Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
13 Mar 2015 admin Köşe Yazarları, Sürmanşet 0
Küsmek, bâzen kaçınılmaz, kaçamadığımız bir beşerî zaaf olabiliyor.
İyi bir huy veya yöntem değil tabiî küskünlük… Hele küseğenlik, küsmeye fırsat aramak, çok fenâ bir istismarcılığa işaret. Bu zaaf bir tarafa, sahici ve kendimizi men edecek güç bulamadığımız kopuşlar asıl mesele.
Beklenen yere, muhabbetin yoğunluğundan doğuyor. Şiddetli talep veya muhabbet, küsmeyi tetikleyen duygu.
Ancak küsmek, kalbin temizliğine, Hakk’a tâlib olmaya da işâret ediyor çok defâ… Fettan kimselerin “hesaplı” hayatlarında, küsmeye ayıracakları vakit veya enerjileri yoktur. Var gibi görünse dahî ancak usûl veya taktik gereğidir…
Küstüğünüz kimse(ler), küserkenki mütâlâanızdan yüksek bir muhakeme taşıyor ve sizdeki kırgınlığın sebebini görüyor ve icabına tevessül ediyorlarsa ne âlâ; ama ya sizdeki muhakemeye çookk uzak ve gerideyseler!
Hem kendinizi mahrum ettiğinizle kalırsınız hem de kaybettiğiniz zamanı ömürden düşmeniz gerekir. Kaybedeceğiniz enerjiye, küs zamanlara sığacak sayısız aksiyona yazık olur…
Peki, ya olan oldu, seneler devrilip gittiyse, küskün gönülün üzerinden?
Kaybedilmiş bir ömürden sonra, muhataplarınızda sizdeki hassasiyetlere yabancı ve iptidaî bir tablo görmek ne hazin!
O bir uğunma! İster kendi kaybınıza üzülün o vakit, ister küsmeye değer olmayanlardaki değersizliğe…
***
O takdirde yaşanan “hüsran”dan âb-ı hayat çıkarmaya mecbursunuz! Muhataplarda aradığınız değerleri kendi gönlünüzden istihraç etmelisiniz.
Hasretten kurumuş gönüllerden bu imkan zuhur eder mi?
Evet efendim, eder! Bu “çaresizlik” ve “hüsrân”ın son haddi, bir “şafak” saklamaktadır…
Bu mümkün!
Mâdem o Zü’l Celâl-i ve’l İkrâm canınızın canıdır!
O’nun varlığını, hüsranı tanımış kalp bulduğu an, o “buluş” bütün kayıpların tazminine kâfidir.
Aslında kaybedilen zaman, dikkatinizi odakladığınız o küsülenler üzerinden, beşerî sıfatları daha yakın ve derinden tanımanızı sağlamalıdır. Maksad “nefsi bilmek”se buyurun!
Mâdem ki: “Yüzünüzü nereye dönseniz, Allah’ın bir veçhi oradadır”…
Nasıl “Ölümden hayat çıkarmak…” varsa İlâhî Ahlâk’da, “Şerden hayır çıkarmak…” varsa, o güzel gönüllerdeki küskünlüğün tahribatını giderecek bir “hayat suyu” da o hüsrânın altından akan bir cennet nehri gibi oracıkta duruyordur!
21 Haz 2018 0
27 Nis 2018 0
20 Şub 2018 0
20 Kas 2017 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]