Latest update 5 Mayıs 2024 - 15:15
23 Şub 2023 admin Manşet, Sürmanşet 0
ECUMENOPOLİS
Ecumenopolis; (Yunanca: Οἰκουμένη Oecumene, “Dünya” Anlamına Gelir.
Ve Πόλις Polis “Şehir”, Dolayısıyla “Bir Dünya Şehri”; Örneğin Ecumenopolis
Veya Ecumenopoleis), Gezegen Çapında Bir Şehrin Varsayımsal Konseptidir.
Isaac Asimov’un Galaktik İmparatorluğu’ndan kurgusal bir tasarım olan Ecumenopolis, Trantor’un tasviri Ecumenopolis (Yunanca: οἰκουμένη oecumene ‘dünya’ ve πόλις polis ‘şehir’, dolayısıyla ‘bir dünya şehri’; çoğul ecumenopolisler veya ecumenopoleis) gezegen çapında bir şehrin tasarımı, varsayımsal anlayışla ortaya konulan yenilikçi bir şehir kavramı-konsepti’ dir.
Ecunemopolis, 1967’de Yunan şehir plancısı Constantinos Apostolou Doxiadis tarafından, gelecekte kentsel alanların ve Megalopolislerin ergeç kaynaşacağı Ve mevcut şehirleşme, nüfus artışı, ulaşımdan bir ilerleme olarak dünya çapında tek bir kesintisiz şehir olacağı fikrini temsil etmek için tasarlanan bir şehircilik projesidir.
YARINLARIN ŞEHRİ; ECUMENOPOLIS:
İnsanlar kafalarının karıştığını yeni anlamaya başlıyor, şehirlerinde yaşıyorken ve izledikleri yoldan, bilinmeyen geleceklerinden endişe duyuyorlar.
Bu kafa karışıklığı yeni başlamadı. Geçmiş nesiller, insanlar kırsal kesimden taşındığında ve küçük geleneksel şehirlerinden, köyden kente, büyük şehirlere ve metropol-anakentlere geçerken, anlayış değişikliği ve endişeleri başladı, Ancak bu anlayış değişikliği tek katlı yapılardan çok katlı yapılara geçiş ve çarşı, pazardan AVM’lere geçişle sınırlı kaldı.
Endişelenlerin, resmi çevrelerin ve diğer insanların birçoğunun da henüz, yakın zamanda, şu anda gerçeklerle yüzleşmeye hazır olmadıkları görülüyor.
ÇİFTLİK EVİNDEN, EVRENSEL KENTE, ECUMENOPOLİS;
Ecumenopolis; insanın anlamaya çalışmasının zamanı geldiğini düşünerek, kentlerindeki yaşam sorunlarını sistematik bir biçimde ele almış ve şehirde onu çevreleyen büyük kafa karışıklığı ile kendi yarattığı sorunları çözen tasarımlar üretmiştir.
Şimdiki şehirlerin birkaç nesil sonra değiştirilebileceği düşünülse çok geç kalınmış olacağı için bu gerçekçi değişim başarılamaz. İnsanlar bunu ancak geleceklerini, şehirlerini düşünürse başarılabilir. Bugün tasarladığımız şey bir plan olabilir yarın ve gelecekte bir gerçekliktir.
ECUMENEPOLİS İLE KANAL İSTANBUL ARASINDAKİ FARK;
Yenilikçi şehir kavramı Ecumenopolis’ten Kanal istanbul’a nasıl geldik, Kanal İstanbul projesinin içeriğinde Constantinos Apostolou Doxiadis’in hayal ettiği tasarımda düşünülenlerden neler var.?
Arap ülkelerinde yayınlanan ve satışa sunulan, kanal çevresinde var olacağı açıklanan özelliklerin hangileri gezegen çapında bir şehrin tasarımına uygun.? Kısacası yapılacağı söylenen Kanal İstanbul ve çevresi şehirleşme ile Constantinos Apostolou Doxiadis’in hayalleri ve tasarımı arasında uçurum var ve ikisi bir birinden alakasız içeriğe sahip.
HEYECAN VERİCİ BİR *TEORİ* *ECUMENOPOLİS*
İnternette ve sosyal medyada dolaşan bir harita var. Yunan veya Amerikan basınından alındığı sanılan bu haritada, Trakya’nın tamamı elden gitmiş, Türkiye’nin sınırı doğuya, İstanbul Boğazı’na çekilmiş. Bu duruma göre anlaşılan o ki Kanal İstanbul, aceleye getirilmeden, derinden ve sinsice yürütülen bir planın parçası.
Rumeli yakasında ise, Kanal İstanbul’la birlikte ikiye bölünen Trakya’nın batı kısmı Yunan toprağı olmuş, ama her nasılsa Kanal’ın doğusu ile İstanbul Boğazı arasında kalan ve bir “ada” şeklini alan kara parçası ayrı bir “ülke” ye dönüşmüş, adı da üstünde de bir haç işareti olan “Ecumenopolis” Ekümenik bir devlet olmuş.!
Belli ki bu yeni ülke de Yunan toprağı yahut “Yunanımsı” bir yer, fakat adının da çağrıştırdığı üzere, “Ekümenik” sıfatını taşıyan Rum Patrikhanesi’nin idaresi altında. Tıpkı, Trakya’nın Yunanistan tarafındaki yarı-özerk Aynaroz gibi.
Şu farkla ki, Aynaroz bir yarımadayken, “Ecumenopolis” teknik anlamda bir ada durumunda. Aynaroz gibi “Ecumenopolis” de kadınların ayak basamadığı bir ülke mi olacak, o kadarı haritada belirtilmemiş, ama vadesi konmuş: yıl 2060.
İSTANBUL KANALI & ECUMENOPOLİS
Kanal İstanbul Projesi uygulamasıyla; anlatılanlara göre modern, akıllı teknolojik, örnek bir mega- devasa dünaya kenti kurulmuş olacak mış.
Kanal İstanbul Projesi; Eğer Yapılır ve Gerçekleştirilirse; Türkiye’nin Denizcilik, Ulaşım, Uluslararası İlişkiler Tarihini Olumsuz Yönde, Telafisi Mümkün Olamayacak Şekilde Etkileyecek ve Değiştirecektir.
Kanal İstanbul Projesi, Türkiye’nin devlet ve millet projesi değildir. Vatanımızın istiklalini, gelecek nesillerimizin istikbalinin garantisi olabilecek herhangi bir maddi manevi bir değeri yoktur.
Aksine Anadolu’yu Avrupa’dan fiziki olarak koparacak ve Ecumenopolis Devleti ile Doğu’dan Batı’ya geçişi zorlaştıracak hatta olanaksız kılacaktır.
Kanal İstanbul Projesi; Amerika Birleşik Devletlerinin, Sovyetler Birliğini kendi sınırlarının dışına çıkmasını önlemek için ablukaya alma projesi olup Türkiye’yi ilgilendiren bir durumu yoktur ve istanbul boğazı kurtarılmayı gerektirmiyor, boğazlarımızın teminatı *Montreux Convention* boğazlar sözleşmemizdir.
Kanal İstanbul Projesi; İstanbul’un Marka Değerini Yerle Bir Edecek ve İstanbul’u Beşinci Sınıf Bir Kent Durumuna Düşürecektir.
Bu fotoğraf birilerinin, bazı ülkelerin *megalo-idea*sı, hedefleri, gelecek planları, stratejik öngörüleri olabilir.! Önemli olan sizin kendi gelecek planlarınız, projeleriniz, tasarılarınız ve yaşamsal sorunlara çözümlerinizdir.
FELAKET, İHANET VE CİNAYET PROJESİ
Kanal İstanbul Projesi gerçekleştirildiğinde, Kanal İle İstanbul Boğazı arasındaki alan ana karalardan bağımsız bir ada olacaktır. Bu ada Türkiye’den Önce Çin, ABD, İngiltere, İsrael ve Avrupa ülkelerinin deniz yicareti, ArGe, ulaşım ve lojistik çıkarlarına hizmet edecek bir merkez durumuna gelecektir. Daha Sonra da Bölge Plebisit İle bağımsızlığı İlan edecek ve *Ecumenopolis Devletçiği* Kurulacaktır.
“Megali İdea” nın daha önce hiç düşünülmemiş veya ifşa edilmemiş bir versiyonu -yahut “konfigürasyon”u. Vatikan olsun, Patrikhane olsun, hayatını dünya kiliselerinin karanlık planlarını deşifre etmeye adamış azimli kişilerin başında gelen Aytunç Altındal, bugün hayatta olsaydı “Ecumenopolis” kurgusuna daha ne renkler katardı kim bilir.!
Daha ciddi görünüşlü “teoriler” de var elbet, ama haliyle onlar o derece heyecan verici değil. Örneğin bir tanesi, Kanal İstanbul’un bir Amerikan projesi olduğuna ilişkin teoridir.
İlginçtir ki, bu teorinin ana varsayımlarından biri de, Aytunç Altındal’ın vefatından çok önce, 2006’da yaptığı bir yoruma dayandırılıyor. Altındal bu yorumunda ABD’nin donanmasını Karadeniz’e sokmak için Montrö’yü delmenin yollarını aradığını ve bunun için Türkiye’ye baskı yaptığını ileri sürmüştü.
Bu iddianın “Türkiye’nin zehir hafiyesi” sayılacak bir figürden gelmesi etkisini göstermiş olmalı ki, şimdilerde bu iddiadan kalkılarak Kanal İstanbul’un Amerika tarafından Türkiye’ye empoze edilen-dayatılan bir proje olduğu ileri sürülüyor.
Kanal İstanbul Projesinin; Yatırım bedeli yabancı ülkelerce karşılanacağı, yatırım alanları yabancılara satılacağı için ülke ekonomimize beklendiği kadar katkısı olmayacaktır.
Kanal İstanbul Projesi; ÇED raporları emir ve talimata hazırlanmış bilimsel gerçeklerden uzak kripto raporlardır ve bilim adamları tarafından onaylanmamıştır.
Kanal İstanbul Projesi; ABD’nin 1900 lü yıllardan buyana savunma projelerinden birisi olup bunu gerçekleştirebilmek adına topluma kabul ettirebilmek için doğaya saygı, yeşil alan, yürüyüş parkuru, bisiklet yolu, millet bahçesi, ekolojik koridor gibi şehircilik kavramlarıyla süsleniyor.
Kanal İstanbul Projesi; bir yandan dünyanın yatay mimariye sahip geniş akıllı şehri, kurulacak diye sunulurken, bir yandan da deniz ticareti, arge, ulaşım, lojistik, ekonomik bir ticaret merkezi olacaktır denilerek kendi içinde çelişkili bir kandırmaca projesidir.
İSTANBUL KANALI & MONTREAUX KONVANSİYONU
Birincisi Trakya boyunca büyük çekmece ile Karadeniz arasında önerilen savunma hattının aslında “kanal İstanbul” için gizli bir Amerikan planı olduğu sonucuna varıldığında ilgi başladı. Bu da AKP’nin çılgın projesinin aslında bir ABD planı olduğunu gösterdi.
Türk askeri tarihinin en ünlü savunma mevzilerinden biri olan çatalca hattı yanlış tanımlanmıyor. Ancak buna Gelibolu feneri boynundaki Demirkapı hattında önerilen bir başka kanalın daha olması, bütün bunların uzun vadeli ileriye dönük ABD Plan ve projesi olduğunu göstermektedir.
Amerika’nın bu projeyi teşvik etmedeki gizli amacının Karadeniz’e rahat çıkabilmek ve yasal yaptırım kazanmak için Montreux anlaşmasının iptalini isteyecek ve böylece Karadeniz’i bir Amerikan gölüne dönüştürecektir.
Bütün bunların yanında ekonomik, ekolojik, jeolojik, uluslararası üstünlük, tarım, su ve yeraltı kaynakları açısından Türkiye’nin kar, zarar hesabının yapılarak kaybedecekleri ve kazanacaklarını kimse belirtilmiyor. https://www.youtube.com/watch?v=tNeD5gCtZSY
Kanal istanbul projesi’nin; G7 ülkelerinin, ABD ve Avrupa ülkelerinin Türkiye üzerindeki emellerini gerçekleştirebilmeleri açısından Sayın Cumhurbaşkanının şahsi beka meselesi durumuna getirildiği ve kendisine bu yönde dayatma yapıldığı tahmin edilmektedir.
Ve Sonuç olarak *Kanal İstanbul Projesi* kısaca Türkiye’ye kendisine bırakılmayacak bir işin taşeronluğu yaptırılmaktadır.
#ÖkkeşBölükbaşı ©#MedyaGünebakış
Kaynak: 2100 Yılında Ecumenopolis’in Muhtemel Yapısı. Kaynak: Constantinos Doxiadis ve John Papaioanou, Ecumenopolis: geleceğin kaçınılmaz şehri. New York: Norton, (1974):
368-369. Constantinos ve Emma Doxiadis Vakfı’nın izniyle.
Ecumenopolis’in temel amacı nedir, ileri hedefi nedir.?
What is the main purpose of Ecumenopolis, what is its further goal?
YAZI DIŞI BİLGİ NOTLARI:
Konstantinos Apostolos Doxiadis.?
Doksiyadis, mimarların, mühendislerin ve kent plancılarının elde ettiği verileri, kullanım açısından yetersiz bularak, iktisatçıların, toplumbilimcilerin ve yöneticilerin işbirliğini gerektiren insan yerleşmeleri bilim dalını kurmuş ve buna Eski Yunanca’dan türettiği Ekistiks adını vermiştir.
Gerek toprağa bağlı, gerekse göçebe toplumlarm alışkanlıklarını ve yaşam biçimlerini gözönüne aldığı çalışmalarında, en küçük yerleşme birimi olan çiftlik evinden, ecumenepolis adını verdiği evrensel kente kadar bütün yerleşme biçimlerini incelemiştir. Ayrıca kentlerin geleceğiyle ilgili kestirimlerde bulunmuştur.
Kurduğu şirketin başkanlığını yaptığı sırada Pakistan’ın yeni başkenti Islamabad, Zambia’nın sanayi kenti Kafue ve-Gana’ mn liman kenti Tema gibi yeni kurulmakta olan kentler için tasarımlar hazırlamış. Atina, Bağdat, Rio de Janerio, Riyad, Tobruk gibi eski kentlerin planlarını çağdaş düzeye getirecek biçimde yeniden ele almış.
Eastwick, Virginia, Massachusetts, Miami, Florida ve Washington kentlerinin planlarında yenileştirmeler yapmış. Detroit ve Rio de la Plata havzası gibi daha büyük alanlar için de bölge planları hazırlamıştır.
– Raumordnung im griechiscben Stadtebau, 1937, (“Yunan Kent Planlamasında Mekân Düzeni”);
– Bir Basit Öykü, 1945, (Yunanca); Ekistiks Analizler, 1946 (Yunanca);
– Destructions of Towns and Villages in Greece, 1947, (“Yunanistan’da Kent ve Köylerin Yıkılması”);
– Archittecture inTransition, 1963, (“Geçiş Dönemi Mimarlığı”); UrbanReneıval and the Future of the
– American City, 1966,(“Kent Yenileştirmesi ve Amerikan Kentinin Geleceği”);
– Betıoeen Dystopia and Utopia, 1966, (“Distopya ve Ütopya”);
– Ekistiks, an Introduction to the Science of Human Settlements, 1968, (“Ekistiks, İnsan Yerleşmeleri Bilimine Giriş”);
– The Two-Headed Eatjlc, 1972, (“İki Başlı Kana”); Arcbitectural Space in Ancıent Greece, 1972, (“Eski Yunan’da Mimari Mekânlar”)
Constantinos A. Doxiadis
Constantinos A. Doxiadis[a] (14 May 1913 – 28 June 1975), often cited as C. A. Doxiadis, was a Greek architect and urban planner. During the 1960s, he was the lead architect and planner of Islamabad, which was to serve as the new capital city of Pakistan. He was later known as the father of ekistics, which concerns the multi-aspect science of human settlements.
Theories
Doxiadis is the father of “ekistics”, which concerns the science of human settlements, including regional, city, community planning and dwelling design.[2] The term was coined by Doxiadis in 1942 and a major incentive for the development of the science is the emergence of increasingly large and complex settlements, tending to regional conurbations and even to a worldwide city[dubious – discuss]. However, ekistics attempts to encompass all scales of human habitation and seeks to learn from the archaeological and historical record by looking not only at great cities, but, as much as possible, at the total settlement pattern.
Doxiadis also coined the term entopia, coming from the Greek words έν (“in”) and τόπος (“place”). He quoted “What human beings need is not utopia (‘no place’) but entopia (‘in place’) a real city which they can build, a place which satisfies the dreamer and is acceptable to the scientist, a place where the projections of the artist and the builder merge.”
Ekistics in Doxiadis works
Doxiadis teaching the principles of Ekistics
Influence
In the 1960s and 1970s, urban planner and architect Constantinos Doxiadis authored books, studies, and reports including those regarding the growth potential of the Great Lakes Megalopolis.[3] At the peak of his popularity, in the 1960s, he addressed the US Congress on the future of American cities, his portrait illustrated the front cover of Time magazine, his company Doxiadis Associates was implementing large projects in housing, urban and regional development in more than 40 countries, his Computer Centre (UNIVAC-DACC) was at the cutting edge of the computer technology of his time and at his annual “Delos Symposium” the World Society of Ekistics attracted the worlds foremost thinkers and experts.
In Greece, he faced persistent suspicion and opposition and his recommendations were largely ignored. Having won two large contracts (National Regional Plan for Greece and Master Plan for Athens) from the Greek Junta he was criticised by competitors, after its fall in 1974, portrayed as a friend of the colonels. His visions for Athens airport to be constructed on the adjacent island of Makronissos, where political prisoners were held, together with a bridge, a rail link and a port at Lavrion were never realised.
His influence had already diminished at his death in 1975, as he was unable to speak for the last two years of his life, a victim of amyotrophic lateral sclerosis (ALS).[4] His company Doxiadis Associates changed owners several times after his death, the heir to his computer company remained but without any links to planning or ekistics. The Delos Symposium was discontinued, and the World Society of Ekistics is today an obscure organisation.
Works about Doxiadis have appeared in the Museum of Brisbane, Milani Gallery, Brisbane and feature in the To Speak of Cities exhibition at the University of Queensland Art Museum.
Works
Islamabad, The capital of Pakistan
One of his best-known town planning works is Islamabad. Designed as a new city it was fully realised, unlike many of his other proposals in already existing cities, where shifting political and economic forces did not allow full implementation of his plans. The plan for Islamabad, separates cars and people, allows easy and affordable access to public transport and utilities and permits low cost gradual expansion and growth without losing the human scale of his “communities”.
In Riyadh, Doxiadis reoriented the city on a southwest-northeast axis, rendering “the planned city… similar to an immense mosque facing Mecca.” His work was also part of the architecture event in the art competition at the 1936 Summer Olympics.
Teacher-Student Centre (TSC), University of Dhaka, Bangladesh
The Sacrifices of Greece in the Second World War (exhibit, San Francisco City Hall, 1945)
Sadr City of Baghdad, Iraq (1959)
Master Plan of Islamabad, The capital of Pakistan;1960
Master Plan for Skopje, city reconstruction plan following a major earthquake 1963.
Teacher-Student Centre (TSC), University of Dhaka, Bangladesh; 1961
Plan Doxiadis, Rio de Janeiro, 1965.
Constantinos A. Doxiadis[a]
(14 Mayıs 1913 – 28 Haziran 1975), genellikle C. A. Doxiadis olarak anılır, bir Yunan mimar ve şehir planlamacısıydı. 1960’larda Pakistan’ın yeni başkenti olacak olan İslamabad’ın baş mimarı ve planlayıcısıydı. Daha sonra, insan yerleşimlerinin çok yönlü bilimiyle ilgilenen ekistik biliminin babası olarak tanındı.
Teoriler
Doxiadis, bölge, şehir, topluluk planlaması ve konut tasarımı da dâhil olmak üzere insan yerleşimleri bilimiyle ilgilenen “ekistik”in babasıdır. Terim, 1942’de Doxiadis tarafından icat edildi ve bilimin gelişmesi için önemli bir teşvik, bölgesel yerleşim birimlerine ve hatta dünya çapında bir şehre yönelen, giderek daha büyük ve karmaşık yerleşim yerlerinin ortaya çıkmasıdır. [şüpheli – tartışın]. Bununla birlikte, ekistik, insan yerleşiminin tüm ölçeklerini kapsamaya çalışır ve yalnızca büyük şehirlere değil, mümkün olduğu kadar toplam yerleşim modeline bakarak arkeolojik ve tarihi kayıtlardan öğrenmeye çalışır.
Doxiadis ayrıca Yunanca έν (“iç”) ve τόπος (“yer”) kelimelerinden gelen entopya terimini de icat etti. “İnsanoğlunun ihtiyacı olan şey ütopya (‘yer yok’) değil, entopia’dır (‘yerinde’), inşa edebilecekleri gerçek bir şehir, hayalperesti tatmin eden ve bilim insanı için kabul edilebilir bir yer, projeksiyonların yapıldığı bir yer. Sanatçının ve inşaatçının birleşimi.”
Doxiadis eserlerinde Ekistik ilkelerini öğretti
1960’larda ve 1970’lerde şehir plancısı ve mimar Constantinos Doxiadis, Great Lakes Megalopolis’in büyüme potansiyeline ilişkin olanlar da dâhil olmak üzere kitaplar, araştırmalar ve raporlar yazdı. Popülaritesinin zirvesinde, 1960’larda, Amerikan şehirlerinin geleceği konusunda ABD Kongresi’ne hitap etti, portresi Time dergisinin ön kapağında yer aldı, şirketi Doxiadis Associates, konut, kentsel ve bölgesel kalkınma alanlarında daha büyük projeler uyguluyordu. 40’tan fazla ülkede, Bilgisayar Merkezi (UNIVAC-DACC) zamanının bilgisayar teknolojisinin en uç noktasındaydı ve Dünya Ekistik Derneği yıllık “Delos Sempozyumu”nda dünyanın önde gelen düşünürlerini ve uzmanlarını cezbetti.
Yunanistan’da ısrarlı şüphe ve muhalefetle karşılaştı ve tavsiyeleri büyük ölçüde göz ardı edildi. Yunan Cuntasından iki büyük sözleşme (Yunanistan Ulusal Bölgesel Planı ve Atina Master Planı) kazanan o, rakipleri tarafından eleştirildi, 1974’teki düşüşünden sonra albayların bir arkadaşı olarak gösterildi. Siyasi mahkûmların tutulduğu bitişikteki Makronissos adasına bir köprü, bir demiryolu bağlantısı ve Lavrion’da bir liman ile birlikte inşa edilecek Atina havaalanına ilişkin vizyonu hiçbir zaman gerçekleştirilmedi.
Amyotrofik lateral skleroz (ALS) kurbanı olan hayatının son iki yılında konuşamadığı için etkisi 1975’teki ölümüyle zaten azalmıştı. Şirketi Doxiadis Associates, ölümünden sonra birkaç kez sahip değiştirdi, bilgisayar şirketinin varisi kaldı, ancak planlama veya ekistik ile herhangi bir bağlantısı yoktu. Delos Sempozyumu durduruldu ve Dünya Ekistik Derneği bugün belirsiz bir organizasyon.
Doxiadis ile ilgili eserler Brisbane Müzesi, Milani Galerisi, Brisbane’de yer aldı ve Queensland Üniversitesi Sanat Müzesi’ndeki To Speak of Cities sergisinde yer aldı.
İşler
Pakistan’ın başkenti İslamabad. En bilinen şehir planlama çalışmalarından biri İslamabad’dır. Yeni bir şehir olarak tasarlandı, değişen siyasi ve ekonomik güçlerin planlarının tam olarak uygulanmasına izin vermediği hali hazırda mevcut şehirlerdeki diğer önerilerinin çoğunun aksine, tamamen hayata geçirildi. İslamabad planı, arabaları ve insanları ayırıyor, toplu taşıma araçlarına ve kamu hizmetlerine kolay ve uygun fiyatlı erişim sağlıyor ve “topluluklarının” insan ölçeğini kaybetmeden düşük maliyetli kademeli genişlemeye ve büyümeye izin veriyor.
Riyad’da Doxiadis, şehri güneybatı-kuzeydoğu ekseninde yeniden yönlendirerek “planlanan şehri Mekke’ye bakan muazzam bir camiye benzer” hale getirdi. Yaz Olimpiyatları.
Öğretmen-Öğrenci Merkezi (TSC), Dhaka Üniversitesi, Bangladeş
İkinci Dünya Savaşında Yunanistan’ın Kurbanları (sergi, San Francisco Belediye Binası, 1945)
Bağdat’ın Sadr Şehri, Irak (1959)
Pakistan’ın başkenti İslamabad Master Planı; 1960
Üsküp Master Planı, 1963’teki büyük depremin ardından şehrin yeniden yapılanma planı.
Öğretmen-Öğrenci Merkezi (TSC), Dhaka Üniversitesi, Bangladeş; 1961
Plan Doxiadis, Rio de Janeiro, 1965.
Ecumenopolis’in temel amacı nedir, ileri hedefi nedir.?
What is the main purpose of Ecumenopolis, what is its further goal?
Ecumenopolis: City Without Limits (2011)
Ecologic thresholds are surpassed, economic thresholds are surpassed, population thresholds are surpassed and social harmony is upset. Here is the depiction of neoliberal urbanisation: “City without Limits”. In his first feature-length documentary, İmre Azem aims for a wholesome approach to Istanbul; as much as the change itself, he questions the underlying dynamics. He takes us on a long journey in this endless city, from demolished slums to the tops of skyscrapers, from the depths of the Marmara Sea to the route of the third bridge crossing the Bosporus, from real estate investors to urban opposition. We hope that you will not be a mere spectator to change, but question it.
Sarajevo Film Festival – Human Rights Award (2011)
Istanbul Urban and Architecture Film Festival – Best Documentary (2011)
Documentarist, Istanbul – New Talent Award (2011)
Turkish Cinema Critics Award – Best Documentary (2011)
Architecture Film Festival of Rotterdam – Openning Film (2011)
Comments are disabled.
JOURNAL ARTICLE
The Road to Ecumenopolis
Journal Information
The birth of the Journal dates back in 1954 when Constantinos A. Doxiadis (1913-1975) and Jaqueline Tyrwhitt (1905-1983) first met and agreed to start a bulletin keeping architects and planners in developing countries up to date with relevant professional expertise elsewhere in the world. It was first published in October 1955 as “Tropical Housing & Planning Monthly Bulletin” and in its initial mimeographed form contained abstracts or reprints of articles from other journals for use by Doxiadis Associates collaborators and certain research organizations. Gradually it turned into a printed journal, including original articles, covering many more needs of interested people around the globe. It appeared under the titles “Tropical Housing & Planning Monthly Information Bulletin” (January 1957), “Ekistics: Housing & Planning Abstracts” (October 1957), “Ekistics: Abstracts on the Problems and Science of Human Settlements” (May 1959), “Ekistics: Reviews on the Problems and Science of Human Settlements” (January 1961). Finally, in January 1975, it was titled “Ekistics: The Problems and Science of Human Settlements”. J. Tyrwhitt was the driving force behind the editing of Ekistics journal for the first 28 years of its operation. Her work was carried on after her death (February 1983) by Panayis Psomopoulos (1926-2017). P. Psomopoulos served as Vice President of ATO, President of ACE, editor of Ekistics journal, Secretary General and Treasurer of the World Society for Ekistics (WSE). Ekistics journal was published by Doxiadis Associates (DA) until June 1965; DA then transferred the journal to the nonprofit Athens Center of Ekistics (ACE) of the Athens Technological Organization (ATO).
DERGİ MAKALELERİ
Ekümenopolis’e Giden Yol
Dergi Bilgileri
Journal’ın doğuşu, 1954’te Constantinos A. Doxiadis (1913-1975) ve Jaqueline Tyrwhitt’in (1905-1983) gelişmekte olan ülkelerdeki mimarları ve planlamacıları başka yerlerdeki ilgili profesyonel uzmanlıkla güncel tutan bir bülten yayınlamak için ilk kez bir araya gelip anlaşmaya vardıkları zamana dayanıyor. Dünyada. İlk olarak Ekim 1955’te “Tropikal Konut ve Planlama Aylık Bülteni” olarak yayınlandı ve ilk kopyalanmış biçiminde, Doxiadis Associates işbirlikçileri ve belirli araştırma kuruluşları tarafından kullanılmak üzere diğer dergilerdeki makalelerin özetlerini veya yeniden baskılarını içeriyordu. Yavaş yavaş, dünya çapında ilgili insanların daha birçok ihtiyacını karşılayan orijinal makaleler içeren basılı bir dergiye dönüştü. “Tropikal Konut ve Planlama Aylık Bilgi Bülteni” (Ocak 1957), “Ekistics: Housing & Planning Abstracts” (Ekim 1957), “Ekistics: Abstracts on the Problems and Science of Human Settlements” (Mayıs 1959) başlıklarıyla çıktı. “Ekistics: İnsan Yerleşimlerinin Sorunları ve Bilimi Üzerine İncelemeler” (Ocak 1961). Son olarak, Ocak 1975’te “Ekistics: İnsan Yerleşimlerinin Sorunları ve Bilimi” başlığını aldı. J. Tyrwhitt, faaliyete geçtiği ilk 28 yıl boyunca Ekistics dergisinin editörlüğünün arkasındaki itici güçtü. Çalışmaları, ölümünden sonra (Şubat 1983) Panayis Psomopulos (1926-2017) tarafından sürdürüldü. P. Psomopulos, ATO Başkan Yardımcısı, ACE Başkanı, Ekistics dergisi editörü, World Society for Ekistics (WSE) Genel Sekreteri ve Saymanı olarak görev yaptı. Ekistics dergisi, Haziran 1965’e kadar Doxiadis Associates (DA) tarafından yayınlandı; DA daha sonra dergiyi Atina Teknoloji Örgütü’nün (ATO) kar amacı gütmeyen Atina Ekistik Merkezi’ne (ACE) devretti.
YAYINCI BİLGİLERİ
Atina Teknolojik Organizasyonu (ATO), 1958 yılında, insan yaşam koşullarının iyileştirilmesine, teknik ve ekonomik gelişmeye ve bu amaçları gerçekleştirebilecek insanların yetiştirilmesine katkıda bulunabilecek herhangi bir konuda daha fazla teknoloji ve bilimsel araştırma yapmak üzere kurulmuş, kar amacı gütmeyen bir kuruluştur. ATO, kuruluşunun ardından 1958’de ekistik araştırma ve eğitim programlarına başladı ve daha sonra 1963’te sanat ve bilimle ilgili uyumlu bir araştırma, eğitim, belgeleme ve uluslararası işbirliği programını teşvik etmek için Atina Ekistik Merkezi’ni (ACE) kurdu. İnsan yerleşimlerinin gelişimi ile ilgilidir. Yayınları arasında Ekistic: İnsan Yerleşimlerinin Sorunları ve Bilimi, Ekistic Süreli Yayınlar Dizini ve ayrıca dört ana araştırma projesini belgeleyen bir dizi araştırma raporu ve monografi bulunmaktadır: Geleceğin Şehri (COF), Yunanistan’ın Başkenti (COG) ), İnsan Topluluğu (HUCO) ve Antik Yunan Kentleri (AGC). ACE, 1965 yılından bu yana, amaç ve hedefleri ACE’ninkilerle uyumlu bağımsız bir kuruluş olan Dünya Ekistik Derneği’nin (WSE) Genel Merkezini ve Sekreterliğini bünyesinde barındırmaktadır. ACE/ATO, Başkanı Panayis Psomopulos’un vefatının ardından Aralık 2017’de kapandı (Ağustos 2017)
Haklar ve Kullanım: Bu öğe bir JSTOR Koleksiyonunun parçasıdır.
Şartlar ve kullanım için lütfen Şartlar ve Koşullarımıza bakın.
Ekistik © 1995 Constantinos A. Doxiadis Arşivleri, İzin İste
Publisher Information
Athens Technological Organization (ATO) was a non-profit organization established in 1958 to further technology and scientific research on any subject which can contribute to the improvement of human living conditions, technical and economic development and the training of people capable to pursuing these purposes. Upon its establishment, in 1958, ATO started ekistic research and educational programs and later on, in 1963, established Athens Center of Ekistics (ACE) to foster a concerted program of research, education, documentation, and international cooperation related to the art and science concerned with the development of human settlements. Its publications include Ekistic: the Problems and Science of Human Settlements, the Ekistic Index of Periodicals, and also a series of research reports and monographs documenting its four major research projects: The City of the Future (COF), The Capital of Greece (COG), The Human Community (HUCO) and The Ancient Greek Cities (AGC). Since 1965, ACE has hosted on its premises the Headquarters and Secretariat of the World Society for Ekistics (WSE), an independent organization, whose goals and objectives are compatible with those of ACE. ACE/ATO closed in December 2017 after the passing of its President Panayis Psomopoulos (August 2017)
Rights & Usage
This item is part of a JSTOR Collection.
For terms and use, please refer to our Terms and Conditions
Ekistics © 1995 Constantinos A. Doxiadis Archives
Request Permissions
A depiction of Trantor, a fictional ecumenopolis from Isaac Asimov‘s Galactic Empire
Ecumenopolis (from Greek: οἰκουμένη oecumene ‘world’, and πόλις polis ‘city’, thus ‘a world city’; plural ecumenopolises or ecumenopoleis) is the hypothetical concept of a planetwide city.
The word was invented in 1967 by the Greek city planner Constantinos Apostolou Doxiadis to represent the idea that, in the future, urban areas and megalopolises would eventually fuse, and there would be a single continuous worldwide city as a progression from the current urbanization, population growth, transport and human networks.[1] According to Doxiadis, it was the fifteenth level of ekistic units and the most significant one as the uppermost echelon of the classification.[2] This concept was already current in science fiction in 1942, with Trantor in Isaac Asimov‘s Foundation series.[3] When made public, Doxiadis’ idea of ecumenopolis seemed “close to science fiction”, but today is “surprisingly pertinent” according to geography researchers Pavle Stamenovic, Dunja Predic and Davor Eres,[1] especially as a consequence of globalization and Europeanization.
Doxiadis also created a scenario based on the traditions and trends of urban development of his time, predicting at first a European eperopolis (“continent city”) which would be based on the area between London, Paris, Rhine-Ruhr and Amsterdam.[4] In 2008, Time magazine coined Nylonkong to link New York City, London, and Hong Kong as the eperopolis of the Americas, Euro–Africa and Asia-Pacific.[5]
Before the term had been created, the concept had been previously discussed. The American religious leader Thomas Lake Harris (1823–1906) mentioned city-planets in his verses, and science fiction author Isaac Asimov used the city-planet Trantor as the setting of some of his Foundation novels.
In science fiction, the ecumenopolis has become a frequent topic and popularized in 1999 by the fictional city planet Coruscant in the Star Wars franchise, which is the capital of the Galactic Republic (later Empire) and home to the Jedi Order. In addition to Coruscant, the Star Wars Expanded Universe also features Nar Shadaa, a moon ecumenopolis known for being almost entirely ruled by crime lords, and Taris, a former ecumenopolis that was destroyed and became a ruined swamp.
In Dune, the Harkonens’ home world of Giedi Prime is a heavily polluted ecumenopolis infamous for its gladiator arenas.
The concept has been explored in the video game Stellaris, where players are given the option of transforming a planet into an ecumenopolis, which provides a great deal of housing and space for industrial production at the cost of making the planet’s natural resources inaccessible.
A central setting in the tabletop wargame Warhammer 40,000 is a portrayal of Earth in the far future, where it is known as “Holy Terra” and is described as having been transformed into a vast, Gothic-style ecumenopolis sometime during the 30th millennium AD after its establishment as the “Throneworld”, or capital, of an interstellar superpower known as the Imperium of Man.
In Invader Zim, the Irkans’ home world of Irk is an ecumenopolis.
In Magic: the Gathering, the plane of Ravnica is an ecumenopolis.
DC Comics continuity features Darkseid‘s extra-dimensional home planet of Apokolips, often depicted as a hellish world covered entirely in industrial sprawl to feed Darkseid’s brutal empire.
In Loonatics Unleashed, the planet Acmetropolis was classified as a city planet in the season one intro.
The video game Star Citizen features an ecumenopolis in the Stanton system called “ArcCorp”, owned by a fictional in-game company of the same name that is headquartered on the planet. The main location players can land and explore is known as “Area18”.
The manga and film of Blame! by Tsutomu Nihei is set in a far future in which Earth has become the ruins of planet-covering city, which is suggested to be so large that it has consumed most of the Solar System as well. Some of his other works also take place in this same setting.
Ekümenopolis
Isaac Asimov’un Galaktik İmparatorluğu’ndan kurgusal bir ekümenopolis olan Trantor’un tasviri
Ecumenopolis (Yunanca: οἰκουμένη oecumene ‘dünya’ ve πόλις polis ‘şehir’, dolayısıyla ‘bir dünya şehri’; çoğul ekümenopolisler veya ekümenopoleis) gezegen çapında bir şehrin varsayımsal konseptidir.
Tanım
Sözcük, 1967’de Yunan şehir plancısı Constantinos Apostolou Doxiadis tarafından, gelecekte kentsel alanların ve megalopolislerin eninde sonunda kaynaşacağı ve mevcut kentleşmenin ilerlemesi olarak dünya çapında tek bir kesintisiz şehir olacağı fikrini temsil etmek için icat edildi. Büyüme, ulaşım ve insan ağları.
Doxiadis’e göre ekistik birimlerin on beşinci düzeyi ve sınıflandırmanın en üst kademesi olarak en önemlisiydi.[2] Bu kavram, 1942’de Trantor’un Isaac Asimov’un Foundation serisindeki bilimkurguda zaten geçerliydi.
Doxiadis’in ekümenopolis fikri halka açıklandığında “bilim kurguya yakın” görünüyordu, ancak coğrafya araştırmacıları Pavle Stamenovic, Dunja Predic ve Davor Eres’e göre, özellikle küreselleşme ve Avrupalılaşmanın bir sonucu olarak bugün “şaşırtıcı derecede uygun”.
Doxiadis; Ayrıca, zamanının kentsel gelişim gelenek ve eğilimlerine dayanan bir senaryo yarattı ve ilk başta Londra, Paris, Ren-Ruhr ve Amsterdam arasındaki alana dayalı olacak bir Avrupa eperopolisi (“kıta şehri”) öngördü. 2008’de Time dergisi, Amerika, Avrupa-Afrika ve Asya-Pasifik’in eperopolisi olarak New York, Londra ve Hong Kong’u birbirine bağlamak için Naylonkong’u icat etti.
Popüler Kültürde
Terim yaratılmadan önce, kavram daha önce tartışılmıştı. Amerikalı dini lider Thomas Lake Harris (1823–1906) dizelerinde şehir gezegenlerinden bahsetti ve bilim kurgu yazarı Isaac Asimov, Vakıf romanlarından bazılarının geçtiği yer olarak şehir gezegeni Trantor’u kullandı.
Bilim kurguda, ecumenopolis sık sık konu haline geldi ve 1999’da Galaktik Cumhuriyet’in (daha sonra İmparatorluk) başkenti ve Jedi Düzeni’nin evi olan Star Wars serisindeki kurgusal şehir gezegeni Coruscant tarafından popüler hale getirildi.
Star Wars Genişletilmiş Evren’de Coruscant’a ek olarak, neredeyse tamamen suç lordları tarafından yönetildiği bilinen bir ay ecumenopolisi olan Nar Shadaa ve yıkılıp harap bir bataklığa dönüşen eski bir ekümenopolis olan Taris de bulunuyor.
Dune’da, Harkonenlerin anavatanı olan Giedi Prime, gladyatör arenalarıyla ünlü, aşırı derecede kirli bir ekümenopolistir.
Konsept, oyunculara bir gezegeni, gezegenin doğal kaynaklarına erişilemez hale getirme pahasına endüstriyel üretim için büyük miktarda konut ve alan sağlayan bir ekümenopolis’e dönüştürme seçeneğinin verildiği video oyunu Stellaris’te keşfedildi.
Masa üstü savaş oyunu Warhammer 40,000’deki merkezi bir ortam, “Kutsal Toprak” olarak bilinen ve MS 30. binyılda bir ara geniş, Gotik tarzı bir ecumenopolis’e dönüştürüldüğü olarak tanımlanan, Dünya’nın uzak gelecekte bir tasviridir. Imperium of Man olarak bilinen yıldızlararası bir süper gücün “Throneworld” veya başkenti olarak kurulması.
Invader Zim’de, Irkanların anavatanı olan Irk bir ecumenopolistir.
Magic: the Gathering’de Ravnica düzlemi bir ecumenopolistir.
DC Comics sürekliliği, Darkseid’in ekstra boyutlu ana gezegeni Apokolips’i içeriyor ve genellikle Darkseid’in acımasız imparatorluğunu beslemek için tamamen endüstriyel yayılmayla kaplı cehennem gibi bir dünya olarak tasvir ediliyor.
Loonatics Unleashed’de Acmetropolis gezegeni, birinci sezonun girişinde bir şehir gezegeni olarak sınıflandırılmıştı.
Video oyunu Star Citizen, Stanton sisteminde, merkezi gezegende bulunan aynı adlı kurgusal bir oyun içi şirkete ait “ArcCorp” adlı bir ekümenopolis içerir. Oyuncuların iniş yapıp keşfedebilecekleri ana konum “Alan18” olarak bilinir.
Blame’in mangası ve filmi! Tsutomu Nihei tarafından yazılan, Dünya’nın Güneş Sisteminin çoğunu tüketecek kadar büyük olduğu öne sürülen gezegeni kapsayan bir şehrin kalıntıları haline geldiği uzak bir gelecekte geçiyor. Diğer eserlerinden bazıları da aynı ortamda yer almaktadır.
Ayrıca bakınız
Arkoloji, şehirleşme, Ekümen, İmar planlaması, mega şehir, Megalopolis, mega yapı, Birleşme (siyaset), Metropol, Akıllı şehirciliğin ilkeleri, Kentsel Yayılma, Dünya hükümeti
Referanslar
Stamenovic, Pavle; Predic, Dunja & Eres, Davor (2015). “Ölçeğin Şeffaflığı: Coğrafi Bilgi Programı (Google Earth) ve Ötesinden Görünüm”. Vaništa Lazarević, Eva’da; Vukmiroviç, Milena; Krstić-Furundžić, Aleksandra & Đukić, Aleksandra (editörler). Mekânları İyileştirmek için Teknolojileri Takip Etmek. Newcastle upon Tyne: Cambridge Scholars Yayıncılık. P. 44. ISBN 978-1-4438-7739-8. 6 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2020.
Mağaralar, RW (2004). Şehrin Ansiklopedisi. Routledge. P. 210.
Foundation 6 Kasım 2021’de Wayback Machine’de Arşivlendi Yazan Isaac Asimov, sayfa 9
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen ‘Avrupa Beledı̇ye Başkanları Zı̇rvesı̇’nde konuştu. İstanbul’un yakın geçmişte yaşadığı yerel seçim deneyimini […]
Efes Selçuk Belediyesi Efes Tarlası Yaşam Köyü’nde atalık tohumlardan ürettiği fideleri ve kompost gübreyi halk ile paylaştı. Efes Selçuk Belediyesi, […]
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Orhan Sarıbal, beyaz et ihracatının yasaklanmasına yönelik basın açıklaması düzenledi. Sarıbal, […]
Alpay’dan AİHM kararlarına rağmen hapiste tutulanlar başta olmak üzere af çağrısı yaptı Milliyetçi Sol Parti Genel Başkanı Hüseyin Alpay, “genel […]
Gergerlioğlu, “Dilovası Belediyesi’nde yolsuzluk mu oldu?” DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Dilovası Belediyesi önüne giderek yapılan yolsuzluk iddiaları […]
İşçi Bayramı kutlamalarının ardından Bergama Belediyesi’nde 15 çalışanın işten çıkarılması, belediye içinde ve kamuoyunda tartışma yarattı. Belediye Başkanı Prof. Dr. […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fransa’nın başkentinde önce Paris Büyükelçimiz Yunus Demirer’i, ardından da Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo’yu ziyaret etti. […]
İBB bağlı kuruluşu İETT filosunu yenilemeye devam ediyor. Filoya kazandırılın 150 otobüsten 13’ü daha seferlerine başladı. Yeni nesil güvenlik teknolojileri […]
LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİME SAHİP ÇIKMAK İÇİN HEP BİRLİKTE HAREKETE GEÇELİM! Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin’in Türkiye […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, 1 Mayıs işçi bayramında grevdeki Mersen işçilerini ziyaret etti. Konuyla ilgili bakanlığa soru […]