Latest update 3 Eylül 2024 - 21:15
“Kelam’dan Kalem’e Büyük Buluşma” Klasik Sanatlar Sergisi’nin açılış törenine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Medeniyetimiz geçmişten beri yaşadığı tüm kültür katliamlarına, soykırım girişimlerine, aldığı yaralara rağmen varlığını sürdürmeyi başardı” dedi.
Tophane-i Amire’de gerçekleşen törende yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mehmet Çebi Koleksiyonu’ndan Kelam’dan Kalem’e Büyük Buluşma Sergisi’nin hayırlı olması temennisini dile getirdi.
Konuşmasında, serginin küratörü Mehmet Çebi’yi öncelikle tebrik ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İslam ve Kültür Sanat Platformu tarafından düzenlenen bu sergiye katkı sağlayan Doğuş Grubu’na, destek veren Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’ne ve İstanbul Sanat Müzesi Vakfı’na teşekkür ediyorum. Bu sergide yer alan Kur’an-ı Kerimlerin ve delail-i hayratın, fermanların, hatların, el yazmalarının medeniyetimize, kültürümüze, tarihimize kazandırılmasında emeği geçen herkesi şükranla yad ediyor, Allah onlardan razı olsun diyorum. İçerikleriyle, tasarımları, verilen emekle gerçekten muhteşem bir birikimin ürünü olan bu eserlerin yeni nesillere tanıtılması için çaba harcayan herkesi özellikle tebrik ediyorum” dedi.
İSLAM MEDENİYETİNİN BİLGİYE VERDİĞİ ÖNEM
Medeniyetimizin, bilgiye, öğrenmeye, dolayısıyla kitaba, kütüphaneye çok önem veren, bunları el üstünde tutan bir medeniyet olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Daha açık bir ifadeyle, İslam medeniyeti bir ilim, irfan ve kitap medeniyetidir. Burada inancının temelinde oku emri bulunan, Peygamber Efendimizin beşikten mezara kadar ilim öğrenmeyi tavsiye eden bir medeniyetten söz ediyoruz. Kağıdı bulan Çinliler olabilir, ama onu hakkıyla kullanan ve daha sonra Batıya ve diğer bölgelere ulaştıran bizim ecdadımızdır. Sadece kitabın kendisine değil, kitabı oluşturan harflerden kelimelere, bunlara yazan özellikle kaleme, mürekkebe kadar her şeye değer verilmiş, ihtimam gösterilmiştir” dedi.
“NAKKAŞLIĞIN KÜLTÜRÜMÜZDE ÇOK ÖNEMLİ BİR YERİ VARDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hattatlığın, nakkaşlığın kültürümüzde çok önemli olduğunu belirterek şunları söyledi: “İlk kütüphaneler mescitlerde açılmıştır, ardından evlerde, eğitim kurumlarında yaygınlaşarak devam etmiştir. Abbasi döneminin Bağdat’ında 36 kütüphane bulunduğu ifade edilir, maalesef bu kütüphanelerin hepsi de malum Hülagü’nün başında olduğu Moğol orduları tarafından yakıldı, yıkıldı, yok edildi. Buna karşılık bir başka Moğol Hükümdarı Timur, ele geçirdiği şehirlerdeki kitapları toplayıp kendi başkentine götürdü.
Benzer bir gelişme Endülüs’te yaşandı, burada ortaya çıkan büyük medeniyette kitabın, kütüphanelerin önemli bir yeri vardı, bu nadide eserler de maalesef İspanyol Kardinalinin emriyle Gırnata Meydan’ında toplanıp ataşe verildi, yok edildi. Gırnata’da tam 1 milyon eserin yakıldığı rivayet edilir. Bugün için bile çok büyük bir rakam olan bu eserlerin her birinin kalplerden, zihinlerden süzülüp gelen göz nuru, el mahareti olduğunu düşündüğümüzde, yaşanan vahşeti daha iyi anlayabiliriz. Bugün de Suriye’de, Irak’ta faaliyet gösteren bir örgüt DAİŞ aynı yöntemi izliyor, medeniyetimizde, kültürümüzde, köklerimizde ne varsa yok etmeye çalışıyor. Geçenlerde bir Iraklı dostum dedi ki, ‘Maalesef Musul’daki o canım kütüphanelerimizi yaktılar’, dedi, ‘yıktılar’ dedi ve aynı şekilde ‘camilerimiz, türbelerimiz, bunlar yakılıyor, bombalanıyor, yıkılıyor’ dedi. Şimdi Musul’da içinde 8 bin nadide eserin bulunduğu böyle bir kütüphane, böyle bir örgüt tarafından maalesef yakıldı.”
“MEDENİYETİMİZ TÜM KÜLTÜR KATLİAMLARINA RAĞMEN VARLIĞINI SÜRDÜRDÜ”
Daha önce Timbuktu’da benzer bir hadisenin yaşandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Medeniyetimiz, geçmişten beri yaşadığı tüm bu kültür katliamlarına, soykırım girişimlerine, aldığı yaralara rağmen varlığını sürdürme varlığını sürdürmeyi başardı, inşallah başaracak. Gırnata’da 1 milyon kitabı yakan Avrupa, Rönesans’ını o kitapların külleri değil, birikimleri üzerinde inşa etti. İnşallah Suriye’de, Irak’ta ve medeniyet coğrafyamızın her köşesinde yakılsa da, yıkılsa da, masum bir şekilde tozlu raflarda kendi haline bırakılmış olsa da yine bu kitapların, bu birikimin üzerinde gelişimimizi, inkişafımızı gerçekleştireceğiz” dedi.
CUMHURBAŞKANLIĞI KÜLLİYESİNE KÜTÜPHANE PROJESİ
Açılışı gerçekleştirilen eserleri bu inkişafın habercisi olarak değerlendirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu eserler sadece sanat değerleriyle değil, aynı zamanda temsil ettikleri medeniyet değerleriyle de gelecek için bize umut veriyor, ilham kaynağı olmayı sürdürüyor. Bir ferman sadece resmî bir belge değildir, bir hat sadece güzel yazı demek değildir. Bir hat, el yazması, bu noktada onu da söylemek isterim, orijinal bir eser anlamına gelmez, bunların her biri maziden atiye giden bir medeniyet serüveninin aynı zamanda ayak izleridir, kültür kubbesinin adeta tuğlalarıdır. Bir kez daha ben bu vesileyle Sayın Mehmet Çebi başta olmak üzere bu serginin düzenlenmesinde emeği geçenleri huzurlarınızda tebrik ediyorum. Bu eserleri medeniyetimize, kültürümüze, bizlere, bizden sonraki nesillere kazandıranları rahmetle, minnetle yâd ediyorum. Tabii bu vesileyle inşallah Büyük Çamlıca, tabii adı Büyük Çamlıca Camii olmayacak amaBüyük Çamlıca’da şu anda inşa edilmekte olan caminin altında dev bir İslam eserleri müzesini inşallah kuruyoruz, ona göre projelendirme yapıldı ve İstanbul’umuzdaki bu açığı bu vesileyle de orada inşallah kapatmış olacağız. Bir çekim alanı haline buraların özellikle bu eserlerle gelmesinin gereğine inanıyorum” diye konuştu.
Dünyada 50 milyon, 100 milyon, 150 milyon, 300 milyon çeşit kitap bulunan kütüphaneler olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı: “Şu anda bizde öyle zannediyorum ki aldığım bilgilere göre herhalde en büyük kütüphane Ankara’daki Milli Kütüphane’yi söylüyorlar bana, 1,5 milyon, daha büyüğü yok. İnşallah şimdi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde, bu da tabii büyük değil, daha büyüğünü de inşallah yapacağız, orada bir 5 milyon inşallah çeşit kitabı olan bir kütüphaneyi şu anda projelendirmesini bitirdik, inşallah onun inşasına başlayacağız. Ve bu vesileyle 24 saat insanına, halkına açık bu tür kütüphaneleri inşa etmek suretiyle kitaba olan sevginin, kitaba olan ilginin başarılabilmesi, bu zemini hazırlama görevini devlet olarak bizim yerine getirmezin gereğine inanıyorum. Bu zemini hazırlayacağız ki, gençliğimize, nesillerimize karşı görevimizi yaptık diyebilelim veya yapmaya gayret ettik diyebilelim.”
03 Eyl 2024 0
03 Eyl 2024 0
03 Eyl 2024 0
01 Eyl 2024 0
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]
“Enflasyonu düşürme bahanesiyle asgari ücretliye ve emekliye hakkını vermeyen AKP hükümeti, yap-işlet-devret modeliyle inşa edilen köprü ve otoyollara sürekli zam […]