Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
01 Şub 2024 Konuk Yazar Anlık, Dünya, Konuk Yazar, Köşe Yazarları, Manşet, Sürmanşet 0
Gözünüze dünya renk kaybediyor ve giderek daha renksiz görünüyor gibi geliyorsa, şüphesiz bu sadece öyle olduğunu düşündüğünüz için değil…
Bir etrafınıza alıcı gözle baksanıza,
Dünya gerçekten renk kaybediyor!!!
Gözünüze dünya renk kaybediyor ve giderek daha renksiz görünüyor gibi geliyorsa, şüphesiz bu sadece öyle olduğunu düşündüğünüz için değil…
Sonuç olarak durumuz filhakika budur;
Özetle dünyamız net bir şekilde renk kaybediyor!!!
Etrafınıza bir bakın,
Arabaların bile çoğunun siyah, beyaz ya da gri tonlarda,
Yani “renksiz” olduğunu hiç fark etmediniz mi?
Esas itibarıyla istatistikler böyle olduğunu söylüyor söylemesine de,
Çevremize şöyle bir göz ucuyla bile bakmamız bile zaten bunun ne kadar yerinde bir tespit olduğunu gösteriyor.
Artık fiyakalı kan kırmızı, canlı sarı, mor ve yeşil arabalar neredeyse yok olmaya yüz tuttu;
Kısacası arabalarımız artık renksiz…
Peki renk kaybeden sadece arabalar mı?
Science Museum Group Digital Lab bünyesindeki bilim insanları tarafından yayınlanan bir araştırmaya göre nötr ve gri tonlar tüm nesnelerin giderek daha büyük bir payını oluşturuyor,
Ve,
Bu doğrultuda günümüzde insan yapımı nesnelerin üçte birinden fazlası “grimsi” görünüyor.
Bu trendin ilk elden gözlemlenebileceği ürün kategorilerin en başında otomobiller geliyor.
İstatistikler otomobillerde cesur yeşil, sarı, turuncu, mavi ve kahverengi renklerin yıllar içerisinde anlamlı bir şekilde azaldığını,
Buna karşın siyah, beyaz ve gri renklerin arttığını gösteriyor.
Gerçek şu ki, 1970 -80’lere kıyasla otopark fotoğraflarımız artık çok renksiz…
Tek istisnası Küba;
Buradaki insanların mutlulukları üzerine ne derecede etkisi vardır, bilemiyoruz…
Bununla birlikte, bana kalırsa hiçbir şey olmasa bile kesin bir etkisi var(!)
Gerçi renksiz bir dünya sadece otomobiller ile mi sınırlı ki?
Şüphesi değil!!!
Bu durum aynı şekilde evlerimizin iç tasarımı, giyim ve bilimum tekstil ürünleri gibi hemen hemen her kategori için geçerli.
Bilimsel çalışmalar renklerin evlerimizden, giysilerimizden,
Hatta,
Zihnimize sarı – kırmızı renkleriyle kazınmış olan Mc Donald’s zincirlerinden bile kaybolmaya başladığına işaret ediyor.
Uzun sözün kısası dünya renk kaybediyor!!!
Neden bütün dünya siyah, beyaz ve gri tonlarına dönme kararı aldı?
Aslına bakarsanız belki de doğru soru,
Neden bizim adımıza birileri tarafından siyah, beyaz ve tonlarına dönme kararı alındı olmalıydı.
Açıklayayım…
Kısaca söyleyecek olursak gün geçtikçe dünya renk kaybediyor,
Ve,
Bu bir görüş ya da varsayım değil.
Bilimsel çalışma sonuçlarına basitçe yorumlamak gerekirse çoktan dünya renk kaybetti bile!!!
Yakın tarihli bir araştırma insanlığın son 300 yıllık renk skalasını inceledi.
Açığa çıkardıkları şey şok edici!!!
Geçmişte hayatımızda çok daha fazla renk vardı ve şimdi ise çok azaldı…
Kısacası renksiz bir dünyanın sakinleriyiz artık.
Plastiğin yükselişi ve akabinde ahşap, deri ve diğer doğal malzemelerin düşüşü endüstriyel sebepler listesinin başında geliyor,
Lakin,
Bu bir değişim trendini tetikleyecek kadar güçlü bir etken değil.
Sonuçta plastik malzemeler de dilediğimiz renge büründürülebiliyor…
Oysa,
Eskiden mutfaklar, dükkanlar, arabalar, kıyafetler,
Ve dahi,
Şehirlerimiz, evlerimiz, odalarımız, kısaca yaşam alanlarımız rengarenkti ve içimizi ısıtırdı.
Şimdilerde kentler canlı renklerden ziyade,
Siyah, beyaz ve gri tonlarında birkaç ruhsuz renkten oluşan gökdelenlere dönüştü.
Demem o ki,
Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete…
Başka bir örnek ise büyük markaların logoları…
En basitinden Apple,
Ve tabii diğerleri…
Şimdilerde hepsi nedense benzer renk ve görünümlerde.
Bunun nedeni,
Şirketlerin mümkün olduğunca çok müşteriyi memnun etmek istemesi!!!
Globalleşen dünyada, en büyüğünden yerel üreticisine kadar herkes olabilecek en geniş kütleye ulaşma derdinde.
Neticede,
Bunu becermenin en iyi yolu çılgın şekiller ve çılgın renklerden kaçınmak.
Doğrusunu söylemek gerekirse üreticiler ortalama ürünler ile maksimum müşteriye hitap edebilmeyi tercih ediyorlar…
Neticede bu eğilimi değiştirmeliyiz.
Çünkü,
Renkler bizi mutlu eder!!!
Çalışmalar canlı renkleri izlemenin dopamin salınımı sağladığını gösteriyor.
Dopamin iyi hissetme hormonudur,
Dopamin ödül sistemini harekete geçirir.
Özetle,
Renkler bizi rahatlatır.
Dünya renk kaybediyor,
Oysa hepimizin ihtiyacı olan daha az değil, bilakis çok daha fazla renk…
Çünkü renklerin bize hissettirdikleri canlılık, neşe ve huzurdur.
Etrafınızdaki çoğunluk siyah, beyaz veya gri tercih ediyor olsa bile,
Siz hayatınıza renkleri sokma konusunda tereddüt etmeyin.
Her gününüz renkli geçsin!!!
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]