Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
20 Tem 2015 admin Köşe Yazarları, Sürmanşet 0
İnsan, varlıklar arasında eğitime ve öğretime en çok muhtaç olanıdır.
Hayvanlar, içgüdüleriyle doğduklarından, bu özellikleri nedeniyle, hemen çevreye uyum sağlarlar, eğitime ihtiyaçları yoktur.
Bir kuş yavrusu doğduktan kısa süre sonra gezip uçabilmekte, yaşamı boyunca bakıma muhtaç olmadan, hayatını sürdürebilmektedir.
Fakat yeni doğan çocuk, aciz, bakıma ve korunmaya muhtaçtır. Kendi başına hayata tutunması, çevreye intibak etmesi imkânsızdır. Hayat boyu bakıma, yardıma ve eğitilmeye muhtaçtır. Aynı zamanda, şaşılacak kadar da öğrenme yeteneğine sahiptir.
İnsanın bu muhtaçlığı ve eğitilmeye temayüllü olması, bilgi, beceri ve tutumlarla donanmasını zorunlu kılmaktadır.
Modern çağın gerektirdiği bilimsel yaklaşımlar, eğitime yeni boyut ve sorumluluklar yüklemiştir. “Daha çok demokrasi” gerekçesi ile “otoriter” yönetimlerden kaçış, eğitime “temel hak ve özgürlükler” kavramını taşımıştır.
Otoriter eğitimin yerini, sevgi, saygı, hoşgörü, özdenetim, katılımcılık, ekip ruhu gibi kavramlar almıştır. Günümüzün çağdaş eğitim anlayışı da budur.
Bu eksende eğitim; “bireyin davranışında kendi yaşantısı yoluyla, kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir.”
Eğitim, “bireyleri bir yandan topluma rahat ve mutlu şekilde uyacak davranışlar kazandırmaya, bir yandan da yarınların toplumuna hazır esneklikte düşünme gücü ve becerisine sahip davranışlar kazandırmaya yarayan planlı ve kasıtlı öğretim faaliyetlerinin tümünü içeren bir süreçtir”.
Bireyin, insan onuruna yakışır davranışlar kazanması, kendisini değerli, güçlü ve sevilen biri olarak görmesi, bilgi ve sevgi ortamlarda mümkündür.
Bunu sağlayacak ilk ve en önemli eğitim ortamı aile, sonra da eğitim kurumlarıdır. Mutlu ve olumlu ortamlarda yetişen bireylerin daha başarılı ve sağlıklı oldukları bir gerçektir. Öğrenmeyi sağlayan insan beyni, olumlu duyguların etkisinde daha iyi çalışmakta, öğrenilenler kalıcı olmaktadır.
Bu anlamda eğitimci Fatma Varış; “Eğitim; bireyin tüm yaşamı boyunca süren ve okul dışında ve içinde yaşam boyu edindiği deneyimlerin bütünüdür.” Demektedir.
Çağımızın ihtiyaçları, “ezber bilgi” nin yersizliğine vurgu yapmaktadır. “Öğrenmeyi öğrenmek” le bilgiye erişim yollarını kazanan birey, sorunlarını daha kolay ve akılcı çözebilmektedir.
Gereksiz bir yığın bilgi yerine, beyni çalıştıracak kadar yeterli bilgi ve eleştirel düşünme becerisi önemsenmektedir. Bilgiyi sevmeyi, paylaşmayı ve bilgiye ulaşma yollarını öğretebilirsek, bireyin kendi kendine öğrenebileceğini unutmamalıyız.
Eski eğitim anlayışındaki ön kabullere göre; “insan doğuştan kötüydü. Kaytarma, istismar etme, zarar verme eğilimi güçlüydü. Bireyleri sıkı denetlemek, hatalarını cezalandırmak, haşin davranmak gerekiyordu.” Evde ve okulda, aşırı baskıcı ve sert tutum bu yanlış anlayışın ürünüydü.
Çalışanlara değer verildiğinde, güvenildiğinde ve temel hakları gözetildiğinde; güdülendikleri, mutlu oldukları, iş veriminin yükseldiği bir gerçektir.
Çağdaş eğitim, “çocukların benlik algılarını sağlıklı kılmayı ve kendileriyle barışık olmalarını, zihinsel, bedensel, sosyal ve duygusal yönden bir bütün olarak gelişmelerini hedefleyen “eğitimde bütünlük” ilkesini benimsemektedir.
Çocukların doğuştan getirdikleri “saflık”, “temizlik” duyguları korunmaya çalışılmakta, cezanın yerine, uygun geribildirimler ve sonuçlarına katlanma iradesi önemsenmektedir.
Eğitimin en üst amacı, bireyin “kendini gerçekleştirmesi” dir. Böyle olan birey, yeteneklerini ve gizilgüçlerini, içinde yaşadığı ortama göre sonuna kadar kullanabilen kimsedir.
Yanlış ana-baba ve öğretmen tutumları, çocuğun kişilik gelişimini olumsuz yönde etkilemekte ve ruh sağlığını tehdit etmektedir.
Yeni eğitim yaklaşımları, çocukların öğrenmekten ve okula gitmekten nefret etmelerine yol açan klasik okulun yanlışlarını düzeltmek üzere harekete geçmiştir.
Dünyaya biyolojik anlamda insan olarak gelmekle insan olunmuyor. Bebeklerin, anne karnında teşekkül etmesinden itibaren beden ve ruh sağlığının korunması, sağlıklı aile ortamında yetiştirilmesi, gelişiminin bütün alanlarında, kapasitesi ölçüsünde ve doğrultusunda çağdaş eğitimden yararlanması, başarılı ve mutlu olması için elzemdir.
Böyle olduğu takdirde; saldırgan eğilimlerden, olumsuz duygu düşünce ve davranışlardan kurtularak “insanlaşması” mümkündür.
Çocuklarımızın sevgi ortamlarında, bilimsel bilgi ile donanmaları, kendilerini gerçekleştirmenin anahtarı, insanlaşmalarının ön koşuludur.
Bunu sağlayacak yetişkinlerin de, bu anlayışta kendilerini yenilemeleri ve yetiştirmeleri bir zorunluluktur.
“ Bilmediğini bilmek en iyisidir. Bilmeyip de bildiğini sanmak tehlikeli bir hastalıktır.” Lao-Tzu
“Sadece bir iyi vardır, bilgi; ve sadece bir kötü vardır, cehalet.”
Sokrates
Sevgiyle kalın…
18 Oca 2024 0
23 Ara 2023 0
11 Ara 2023 0
12 Eyl 2023 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]