Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
17 Oca 2024 Konuk Yazar Konuk Yazar, Köşe Yazarları, Sürmanşet 0
Hangi hayvan tarafından ısırılmayı tercih edeceğinizi sorsam, muhtemelen hemen herkes hakkını kedi ısırığı lehinde kullanacaktır.
Çünkü,
“Köpek ısırması” tanımı, genelde ağzı kocaman keskin dişlerle dolu bir şekilde bize saldıran bir hayvan profilini çağrıştırıyor.
Öte yandan kedileri, daha çok elimizde-kolumuzda çiziklere ve tırmalama izine neden olan patileriyle hatırlarız,
Peki ama, kediler ısırır mı?
Belki de “O minicik kedi ısırığı ne kadar tehlikeli olabilir ki?” şeklinde düşünceler aklınızdan geçiyor olabilir.
Ancak,
Birçoğumuzun belki de farkında olmadığı bir gerçek var: Kedi ısırığı, köpek ısırmasından daha tehlikeli olabilir!!!
Evcil dostlarımızın ısırıkları sadece fiziksel bir zarar değil,
Aynı zamanda ciddi enfeksiyon riski taşıyan bir duruma da işaret ediyor.
Özellikle kedi ısırıkları, dikkat edilmesi gereken ve ciddiye alınması gereken bir konu.
Peki, neden kedi ısırıkları daha tehlikeli?
İşte bu yazıda,
Bu iki dostumuzun ısırıklarını karşılaştırarak, neden kedi ısırıklarının köpek ısırmasından daha tehlikeli olabileceğini inceleyeceğiz…
Kedilerin ağızları ve dişleri daha küçüktür,
Ve,
Bir kedinin ısırığı acı verici veya sinir bozucu olsa da yine de daha az ölümcül görünmektedir.
Ancak, özellikle kedi ısırıklarına karşı dikkatli olmak önemlidir.
İstatistiklere göre, kedi ısırığı mağduru olan ve yaralanma nedeniyle doktora başvuran her 3 kişiden 1’inin hastaneye yatması gerekebiliyor.
Peki kedi ısırıklarını bu kadar tehlikeli yapan şey nedir?
Hem kedilerin hem de köpeklerin ağızları bakterilerle doludur.
Gerçi bu hiç şaşırtıcı değil; çünkü aslında bizim ağızlarımızın içindeki durum da pek farklı değil…
Ancak bu hayvanlar arasındaki en büyük fark dişlerinin şeklidir.
Kedilerin keskin ve derinlemesine delebilen daha dar dişleri vardır.
Pusu kuran yırtıcılar olarak kediler, avlarına tek bir vuruşta derin ve öldürücü bir vuruş yapabilmek için bu şekilde dişlere ihtiyaç duyarlar.
Köpeklerin dişleri ise daha geniş ve künt yapıdadır. Bu tip dişler ise parçalamak ve yırtmak için daha kullanışlıdır.
Künt dişler daha hızlı hasara neden olur.
Lakin,
Daha derinlere nüfuz eden dişler genellikle uzun ve sivri olanlardır.
Bir kedi ısırığının bıraktığı yaralar nispeten küçük ve göz ardı edilebilir olsa da, cildimizin koruyucu yüzeyinin derinliklerine oldukça tehlikeli mikroorganizmaları bulaştırabilirler.
Bu durum, bakterilerin kolayca cilt altına bulaşmasına ve enfeksiyon oluşturmasına zemin hazırlar.
Özellikle Pasteurella bakterisi, kedi ısırığı ile bulaşabilir ve ciddi enfeksiyonlara yol açabilir.
Köpek ısırıkları ise genellikle daha hızlı iyileşebilir ve kıyasla daha düşük enfeksiyon riskine sahiptir.
Hastaneye yatarak tedavi edilmesi gereken köpek ısırığı vakalarının çoğu “ısırığın kendisin neden olduğu hasar” nedeniyle olurken,
Hastaneye kaldırılan kedi ısırığı mağdurlarının çoğu ise gelişen enfeksiyonlar nedeniyle oradadır.
Kedi ısırığı ile en sık olarak üç bakteriye bağlı enfeksiyonlarla karşılaşıyoruz.
Staphylococcus aureus: Kemik, eklem ve kan dolaşımı enfeksiyonlarına neden olabilir. Tedavi edilmezse ciddi organ hasarına ve özellikle genç ve yaşlılarda ölüme neden olabilir.
Pasteurella multocida: Kedi ısırığı enfeksiyonlarının neredeyse dörtte üçünde bulunur. Lokal şişmeye, ağrıya neden olabilir ve tedavi edilmezse kemiklere, kalbe, solunum sistemine yayılabilir; hatta beyne geçerek orada iltihaplanmaya neden olabilir.
Bartonella henselae: “Kedi tırmığı hastalığı” olarak bilinen hastalığa neden olur. Semptomlar şişmiş, ağrılı lenf düğümlerini ve ateşi içerir. Genellikle kendi kendine düzelir ancak nadir durumlarda kalbe veya beyne zarar verebilir.
Bir diğer sorun ise kedi ısırığı ile köpek ısırığının yeri arasındaki farklılıktır.
Köpek ısırıkları sıklıkla bacaklar gibi vücudun daha uzak kısımlarından olurken, tahmin edileceği üzere kedi ısırığı genellikle yüz ve ellerde meydana gelir.
Bu alanlarda gelişecek bir enfeksiyonun ise komplikasyon riski daha fazladır.
Sonuç olarak,
Kedi ısırığı nedenli yüz ve ellerde gelişen enfeksiyonlar sinirlere ve damar sistemine daha yakın olması sebebiyle tedavinin daha karmaşık ve uzun süreli olmasına neden olabilir.
Bir hayvan ısırığı söz konusu olduğunda mutlaka vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir.
Ancak,
Öncesinde ısırılmayı takiben en kısa zamanda yara yerini bol su ve sabun ile yıkayın. Bunun için özellikle kimyasal dezenfektanlar yerine, özellikle el sabunu tavsiye edilmekte.
Ek olarak yara yerini hidrojen peroksit, yani daha yaygın kullanılan ismiyle oksijenli su ile temizleyin.
Sağlık kuruluşunda sizi değerlendiren hekim, yaranın ciddiyetine, ısırılma bölgesine ve ısıran hayvanın türüne göre size tetanoz ve/veya kuduz aşısı önerecektir.
Aşılarınızı ihmal etmeyin,
Tetanoz ve kuduz tedbir alınmazsa ölümcül olan çok ciddi enfeksiyonlardır.
Bu esnada aklınızda bulunsun,
Kuduz aşısı ülkemizde sadece kamu hastanelerinde uygulanmaktadır.
Bu yazıda hayatın normal akışında karşılaşabileceğimiz bir potansiyel riskten bahsettim sadece;
Aman ha sakın o tatlı patilere karşı bir önyargı oluşmasın!!!
Kedilerin sıcaklığı, sevimliliği ve oyun dolu halleri yaşamımıza her zaman renk katıyor ve katmaya devam edecektir.
Sevecenlik ve masumiyete ek olarak içtenlikle dolu özel varlıklar olan kediler,
Sadece ruhumuza değil aynı zamanda kalbimize de şifa oluyor.
Bu bir kanaat değil, bilakis bilimsel verilere dayanan bir gerçek!!!
“Kedi Sahibi Olmak Kalbe İyi Geliyor” başlıklı yazımdan bu konunun detaylarını öğrenebilirsiniz…
|
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]