İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği ‘İklim Değişikliği ve Su Sempozyumu’nun ‘Su ve Altyapı Güvenliği’ oturumuna katılan Jeolog Prof. Dr. Naci Görür, olası İstanbul depremine ilişkin dikkat çeken bir konuşma yaptı.
Marmara Denizi’nin içinde aktif olan fay hattının en az 7.2 büyüklüğünde deprem üretebilme kapasitesine sahip olduğunu belirten Profesör Görür, “Marmara denizinin içinde aktif olan fay hattı en az 7.2 büyüklüğünde deprem üretebilme kapasitesine sahip. Bu uluslararası bilim insanlarının da kabul ettiği bir gerçek. Beklenen depremin olması halinde Avrupa yakası en az 9 şiddetinde etkilenecek” dedi.
Ayrıca Büyükçekmece ile Küçükçekmece arasında ciddi toprak kaymalarının olduğunu vurgulayan Görür, uyarılarına şöyle devam etti:
“Depremle birlikte burada çok önemli hasar olacaktır. Bu güzergahta, Kanal İstanbul açısından da büyük tehdit oluşturan faylar var. Küçükçekmece, bugün bile yerinde durmuyor. Evler kayıyor. Siz yarın buraya kanal yapacaksınız, kanal, 10 ve üzeri şiddeti bir depremde ayakta duracak. Mümkün değil, bilime ters.”
“KANAL İSTANBUL, TARİHİN TOZLU SAYFALARINA GÖMÜLMELİ”
Oturumda ‘Kanal İstanbul’ projesine ilişkin konuşan Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi’nden Dr. Akgün İlhan ise İstanbul’un su sorununa değinerek şu şekilde konuştu:
“İstanbul, suyu kendine yetmeyen, dışarıdan alan bir şehir. Kanal İstanbul Projesi’nin tatlı su kaynaklarımıza nasıl etkileri olacak? Terkos Gölü’nün yüzde 3’ünü, Sazlıdere Barajı’nın tamamını devre dışı bırakacak. Toplam 70 milyon metreküp su doğrudan devre dışı olacak. Proje 13 derenin, yataklarını, havzalarını topografyasını ve akış rejimini değiştirecek. Böylece Avrupa yakasının sularının yüzde 65’i risk altında kalıyor. Bu projenin rafa kalkması değil, tarihin tozlu sayfalarında gömülmesi gerekiyor.”