Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
29 Ağu 2019 admin Köşe Yazarları, Süleyman Pekin, Sürmanşet 0
KONYALI CELALETTİN, NAM-I DİĞER MEVLÂNA
Belli zümrelerin menfaatlerini muhafazaya yarayan muhafazakârlığı ve birtakım mutat / geleneksel davranışları zaman zincirinde din zanneden Anadolu Müslümanlığı’nda Mevlânâ Celâleddin Rûmîeşsiz bir yer tutar. Ultra modern görünümüne rağmen hurafe ve ritüel bakımından Anadolu Müslümanlığından ayrılmayan Sosyete (Elitist) Müslümanlığı’nda da büyük yeri vardır. Bu yazıda onun hayatını ve eserlerini artılarıyla – eksileriyle ele alacak değiliz. Zira o da resmî Anayasamızdaki “değiştirilemez” maddeler gibi görünmeyen dinî anayasamızda “eleştirilemez” isimlerden biridir. Bir farkla; mevcut Anayasamızda ‘değiştirilemez’ kısmı üç + bir’dir, menkul anayasamızda ise ‘eleştirilemez’ler binbir.
Meselâ desem ki Şirkle Mücadele Derneği mensubu bir tevhidçi (muvahhid) mü‘min olarak Kur‘an-ı Kerim’de 16 yerde geçen Allah-u Tealâ’nın insanların mevlâsı olduğu mesajı gereğince ve yine O’na mahsus sıfatları isimlendiren Esmâ’ül-Hüsnâ’dan bir tanesiyle herhangi bir ‘kul’un adlandırılmasına karşıyım, Bakara 286’daki hitabı da masaya koysam; “Ente Mevlânâ : Ey Rabbimiz / Sen Mevlâmızsın / Sensin bizim Efendimiz / Sahibimiz Sensin” diye, acaba desinler hazretleri ne derler?
Veya Konyalı Celalettin desem hakaret mi kabul edilir; şehri ve ismi bu olduğu halde? Yada saray sûfisiydi / meclis mutasavvıfıydı ve Alâeddin Keykubad, Gıyaseddin Keyhüsrev, Rükneddin Kılıçaslan, İzzeddin Keykavus, IV. Kılıç Arslan gibi sultanlarla; Gürcü Hatun, Gömeç Hatun gibi sultan eşleriyle; Celaleddin Karatay, Kemâleddin Kâbi, Atabek Mecdeddin, Celaleddin Mahmud, Emineddin Mikail, Bedreddin Yahya, Tabib Ekmeleddin gibi yüksek bürokratlarla; Sahib Fahreddin Ali, Bahâeddin Mehmed, Cacaoğlu Nureddin, Muineddin Süleyman Pervane gibi emirlerle hatta o zamanlar Rum Diyarı (Rûmî = Anadolulu) denilen Anadolu’yu işgal eden Moğol İdarecileriyle de (Baycu Noyan, Keyhatu, Taceddin Mu‘tez, Emir Şerefüddin) pek iyiydi desek mala – davara bir zararı dokunur mu?
Meselâ; 1258 yılında Konya’ya varan Kadı Kemâleddin’in bir vesile ile Mevlâna namlı kimesneyi ziyaret edip onun müridi olmak için ikram etmek istediği şekerler az gelince Sultanın zevcesi Gömeç Hatun’un yardımıyla ancak bunun yerine getirilebildiği notunu düşsek kim, ne anlar?
Meselâ; çok sıkı dostluk kurduğu ve sarayında onuruna verilen ziyafetlere, ayinlere kusursuz katılım gösterdiği Vezir Muineddin Pervane’ye “Uluğ-Pervâne (Ulu Pervane)”, “Pervâ-yı A’zam (Koca İlgi)”, “Kutluğ Uluğ Pervâne” diye hitaplarda bulunduğunu ve dostlarından biri zarara uğrayarak 3000 altın dinar borçlanıp bunu ödeyemeyince Süleyman Pervane’ye yine yardım elini uzatmasını bildiren bir mektup yazdığını kaynak göstererek belirtsek kaç yazar? Muineddin Pervane’nin bu meblâğın Divân’a taallûk ettiği cevabı üzerine de Mevlâna nam şahsın Hazreti Süleyman ile devler arasındaki efsanevî münasebetleri örnekleyerek “Biz dîvânın (=devlerin) Süleyman’ın hükmünde olduğunu biliyorduk. Süleyman’ın dîvanın (=devlerin) emrinde bulunduğunu zannetmiyorduk” diye mukabelede bulunduğunu ve bu nükte akabinde Vezir Pervane’nin bu parayı ödemek zorunda kaldığını aktarsak mevzu nereye akar?
Şair burda ne demiş? “Biz hazinenin M.Pervane’nin emrinde olduğunu biliyorduk. Meğer M.Pervane hazinenin emrindeymiş” demiş. Ya ne olacaktı? Meşhur profesörlerimizden Osman Turan’ın Ötüken Neşriyat – 1971 baskılı SELÇUKLULAR ZAMANINDA TÜRKİYE kitabının 542’nci sayfasında geçen bu diyalogdaki rakamı (3 bin altın) müellif o yıl itibariyle 600.000 lira olarak değerlemiş. Şimdinin 305.000 yeni lirasına tekabül ediyor ama 6 sıfır (000.000) eksik olarak.. Düz yoldan 3.000 cumhuriyet altını deseniz bile 5.700.000 ytl ediyor.
Desem ki kamu malı, “maun”; diyacaksınız: “Gel, gel; ne olursan ol, yine gel.”
Desem ki Şikâyetkâr Fuzulî, ‘Yoh, yoh’çu Emrah; diyacahsınız: “Bizi bilen bilir, bilmeyen de kendi gibi bilir.”
Demiyorum, vazgeçtim.
12 Tem 2023 0
05 Tem 2023 0
10 Haz 2023 0
17 Nis 2022 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]