Latest update 24 Nisan 2024 - 14:46
20 Tem 2021 Konuk Yazar Anlık, Dünya, Konuk Yazar, Köşe Yazarları, Sürmanşet 0
Küçük Kaymaklı ve Maraş
Prof. Dr. Ata Atun, Kıbrıs İlim Üniversitesi
Hani Maraş’ın halini görüp dertleniyorsunuz ya; 20 Temmuz 1974 günü Mutlu Barış Harekatı gerçekleştirilmeseydi, Küçük Kaymaklı 58 yıldır kapalı olacaktı.
Madem meydanı boş bulanlar kendi çektiklerini, haklarını unutup, Rumların derdine düştüler, hatırlatalım; Lefkoşa’nın Küçük Kaymaklı semtine EOKA’cıların saldırısı, dönemin Cumhurbaşkanı Makarios’un 22 Aralık günü son defa iki toplumlu olarak yapılan Bakanlar Kurulu toplantısından sonra Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası EK1’i olan Garantiler ve İttifak Anlaşmasını tanımadığını açıklamasından sonra başlamıştı. Nikos Sampson komutasındaki EOKA’cı teröristler, Yunan Alayı’nın (ELDİK) desteği ile birlikte önce Küçük Kaymaklı’nın dış dünya ile tüm bağını kesmişler, sonra da Küçük Kaymaklı bölgesine aşırı ve dengesiz bir güçle saldırmışlardı.
Savunmasız Kıbrıslı Türklere saldırırken kendilerini yenilmez aslanlar zanneden EOKA’cı teröristler ve sonrasının RMMO askerleri, 20 Temmuz 1974 günü Kıbrıs adasına ayak basan Mehmetçiğin karşısında tutunamayınca çareyi fareler gibi kaçmakta bulmuşlardı. Bu çakma aslanların Mehmetçiğin karşısında çil yavrusu gibi dağılıp kaçışlarını, 15 Ağustos 1974 günü akşamüstü Mehmetçik Mağusa’ya ulaşınca gözlerimle görmüş, inanamamıştım…
Rumların Küçük Kaymaklı bölgesine aşırı güç kullanarak yaptıkları saldırıya Kıbrıs Türkleri iki gün dayanabilmişti. İkinci günün sonunda Küçük Kaymaklı bölgesinde yaşamlarını sürdüren kardeşlerimiz, çareyi güvenli bölgelere geçmekte bularak, evlerini, araçlarını, hayvanlarını ve tüm varlıklarını arkada bırakmış, Lefkoşa’nın güvenli bölgelerine göç etmişlerdi. Göçe ayak uyduramayan 550’ye yakın yaşlımız, kadın ve çocuklarımız esir alınmış, direnen kardeşlerimiz şehit edilmiş, evler, camiler ve okullar yakılıp yıkılmıştı.
Küçük Kaymaklı’dan 24 Aralık 1963 günü göçe etmek zorunda kalan kardeşlerimiz tam on yıl altı ay, 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekatında Küçük Kaymaklı ele geçirilinceye kadar, bölgeye sokulmadılar.
Rahmetlik Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’la, Rum Cemaat Meclisi Başkanı Glafkos Kleridis’in Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta, -Rum saldırılarının 21 Aralık 1963 günü başlamasından dört buçuk yıl sonra- 3 Haziran 1968 günü ilk kez yaptığı toplantıda, Küçük Kaymaklı’yı silah zoru ile terk etmeye zorlanan kardeşlerimizin geri dönmelerine Makarios hükümetinin izin vermesini istenmiş, Klerides’in buna cevabı “Kanla aldık, kanla veririz” olmuştu.
Küçük Kaymaklı’yı silah zoru ile terk etmek zorunda kalan kardeşlerimiz, evlerine 20 Temmuz 1974 günü Mehmetçiğin adaya ayak basması sonrasında, aynen Klerides’in dediği gibi bölge “Kanla alındıktan” ve kendilerini aslan zanneden EOKA’cıların Mehmetçiğin karşısında kaçmak zorunda kalmalarından sonra dönebilmişler, Rumların aynen Girit’te yaptıkları gibi yakıp yıktıkları evlerini de kendi imkanları ile tamir ederek, yaşamlarını sürdürmeye başlamışlardı.
Bugüne değin hiçbir Rum siyasinin, BM yetkilisinin, ABD diplomatının ve Avrupa Birliği yöneticilerinin Küçük Kaymaklı’dan bahsettiklerini ve Rumları kınadıklarını duymadım, görmedim. Bizim aramızdaki Rum hayranlarının ve taraftarlarının da Küçük Kaymaklı’dan bahsettiklerini maalesef duyamadım.
Tüm bu gerçekler ortada, tanıkları hayattayken geçenlerde bir Kıbrıs Türk basın mensubunun, Rum tarafındaki milliyetçi bir parti olan DISY’nin Genel Sekreterinin, Maraş ile ilgili yazdığı gözyaşı dolu yazısını Türkçe’ye çevirerek yayınlaması bana çok garip geldi. Ben olsaydım, DISY Genel Sekreterinin Maraş ile ilgili yazısına, Küçük Kaymaklı’da Rumların neler yaptıklarını hatırlatarak yanıt verirdim. Nitekim bu yazımı İngilizce’ye çevirip Genel Sekreter hanımefendiye göndereceğim. Okusun, biraz tarih öğrensin, önce iğneyi kendine sonra da çuvaldızı bize batırmaya çalışsın.
Maraş’la ilgili gerçek şudur; 15 Ağustos 1974 günü Mehmetçik Mağusa’ya ulaşıp, EOKA’cılar, RMMO ve ELDIK askerleri çil yavrusu gibi dağılınca, Maraş’taki Rumlar iki gün evvel, Atlılar, Muratağa ve Sandallar köylerinde yaşayan tüm Kıbrıslı Türklerin canice yaşa ve cinsiyete bakılmaksızın topluca katletmiş olmalarının öcünün kendilerinden alınacağını düşünerek Maraş şehrini kendileri daha Mehmetçik gelmeden boşaltmışlardı. Benim rehberi olduğum Mekanize Birlik Maraş’a girdiğinde, Rumlar artık şehri terk etmişlerdi. Özetle, Maraş bir saldırı ve çatışma sonrasında değil, Rumların kendi istekleri ile terk edilmiş bir şehirdir.
Sakinleri de bugüne değin tam dokuz kez insani çağırılarla geri dönmeleri için davet edilmişler ancak Rumların çocukluklarından beri beyinlerine işlenen Türk düşmanlığı, her çağrı sonrasında geri dönmelerine mani olmuştur.
Prof. Dr. (İnş Müh), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN
Akademisyen, Kıbrıs İlim Üniversitesi
KKTC III. Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı
Gergerlioğlu, Dilovası halkını tedirgin eden çevre olayını bakana sordu! DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu Dilovası’ndaki kaçak atık deposunu […]
“Emeklinin ve asgari ücretlinin maaşından çalan hükümet faiz lobisine, saraylara ve yandaşlara aktardığı paraların bedelini yine vatandaşa ödetmeye çalışıyor” diyen […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, İzmit’teki 42 Evler Tren İstasyonu’na giderek açıklamalarda bulundu. 42 Evler istasyonun kaderine terk […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, kötü kokusu ve kirliliğiyle sürekli gündeme gelen Kule Deresi’ni çevre sakinlerine sordu. Kule […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, memleketi Trabzon’da hemşehrileriyle buluştu. Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya’yı makamında tebrik eden İmamoğlu, coşkulu kalabalığa yaptığı […]
Kocaeli Valiliği tarafından yapılan açıklamada; Kamyon, Çekici ve Tanker Cinsi Araçların 14 Nisan 2024 Pazar Saat 05.00’den 15 Nisan 2024 […]
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin deniz turizmini canlandırmak için İZDENİZ konforuyla sürdürdüğü İzmir-Midilli seferleri Ramazan Bayramı’na özel programla başladı. Kapı vizesinin de […]
Sarayköy Belediye Başkanı Mehmet Salih Konya, ” Tüm İslam âleminin Ramazan Bayramını en içten duygularımla kutluyor ve bu mübarek bayramın […]
İBB, Ramazan Bayramı için hazırlıklarını tamamladı. İstanbulluların 9 günlük bayram tatilini güvenli ve huzurlu bir şekilde geçirebilmesi için de çok […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, mesai arkadaşlarıyla Saraçhane’de bayramlaştı. Kurum olarak zor zamanlarda hizmet verdiklerini belirten İmamoğlu, “Şükürler olsun her birisinin […]