Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
09 Nis 2018 admin Konuk Yazar, Köşe Yazarları, Manşet, Sürmanşet 1
Bir-i Maune Olayı: Hicretin üzerinden henüz dört yıl geçmişti. Arap kabileleri kendilerine Kuran’ı öğretecek, İslam’ı uygulamalı gösterecek öğretmenlere ihtiyaç duyuyordu. Bir gün yine aynı maksatla bir kabile Peygamber Efendimizden öğretmen talep etmişti. Fakat Peygamberimiz söz konusu kabileye karşı güven duymuyor, göndereceği öğretmenlerin başına kötü bir hal gelir diye endişe ediyordu. Öğretmen talebinde bulunanlar araya girip güvence verince İslam’ı öğretmek maksadıyla 70 sahabe bölgeye gönderildi. Lakin İslam düşmanları, aynı zamanda hafız olan bu 70 sahabeye tuzak kurarak onları şehit etti.
Reci Olayı: Gayeleri Bir-i Maune olayında şehit edilenlerle aynıydı, akıbetleri de aynı oldu. Yine talep gelmiş ve İslam’ı öğretmek maksadıyla bir grup yiğit sahabe yola revan olmuştu. 300 İslam düşmanı tarafından kuşatıldıklarında sayıları sadece 10’du. Çıkan çatışmanın ardından bir kısmı hemen oracıkta şehit edilmiş bir kısmı da daha sonra şehit edilmek üzere esir edilmişti.
Kunduz Olayı: Yıl 2018, hicretin üzerinden 1439 yıl geçti. 2 Mayıs pazartesi günü Afganistan’ın kuzeyinde bulunan Kunduz vilayetindeki bir medresede, hafızlığını tamamlamış 100’den fazla öğrenci için mezuniyet töreni yapılıyordu. Kuran’ı yeni ezberlemiş bu minik talebeler ve onları yetiştiren öğretmenler için heyecanlı bir gündü. Yüzlerce bölge sakini de onların bu mutluluğuna şahit olmak maksadıyla töreni izlemeye gelmişti.
Medreseye işgalci Amerika’nın eğittiği Afgan Hava Kuvvetlerine ait bir savaş uçağı tarafından, tamda hafızlık töreni esnasında, bombalar yağdırılmaya başlandı. Minik hafızlar, belki de o sırada sahneye çıkmanın telaşı içerisinde heyecan ve mutluluk dolu bakışlarla kalabalığı seyrediyorlardı. Büyük bir gürültü koptu, sanki dünya başlarına yıkılmıştı. Pek çoğu hemen oracıkta hayatını kaybetmiş, şehitlik payesini alarak huzura öyle gitmişti.
Yüzü aşan minik hafız, öğretmenleriyle, aileleriyle, komşularıyla birlikte işte böyle can verdi.
Peki bu katliamın sebebi neydi?
Sebep, Taliban’ın yönetici kadrosundan bazı önemli şahısların törende olduğu şüphesiydi. Oysa o menfur hadiseden sonra açıklama yapan Taliban; söz konusu törene kendilerinden kimsenin katılmadığını, dolayısıyla herhangi bir kayıplarının da olmadığını söylemişti.
Nedendir bilinmez, bu vahşet ülkemizde pek duyulmadı. Birkaç internet gazetesi ve bazı tirajı düşük basılı yayın haricinde pek haber yapan olmadı.
Önemsemiyoruz diyemem fakat toplumumuz felaket haberlerine alıştırılmış gibi. Dünyanın dört bir yanında Müslümanlara musallat olmuş o kadar çok bela var ki, birilerinin yaşadığı acılar başka birilerini maalesef eskisi kadar acıtmıyor artık.
Yukarıda zikredilen farklı tarihlerde yaşanmış her üç olaya da bakınca, “İslam garip geldi garip gidecek” hadisi geldi aklıma. Bir-i Maune Olayından sonra Peygamberimiz o denli üzülmüştü ki o rahmet peygamberi bile tam bir ay boyunca olayın faillerine beddua etmekten kendini alamamıştı.
Öyleyse sünnettir, masum Kuran talebelerini katleden zalime beddua etmek. Susmasın öyleyse dillerimiz, susmasın…
Son Değerlendirme: Kendi halinde bir ülkeydi Afganistan. Bir yanda Sovyet işgalinden kurtulmanın sevinci yaşanırken, diğer yanda da o günlerden kalan acıların sızısı unutulmaya çalışılıyordu. Kahvehane köşelerinde, hararetli hararetli politik konuşmalar yapan yaşlılar, sokaklarında, güçlü zengin medeni müreffeh bir devlet olma hayali ile yanıp tutuşan gençler, Okullarında, çalan zilin ardından tatlı çığlıklarla sınıflarına koşan çocuklar vardı.
Evlerin bacaları tütüyor, tencerelerde azda olsa bir şeyler kaynıyordu.
Taaki Amerikan işgali başlayıncaya dek…
Afganistan işgalciler tarafından delik deşik edildi. Açılan yaralardan oluk oluk boşalan kan bir daha asla durulmadı. Taliban denen örgütle Amerika’nın atadığı hükümet arasındaki iç savaş günümüze değin süre geldi.
Çekilen onca acıdan sonra artık iki tarafta savaştan yorulmuş bir haldeydi. Hem Taliban hem de Kabil hükümeti barışmak, anlaşmak istiyor ve Pakistan, Endonezya gibi bazı ülkelerde bu anlaşmanın gerçekleşmesi için desteklerini sunup arabuluculuk yapıyordu. Amerika, ilk defa masanın dışına itilmiş durumdaydı. Onun olmadığı bir barış sürecine doğru gidiliyordu. Amerika kendisi dışında gelişen bu barış sürecini işte böyle baltalamaya kalkıştı, yani barışa bomba yağdırdı.
Zira karışıklık biterse “Hala neden buradasın?” diye soranların artacağını biliyordu.
*****
Kunduz olayındaki faillerin Afgan Hava Kuvvetleri olduğu söylenebilir. Amerika’nın buradaki rolü ne? diye sorulabilir.
Unutulmamalı ki Afgan Hava Kuvvetlerini yetiştirip onlara uçaklar veren Amerika’dır. Pilotların belki bir kısmı belki tamamı Amerika için çalışıyor dense, herhalde şaşırtıcı olmazdı. Zira 15 Temmuz gecesi halkımıza bomba yağdıran hainlerden diğer İslam ülkelerinin ordularında da olabileceğini tahmin etmek güç olmasa gerek…
Islah olmayan tüm zalimler kendi zulmünde boğulsun İnşallah…
Aras ASİLOĞLU
06 Tem 2024 0
03 Haz 2020 0
19 Oca 2020 0
16 Kas 2019 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]
Bi gün gelir imanın en zayıf hali olan buğzetmek ten daha güçlü hale geliriz. O zaman görüşürüz.