Latest update 17 Mayıs 2024 - 10:50
Gündem yaratmak çok önemli bir maharettir, özellikle Türkiye’de, siyasi maharettir. Bunun örneğini özellikle son 10 yıla yoğunlaşarak görmek olanaklı. Peki, böyle maharet, tek başına amaç olabilir mi? Elbette hayır. Genellikle yaratılan suni gündemlerin bir şeyleri gizlediği söylenir. Gündem sarhoşu olduğumuz günlerde, bu varsayımdan yola çıkarak AKP kulislerinde dolaştık.
AKP’deki en önemli tartışma konularından biri 3 dönem kuralına takılan Bakan ve Milletvekillerinin ne olacağı? Birkaç Milletvekili olduğundan onların şu an “ne olacak, ne yapacağız” diye bir arayış içinde olmadıklarını öğrendik. Yalnız, Bakanların beklentileri büyük. Özellikle bunlar içinde “Abdullah Gül’e muhalefet ederek, Erdoğan istediği Davutoğlu’nun Başbakan olmasını destekleyenler” büyük oranda. Beklentilerin ana kaynağında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan var. Erdoğan’ın “vefalı” olduğu ve kendilerini yüz üstü bırakmayacaklarından emin olarak kulislerde konuşuyorlar. Yeni görevler elde edeceklerinden eminler. Yine de bu durum, parti içinde çok konuşulan bir sorun.
AKP Milletvekilleri içinde, üç dönem kuralına takılmasa da yer bulamayacakların oranının yüksek olacağı, milletvekillerinden yüzde 60’ından fazlasının değişeceği tahmin ediliyor. Kulislerde bu oranın çok artmayacağını söyleyenler de var. Bu değişiklik iki açıdan çatışmayı getirecek gibi görünüyor. İlki, yer bulamayan isimlerin ilginç biçimde Abdullah Gül’ün bir siyasi harekete geçmesi durumunda destek olabileceği olasılığıdır ki parti yönetimi bu konuyu çok önemsiyor. İkincisi, değişiklik olduğunda Erdoğan-Davutoğlu’nun egemenlik alanı çekişmesi yaşayacağı olasılığı. Erdoğan’ın partiyi kendisi şekillendirmek istediği herkesin malumu. Davutoğlu da özellikle yakın çalışma arkadaşlarını kendisi seçmek istiyor. Yakın zamanda su üstüne çıkmasa da özellikle Kürt açılımı konusunda Bakanlar arasında ciddi “tartışmalar” yaşanmış durumda. Bu nedenle seçime yakın bir süreçte Davutoğlu-Erdoğan çatışması yaşanacağı, bizzat kimi AKP’liler tarafından dile getiriliyor.
ABDULLAH GÜL İÇİN ÖZEL ÖNLEM
AKP kulislerinde Gül’ün Genel Başkanlık istediği herkesçe biliniyor. Bu bilgi kamuoyuna da yansımıştı. Yalnız, Erdoğan bu seçeneğe kesinlikle sıcak bakmıyor. Kulislerde bu konuda birkaç farklı bilgi edindik.
Gül’ün önünü kesmek için kendisine hemen hayır denmeyeceği, parti kuramayacak ya da kurulu bir partiye girse de seçime hazırlık yapamayacağı sürece kadar bekletip ondan sonra hayır denebileceğini söyleyenler var. “Peki, Gül boş durur mu?” diye sorduğumuzda, “zaten boş durmuyor” yanıtını alıyoruz.
AKP’nin bölünmemesi için Gül’ün -mecburen de olabilir- partinin başına getirilebileceğini söyleyenler var. Ancak; bu durumda Gül’ün Davutoğlu’na benzemeyeceği ve şimdiki gibi “arkada kalmış” Başbakan olmayacağını, bu durumun sıkıntı yaratacağını ve bu yüzden Erdoğan’ın da Gül’e sıcak bakmayacağını söyleyenler var.
Gül’ün parti kurması ya da bir partinin başına geçmesi durumunda, işlerin değişeceğini düşünen AKP’lilerin sayısı oldukça fazla. Mevcut ve etkili Bakanlardan bazılarının da böyle bir partide yer alabileceği konuşuluyor. Parti yöneticilerinden ve Erdoğan’a yakın isimlerden önemli bir kısmı bu iş için hatırı sayılır mesai harcıyor ve tüm olasılıkları değerlendirmeye çalışıyor. Erdoğan’ın, Gül’ün ne yaptığını yakından takip ettiği gibi ilginç bir iddiayı da işittik.
BÜROKRASİDE ÇALKALANMA DEVAM EDECEK
YÖK, Anadolu Ajansı derken üst bürokraside ciddi değişiklikler oluyor. Temel gerekçe “paralel mücadelesi” gibi görünse de konu hiç o kadar basit değil. Öncelikle şunu belirtelim ki etrafına, Erdoğan’ın yerleştirdiği “teknik görevli” isimlerden rahatsızlık duyduğunu Davutoğlu birkaç yerde dile getirmiş. Konuyu bizzat Erdoğan’a söylediğini ileri sürenler de var. Çünkü; bu kişilerin tek işinin Davutoğlu’nun yaptıklarını Erdoğan’a raporlamak olduğu ileri sürülüyor. AKP kulislerinde birden fazla kişiden buna benzer sözleri duyduk.
Benzeri bir durum bürokrasideki değişikliklerde de kendini gösteriyor. Kamuoyu önünde olduğu için bilinse de Gül döneminden kalma çeşitli üst düzey bürokratların “paralel yapıyla” yeterince mücadele etmediği ve hatta göz yumduğu iddiasıyla yerlerinden edildiği ve ciddi oranda da edileceği duyumlarımız arasında. Bu konuda önemli bir duyumumuz da bizzat Erdoğan’ın bu atamalara müdahale ettiği ve hatta birçoğunu kendisinin belirlediği oldu.
Bir diğer rahatsızlık ise son günlerde yolsuzluk ve rüşvetle ilgili kamuoyunda yapılan konuşmalar. Mahçupyan’ın sözleri ve bunun üzerine Metiner kavgası, yolsuzluk ve rüşvet konusunda artık kamuoyunun inandığının anlaşılması gibi nedenler tartışmaları körüklendiriyor. Bu nedenle Bakanlardan özellikle Bakara suresi ile alay etmesi nedeniyle tabanda rahatsızlık yaratan Egemen Bağış’ın Yüce Divan’a gönderilmesi isteniyor. Onun yanına Çağlayan ya da Güler’in eşlik edebileceği konuşuluyor. Bağış ise bu konuşmaları duymuş olsa gerek ki “yolsuzluk ve rüşvet konusunda en suçsuz olanın kendisi olmasına rağmen başını yiyeceklerini, bu durumdan rahatsız olduğunu” belirtmiş. Hatta, “daha birkaç Bakan arkadaş var ki bu konularda hiç isimleri anılmıyor” gibi sözler söyleyerek aba altında sopa gösterdiğini söyleyenler var. Başka bir ifadeyle daha fazla karışıklık olmaması için Yüce Divan sonucu çıkmayacağını ileri sürenler az sayıda değil.
KAÇ-AK-SARAY SIKINTISI
Bugüne kadar AKP kulislerinde, yolsuzluk ve rüşvet, Abdullah Gül gibi konular dahil olmak üzere, bu kadar sıkıntı duyulan ve bu durum açıkça dile getirilen bir başka konu görmedik desek yeridir. Konuştuğumuz bazı AKP’lilerden, “bu konu açılınca kaçıyoruz. Söyleyecek hiçbir sözümüz yok. İnsanlar yoksulluğunu anlatıyorken ardına bu binadan bahsedince yüzümüz yere düşüyor” sözlerini duyduk. “Yapının kaçak olduğunun Bakan tarafından itiraf edilmesi de cabası” diyor bir AKP’li. Saray ve AKP tabanı konusunda özel bir çalışma yapılması gerek diye düşünüyoruz.
Bakalım AKP içindeki bu çalkantılar nasıl sonuçlanacak?
Meclis Kulisi
Odatv.com
17 May 2024 0
17 May 2024 0
16 May 2024 0
16 May 2024 0
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, esnafın yaşadığı kredi sorunu hakkında basın açıklaması yaptı. Yeşiltaş, “Kamuda tasarruf yapmaya, […]
Esnafın sorunlarını masaya yatırdılar… İESOB Başkanı Yalçın Ata, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a tebrik ziyaretinde bulundu. İESOB yönetim, […]
Bağdat Pazarlama Ticaret Limited Şirketi ve Deva Baharatları Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin alıcılarının yeniden satış fiyatlarını tespit etmek […]
Dr. Vecdet Öz; Buradan iktidara sesleniyorum; Şunu asla unutmayın, devlet şikayet makamı değil icraat makamıdır.! Genel Başkan Vecdet Öz Ayhan […]
Kanko, Türkiye’de Her Yıl Binlerce Çocuk Kayboluyor! Çocuklarımızı çalan bu karanlık eller neden durdurulamıyor? CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip […]
Kocaeli Şehir Tiyatroları’nın sahnelediği “Yaşamak mı Yoksa Ölmek mi” isimli oyunu 26. Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri’ne 7 dalda aday […]
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karşıyaka İlçe örgütü, 13 yaşındaki kız çocuğuna yapılan cinsel istismarı Karşıyaka Adliye binası önünde protesto ederek […]
Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezai Matur ve yönetim kurulu üyeleri, 31 Mart’ta yapılan yerel seçimlerde Erenler Belediye Başkanlığına seçilen […]
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Türkiye’nin eğitim sistemindeki ideolojik yaklaşımların çocukların geleceğini tehdit ettiğini belirtti. Milli Eğitim […]
“Politikayı mal-mülk edinmek için değil, bizden sonraki nesillere emanetinizi teslim etmek olarak görmekteyiz.” Tokatlı Genel Başkan Gazeteci-Yazar Hüseyin Alpay, Milliyetçi […]