Sorunlarımız her geçen gün kronikleşiyor, bu nedenle de umutlarımız azalıyor.

Kamu görevlisi Devlet memurları açısından gelişmelere baktığımız zaman, ülkemizdeki olumsuzlukların kamuda da yoğun şekilde yaşandığını görüyoruz.

Yandaş kayırmacılığında sınır tanımayan bir iktidar anlayışı 13 yıldır ülkeyi yönetiyor. Liyakat, tecrübe ve birikim gibi yöneticiler için olmazsa olmaz nitelikler yerini; partili olma, partilinin yakını olma, bir cemaate bağlı olma ya da olmama gibi kriterler, geçerli hale gelmiştir.

Kamuda çalışma barışı ve huzuru kalmamıştır. “Ya yandaş olursun ya da her türlü zulme maruz kalırsın” anlayışı içinde, umutsuz bir şekilde çalışanlar hizmet vermeye gayret etmektedirler. Siyasi iktidarın her kademesinde görev üstlenmiş parti yöneticileri kamuda; nakil, atama, tayin ve sürgün işleri ile uğraşmaktadırlar. Devletin Valileri, kurumların il, ilçe ve bölge müdürleri siyasi parti yöneticilerinin talimatları ile hareket eder hale gelmiştir. Kamu yönetimi, devlet yönetiminden çıkmış, parti yönetimine dolayısıyla “Parti Devletine” dönüştürülmüştür.

Hukuksuzlukta ve adam kayırmacılığında sınır tanımayan siyasi iktidar, kamu çalışanları arasında da sınıf kayırmacılığına baş vurmaktan geri durmamış, milyonlarca memur enflasyon altında inim inim inlerken, hakim – savcı sınıfı çalışanları ile üniversite öğretim üyeleri sınıfı çalışanlarına önemli ölçüde zam yapmıştır. Biz ekonomik durumu düzeltilen hiçbir kesime karşı değiliz. Ancak, adaletsizliğe ve ayrımcılığa karşıyız. Devletin imkanları varsa, kamu çalışanları arasında ayrım yapmadan, adil bir dağıtım yapılmalıdır.

Haziran ayından bu yana enflasyon altında ücrete mahkum edilen memurların ek zam taleplerine ise Maliye Bakanı; “Biz memurların ücretleriyle ilgili toplu sözleşme mutabakatı yaptık. Mutabakatın dışına çıkamayız” diyerek, memurun emeğini ve alın terini siyasi iktidara peşkeş çeken yandaş Konfederasyonu koruma cihetine giderek, adeta kamu çalışanları ile dalga geçmiştir. Sormak lazım sayın Bakan’a, söz konusu toplu sözleşmede verilen 123 TL’yi Hakim ve Savcılar almadılar mı? Üniversite hocaları muaf mı tutuldu? Bunun anlamı şudur; “İstediğime veririm, istemediğime vermem. İşime geldiğinde Toplu Sözleşmeyi bahane ederim.” Ne yazık ki, bu anlayış ne insani bir yaklaşımdır, ne de vicdani..!

Her zaman olduğu gibi hükümet, milletvekillerine ayrıcalık tanımaya devam etmektedir. 2015 yılı bütçe tasarısında, Milletvekillerine 1000 TL artış koymuşlardır. Memurlar ise Ocak ayında %3 artışla 60 TL zam alacaklardır. Siyasi iktidar bu anlayışıyla, “bizim adaletimiz böyle” diyor. Burada rahmetli Necip Fazıl’ın şu ifadesi sanıyorum siyasi iktidarın adalet anlayışını en iyi şekilde ifade etmektedir. “Bir kişiye 9 pul, 9 kişiye bir pul. Böyle bir paylaşımı kurt yapmaz, kuzulara şah olsa..!” Memurlar, 2014 yılı kayıpları yetmiyormuş gibi, 2015 yılında da enflasyon kadar zamla yoksulluğa mahkum ediliyorlar.

Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge merkezinin, “123 liraya evet diyenler, memuru 72 bin liradan ettiler” adlı araştırması (www.kamusen.org.tr web sitesinden de okuyabilirsiniz) memurların 2014 yılı kayıplarının yıllar boyu ücretlerini olumsuz etkileyeceğini ortaya koymaktadır. Türkiye Kamu-Sen’in ek zam taleplerinin haklılığı, bu araştırma sonuçlarıyla bir kere daha gözler önüne serilmektedir.
Uzun yıllardan sonra, ilk defa memurlar 2014 yılında enflasyon farkı almamıştır. 2014 yılı için verilen 123 TL seyyanen zammın ortalama memur maaşlarına yansıması yıllık %5,2 oranında olmuştur. Ülkemizin 2014 yılı ilk on aylık enflasyonu %8,9, yıllık beklentisi ise Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın ifadesi ile, “ %9,4’tür”. Bu rakamlardan da anlaşılacağı üzere memurlarımızın enflasyondan dolayı kayıpları yıllık %4,2’ye ulaşacaktır.

Hükümetin “biz memurumuzu enflasyona ezdirmeyiz” sözü de, böylece 2014 yılı için havada kalacaktır. Yandaş Konfederasyonun imzaladığı toplu sözleşme nedeniyle, memur büyük bir mağduriyet yaşamaktadır. Eğer bu durum düzeltilmezse, yani ek zam verilmezse önümüzdeki yıllar da memurlarımız için “kayıp yıllar” olacaktır.

Bu nedenle, memura ek zam farz olmuştur. Bu hususta tek başına da olsa aylardır eylemleriyle ve etkinlikleriyle memurlar için ek zam talep eden Türkiye Kamu-Sen’e, Sendika farkı gözetmeksizin tüm memurların destek vermesi, kendi menfaatlerine olacaktır.

‪#‎TürkBüroSen‬ Fahrettin Yokuş