını sadece 1 galibiyetle kapatabildik. Bir Milli takım düşünün kanat oyuncusu yedeği yok, sol bek yedeği yok, santrforu yedeği yok ya da seçilmemiş. Birçok bölgede oyuncu eksiğimiz var, olmamalıydı.
Teknik direktör ve yardımcılarının en önemli işi bunları bulup oynatmak değil midir ? Hazırda olan yurtdışında olanların üzerinden kurmak iki üç ilave ile takımı tamamlayıp, hadi çıkın sağdan soldan orta sen vur, bu mu olması gereken? Bunu bizler yaparız, Hocanın taktik üretmesi ve onu uygulayabilecek oyuncularla sahada oynaması gerekmez mi? Macaristan bizden iyi veya kötü hiç önemli değil, Çünkü biz iyi değiliz. Belirli bir oyun taktiğimiz, disiplinimiz ve güvenimiz yok. Milli takımımız yurtdışında oynayan ve Süper ligimizdeki oyuncularla takviye edilmeye çalışılan bir takım. Görünen o ki takımda oynayan oyuncular arasında ciddi bir güç farkı var, bazı oyuncuların kendi kişisel çalışmalarını ayrı tutarsak genel olarak bu fark çok net görünüyor. O zaman da aklımıza gelen Süper ligdeki oyuncularımızın antrenman seviyesinin yukarı çıkarılması gerektiğidir.
Yurtdışına giden sporcuların en çok sarfettikleri cümle ” Burada farklı ve güçlendirici antreman programları var, buna uyamazsak takım dışında kalıyoruz”. Çok belirgin olarak en azından bunu hep beraber gözlemledik, Süper ligimizde maçın sonlarında şöyle takım olarak koşan baskı yapan kora kor çarpışan takım hasreti çekiyoruz.
MİLLİ MAÇ
Üç maçtan beraberlik alıp, Rusya’yı yendik ve bir anda gurup birincisi olabilirizi hedefledik. Uykudan uyandık da geç uyandık ama moral motivasyon ve taktik anlayış yetmedi. Bir de üstüne takım tertibi dün geceki gibi olunca ilk yarı yavaş, düşük tempolu, şutsuz koşamayan adeta durağan bir futbol seyrettik. Macarlar çift santraforla oynarken onları defans dörtlümüzle pasifize ettik, fırsat vermedik.
İkinci yarıya Macarlar değişiklikle başladı, biz 55. dak. Yusuf’u aldık oyunu hareketlendirdik. Yenen ilk gol talihsizlik diyebiliriz ama golün hemen öncesinde Mert’in ayak pasından veya degajından sıkıntı yaşadığımızı unutmayalım. Bu sefer o top döndü geldi gol oldu. İlk yarıdaki oynanan pasif oyunun faturasını ödedik. Sonrasında ki çabalar maalesef sonuç vermedi, saman alevi desek yeridir. Cengiz’in olmayışı oyunumuza çok etki yaptı.
Şenol Hoca, Mahmut ve İrfan orta sahamızı dirençli hale getirmeyi düşünmüştü, ama bu kadar savunmacı kadro ile oynarken öne gitmekte de bu kadar zorlanıyoruz. Deniz, Berkay ve Kaan oyuna girdikten sonra oyunu hareketlendirdik ta ki Varga’nın golüne kadar.
Başlarken de ve bitirirken de Macaristan’a karşı gerek hocamız gerek oyuncularımız hepsi uyurgezer gibi olunca bu acı yenilgileri aldık. Sonuç bir alt kümeye düştük.
Şimdi bunun bir hesabının sorulması gerekmektedir, sorumluların yakışır bir biçimde istifa edip Milli takımımızın önünü açması gerekmektedir.
Benim ülkemin Milli takımı böyle olmamalı.
Sağlıklı günler dileklerimle.
13 Oca 2024 0
15 Ara 2020 0
28 Kas 2020 0
07 Ağu 2019 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]