Latest update 5 Mayıs 2024 - 01:39
03 Nis 2023 admin Manşet, Sürmanşet 0
Türkiye genelinde aktif çalışma hayatında yer alan 1.4 milyon işçinin Emeklilikte Yaşa Takılanlar (“EYT”) düzenlemesinden yararlanarak hemen emekli olmasının beklendiği şu günlerde, bu durumun işverenlere etkilerinin değerlendirilmesi, işverenin bu süreci nasıl yöneteceğini önceden belirlemesi, gerekirse bu konuda işyeri yönetmelikleri yayınlaması şu nedenlerle önem arzetmektedir:
Bu durum işverenleri hukuki açıdan, çoğunun cevabı kanunda bulunmayan bazı sorularla karşı karşıya bırakmıştır. Bu soruların mevcut yasal düzenlemelerin yorumlanması suretiyle cevaplanması ve işverenlerin bu bilgiler ışığında EYT sürecine hazırlanmaları önemlidir:
1-EYT kapsamında emekliliğe hak kazanan işçinin iş sözleşmesi işveren tarafından emeklilik nedeniyle sona erdirilebilir mi?
İşveren yalnızca işçinin emekliliğe hak kazanması ya da belli bir yaşa ulaşmış olması nedeniyle iş sözleşmesini feshetme hakkına sahip değildir. Bu nedenle; işveren tarafından emeklilik nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilmesi, haksız feshin sonuçlarını doğurur. Emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini sona erdirme hakkı işçiye aittir ve işçi emeklilik nedenle iş sözleşmesini sona erdirdiğinde kıdem tazminatına hak kazanır.
2-İşveren işçinin emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini sona erdirme talebini kabul etmek zorunda mı?
Emeklilik aylığı bağlatma şartlarını taşıyan işçi, iş sözleşmesini bu nedenle feshetme hakkına sahiptir. Zira emeklilik, gerekli şartları taşıyan işçinin yasal hakkıdır ve işçi çalışmaya devam ederken emekli olamaz. Emeklilik nedeniyle fesih, işçi tarafından yapılan tek taraflı bir fesihtir ve işverenin onayına tabi değildir. Bununla birlikte, emeklilik şartlarını taşıyan işçi emekli olmak zorunda bulunmayıp, işveren tarafından emekliliğe zorlanamaz. Emekli olma kararı işçiye aittir.
3-Emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini fesheden işçinin işverene önceden bildirimde bulunması gerekir mi?
Emeklilik nedeniyle işten ayrılma sürecinde işçinin bir ihbar öneli verme yükümlülüğü bulunmamaktadır. İşçi; iş sözleşmesini, önceden bildirimde bulunmadan emeklilik nedeniyle sona erdirme hakkına sahiptir.
4-Emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini fesheden işçinin kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti taksitlendirilebilir mi ya da ötelenebilir mi?
Emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini fesheden işçilerin kıdem tazminatına ve varsa yıllık izin ücretine kazanacak olmaları işverenleri önemli bir maddi yük ile karşı karşıya bırakacaktır. Bu nedenle işverenler işçilik alacaklarının ödenmesini taksitlendirmek ya da ötelemek isteyebilirler. Özellikle de işçinin emeklilik nedeniyle işten ayrıldıktan sonra aynı işyerinde çalışmaya devam edecek olması durumunda, bu alacakların ödenmesinin bir anlaşma ile ötelenmesi önümüzdeki günlerde sıkça gündeme gelebilecek bir konudur.
Kural olarak kıdem tazminatının yıllık izin ücretinin iş sözleşmesinin feshinden sonra derhal ödenmesi gerekir. Bu alacakların tarafların anlaşması ile ötelenip ötelenemeyeceği konusunda ise bir mevzuat hükmü ya da emsal karar bulunmamaktadır.
Ancak kıdem tazminatının işçi ve işverenin karşılıklı anlaşması ile taksitlendirilebileceğine ilişkin yüksek mahkeme kararları bulunmaktadır. Bu kararlarda, işçinin iradesinin fesada uğratıldığını ileri sürüp bu iddiasını kanıtlaması hali dışında tarafların bir sözleşme ile kıdem tazminatını taksitlendirmeleri geçerli kabul edilmiştir. Kanaatimizce, taraflar taksitlendirmek suretiyle kıdem tazminatının ödeneceği tarih konusunda tasarrufta bulunabiliyorlarsa, buradan hareketle yorum yapılarak, kıdem tazminatının ödemesinin tarafların karşılıklı anlaşması ile ötelenmesi de geçerli kabul edilmelidir.
Ancak kıdem tazminatının ötelenme koşullarının, işçi ve işveren arasında akdedilecek yazılı anlaşmada dikkatli bir şekide kararlaştırılması gerekir. Aksi takdirde, olası bir davada işveren birtakım ek yükümlülükler ile karşı karşıya kalabilecektir.
5-EYT kapsamına emekli olan çalışanlardan bazılarının aynı işyerinde tekrar işe başlatılırken bazılarının başlatılmaması işverenin eşit davranma yükümlülüğüne aykırılık teşkil eder mi?
Yargıtay kararlarına göre, eşit davranma ilkesi tüm hukuk alanında geçerli olup, işveren de işyerinde çalışan işçiler arasında haklı ve objektif bir neden olmadıkça eşit davranma yükümlülüğü altındadır.
EYT düzenlemesi kapsamında yaş şartı kaldırıldığından, emekli olmak için işten ayrılan işçilerin çoğunluğunun çalışma hayatına devam etmesi beklenmektedir. Deneyim hafızası ve yetenek kaybı yaşamamak açısından, bazı işçilerin işyerinde çalışmaya devam etmesini işverenler de tercih edecektir.
Bu noktada, işçinin emeklilik nedeniyle iş sözleşmesinin sona erdiği, işverenin işçiyi yeniden işe alıp almamakta özgür olduğu, yeniden işe alması halinde yapılacak sözleşmenin yeni bir iş sözleşmesi olduğu düşünülebilir. Kanaatimizce de burada işverenin hangi işçileri tekrar işe alacağına karar verme özgürlüğü olduğu kabul edilmelidir. Ancak yüksek mahkemelerin, işçinin işten ayrıldıktan sonra kesintisiz olarak aynı işyerinde çalışmaya devam etmesi halinde aynı iş sözleşmesinin devam ettiğine hükmettiği ve bu kabul ile dava konusu talep hakkında sonuca ulaştığı kararları bulunmaktadır. Bu nedenle olası bir eşitliğe aykırılık iddiası ihtimaline karşı, işçiler arasında keyfi biçimde ayrım yapılmadığını ortaya koymak açısından, objektif ve subjektif kriterlerin belirlenmesi, emeklilik nedeniyle işten ayrıldıktan sonra çalıştırılmaya devam edilecek işçilerin bu kriterler esas alınarak belirlenmesi ve bu belirlemeye ilişkin bilgi ve belgelerin saklanması önem arzetmektedir.
EYT düzenlemesi kapsamında emekliliğe hak kazanma koşullarını ele aldığımız yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
sizin için link devamını veriyoruz:
Uzun zamandır mağduriyetlerini dile getiren Emeklilikte Yaşa Takılanlar (“EYT”), meclise sunulan yasa taslağının kabulü ve 03.03.2023 tarihli 32121 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanması ile, rahat bir nefes aldı. 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa eklenen geçici madde ile, 08.09.1999’dan önce sigortalı olarak işe başlayıp, yaş şartını sağlayamadıkları için emekli olamayan sigortalılar, yürürlüğe giren kanun ile birlikte, öngörülen şartları sağlamaları halinde emekli olabilecekler. Düzenleme ile, öngörülen şartları sağlayan yaklaşık 2 milyon sigortalının, Sosyal Sigortalar Kurumu’na (“SGK”) yapacakları başvuru ile emekli olmaya hak kazanmaları mümkün olacak.
Düzenlemeden Kimler Faydalanacak
Yürürlüğe giren kanun ile;
– 8/9/1999 (dahil) tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası kapsamında çalışmaya başlayanlar,
– 9/9/1999 (dahil) tarihinden sonra malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası kapsamında çalışmaya başlamalarına rağmen sigortalılık başlangıç tarihini geriye götürmeye imkân tanıyan ilgili mevzuat hükümlerine göre yapmış oldukları borçlanmalar ile sigortalılık başlangıç tarihi 8/9/1999 (dahil) öncesi olacak şekilde geriye götürülenler faydalanabilecek.
Düzenleme kapsamında emekliliğe hak kazanmak için öngörülen şartlardan bir diğeri ise, yeterli prim ödeme gününe ulaşmış olmak. Bu doğrultuda, Sosyal Sigortalar Kurumu (“SSK”) kapsamında sigortalı olanlar açısından, ilk sigortalı oldukları yıla göre kademeli olmak üzere 5000 ile 5975 gün arası prim ödenmiş olması şartı aranacak. Bağ-Kur ve Emekli Sandığı kapsamında sigortalı olanlar açısından ise, kadınlar için 7200 gün, erkekler için 9000 gün prim ödeme şartı aranacak. Düzenleme doğrultusunda emekliliğe hak kazanmak için öngörülen şartlar aşağıda yer alan tabloda da görülebilir:
SSK’ya Bağlı Olarak Sigortalı Olanlar Açısından Aranacak Şartlar:
Bağ-Kur ve Emekli Sandığı’na Bağlı Olarak Sigortalı Olanlar Açısından Aranacak Şartlar:
Emekliliğe Hak Kazananlar Nasıl Başvuru Yapacak
Yetkililer tarafından yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere, emekliliğe hak kazanan çalışanlar, düzenlemeden faydalanmak için yapacakları başvuruyu E-devlet üzerinden gerçekleştirebilecek. Böylelikle, SGK’nın iş yükü de ciddi şekilde hafifletilmiş olacak.
Düzenlemenin Mevcut İş Sözleşmelerine Etkisi Ne Olacak
Çalışanlar, emeklilik sebebiyle iş sözleşmelerini tek taraflı ve derhal sona erdirebilecek. 1475 sayılı Mülga İş Kanunu’nun halen yürürlükte olan 14. Maddesi doğrultusunda, çalışanlar, aylık veya toptan ödemeye hak kazanmış bulunduğunu ve kendisine aylık bağlanması veya toptan ödeme yapılması için yaşlılık sigortası bakımından SGK’ya veya sandığa müracaat etmiş olduğunu belgelemesi halinde kıdem tazminatına da hak kazanabilecek.
Çalışan, emekliliğe hak kazanmasından ve işten ayrılmasından sonra ise, tarafların mutabık kalması halinde, eski işvereni ile ya da anlaşacağı başka bir işveren ile çalışmaya devam edebilecek.
Kanun ile getirilen düzenlemelerden biri de, emekliliğe hak kazanmak suretiyle işten ayrılan çalışanlarını, tekrar istihdam eden işverenler için teşvik getirilmesi olacak. Düzenleme doğrultusunda; yaşlılık veya emekli aylığı talebi nedeniyle işten ayrılış bildirgesi verilen çalışanların, işten ayrılış tarihini takip eden 30 gün içerisinde en son çalışılan özel sektör işyerinde sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmaya başlamaları halinde, sosyal güvenlik destek primine tabi çalışılmaya başlandığı tarihten itibaren, sosyal güvenlik destek primi işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazine tarafından karşılanacak.
Bu düzenlemenin gerekçesinden de anlaşılacağı üzere; düzenlemeden faydalanan çalışanların aynı işyerinde sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmaya devam etmeleri ile, istihdam piyasasında dalgalanma oluşturulmaması ve kayıtlı istihdamın desteklenerek bu sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin sosyal güvenlik destek primi maliyetinin azaltılması amaçlanıyor.
Düzenlemenin işverenler açısından olası etkilerini ele aldığımız yazı kapsamında, detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz
Kadrolu Taşeronlar İçin Zorunlu Emeklilik Artık Söz Konusu Değil
Yürürlüğe giren kanun ile yapılan düzenlemelerden bir diğeri de, kamuda taşeron olarak çalışmakta iken kadroya geçirilen çalışanlarla ilgili. Yapılan düzenleme ile, kamu kurum ve kuruluşlarında, il özel idareleri ve belediyeler ile bağlı kuruluşlarında ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birliklerinde, birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına ait şirketlerde kadroya alınan çalışanların, emekliliğe hak kazanmaları halinde zorunlu olarak iş sözleşmelerinin feshini düzenleyen 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümleri yürürlükten kaldırılacak.
03.03.2023 tarihli 32121 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren düzenlemeye buradan ulaşabilirsiniz.
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal, beyaz et ihracatının yasaklanmasına yönelik basın açıklaması düzenledi. Sarıbal, […]
Alpay’dan AİHM kararlarına rağmen hapiste tutulanlar başta olmak üzere af çağrısı yaptı Milliyetçi Sol Parti Genel Başkanı Hüseyin Alpay, “genel […]
Gergerlioğlu, “Dilovası Belediyesi’nde yolsuzluk mu oldu?” DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Dilovası Belediyesi önüne giderek yapılan yolsuzluk iddiaları […]
İşçi Bayramı kutlamalarının ardından Bergama Belediyesi’nde 15 çalışanın işten çıkarılması, belediye içinde ve kamuoyunda tartışma yarattı. Belediye Başkanı Prof. Dr. […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fransa’nın başkentinde önce Paris Büyükelçimiz Yunus Demirer’i, ardından da Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo’yu ziyaret etti. […]
İBB bağlı kuruluşu İETT filosunu yenilemeye devam ediyor. Filoya kazandırılın 150 otobüsten 13’ü daha seferlerine başladı. Yeni nesil güvenlik teknolojileri […]
LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİME SAHİP ÇIKMAK İÇİN HEP BİRLİKTE HAREKETE GEÇELİM! Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin’in Türkiye […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, 1 Mayıs işçi bayramında grevdeki Mersen işçilerini ziyaret etti. Konuyla ilgili bakanlığa soru […]
İstanbul’da binlerce konut inşa eden İMC Turizm İnşaat, Edremit Körfezi’nde ilk projesini Burhaniye Ören Ayaklı mevkisinde ‘Şefika Hanım Evleri’ projesini […]
Rekabet Kurulunun 26.07.2023 tarihli ve 23-34/644-M sayılı kararıyla Adana, Antalya ve Gaziantep illerinde faaliyet gösteren oto galerilerin 4054 sayılı Rekabetin […]