Latest update 27 Nisan 2024 - 14:45
Ethem Sancak’ın Star’dan kovduğu Mustafa Karaalioğlu, yandaş medyadaki büyük depremle ilgili CNN Türk’te Akif Beki’nin sorularını yanıtlıyor.
Ergenekon, Balyoz davalarını görüşünüzde, eksik fazla bulduğun bir şey var mı?
Kişisel olarak bütün televizyon konuşmalarımda, köşe yazalarımda, bu bir skor davası değil diye düşünmedim. Gazete ve televizyonlara böyle yansımıyor. Paşalar ceza alıyorlar, manşetlere o olgular yansıyor. Geriye doğru döndüğümüzde, hatalar var mıdır? Elbette var. Ama özel hayat, davanın özüne olmayan bilgileri, gazetelere yansıtmadık. Bütünüyle baktığımda ‘oh olsun, beter olsunlar’ duygusu taşımadık. Mesele, Türkiye’nin darbelerden kurtulma sorunudur. Mesele bu geleneğin bitmesiydi.
Bugün sen ve iki arkadaşın görevden alınınca, hakkınızda çeşitli iddialar ortaya atıldı. Siz de ortak açıklama yaptınız. Karalamalardan bahsettiniz. Bunları siz de yaptınız diye tepkiler var. Yaptın mı?
BİRÇOK İNSAN HAKSIZLIĞA UĞRADI
Hiçbir dönemde birini itibarsızlaştırma yaklaşımımız olmadı. Böyle bir takıntı, hedef alma, böyle bir uğraşma süreci, gazeteciliğin mantığına aykırı. Bundan sonra da, Türkiye’nin o geleneğiyle hesaplaşmak bir gazetecilik görevidir. Özellikle Balyoz davası için söylüyorum. Balyoz’daki darbe girişimine halen inanıyorum. Ama Balyoz davasına eklenen subay listesine eklendiğini o gün de düşünüyordum, bugün de düşünüyordum. Mahkemelerin dürüstlüğünü eleştirme konusunda eksikliğimiz oldu. Birçok insan haksızlığa uğradı. Onların da takipçisiyiz. Bütün yapılan işlerin mükemmel, ideal gazetecilik olduğunu söylemek mümkün değil.
O dönemde, bazı meslektaşlarımıza yönelik süreçler de doğdu. Orada Mustafa Karaalioğlu nasıl bir tavır takındı?
HANEFİ AVCI’YI SAVUNMALIYDIK
Gazetecilere yönelik girişimlerde, iddialarda Star gazetesi hiç yoktur. Balbay’ın günlükleri hariç, gazetecilerin düşmanlık konusu olduğunun çok çok az örneği vardır. Bir gazetecinin fikir ifade etmesi, ‘işte bu da darbenin örneğidir’ demedik. Gazetecilere karşı özellikle hassasiyetimiz oldu. Balbay’ın günlükleri üstüne bütün medya ne kadar haber yaptıysa, belki biz daha fazla yaptık. Hanefi Avcı’ya hakkaniyetli davranmadık. İnfazların en acımasızlarından biriydi. Biz üzerine gitmedik ama onu savunmalıydık. O içimde yara olan bir konudur.
28 Şubat süreciyle hesaplaşma noktasına geldi Türkiye. Orada neredeydi Mustafa Karaalioğlu’nun başında olduğu yayın grubu?
1996-97 döneminde Ankara temsilcisiydim. Refah-Yol’un yıkılış sürecine birebir tanıklık ettim. 28 Şubat en çok dava olmayı hak eden, taraflarının ve mağdur edenlerinin, delillerinin ortaya saçılmış olduğu bir davadır. Ne yazık ki, Türkiye’nin bu davayı takip etmeye enerjisi kalmadı
Paralel yapıyla mücadelede, Mustafa Karaalioğlu ve Star nasıl bir sınav verdi?
17-25 ARALIK’TA BU SORUN ÜSTÜMÜZE ÇÖKTÜ
Yeni Türkiye ile eski Türkiye arasında iki büyük Türkiye var. 7 Şubat 2012 girişimine kadar tek köprü var sanıyorduk, Kürt sorunuydu o da. İkincisinin de paralel yapı olduğu ortaya çıktı. Hukuk sistemi son derece ciddi bir paralel yapı tehlikesiyle karşı karşıya. 17-25 Aralık’ta da bu sorun üstümüze çöktü. 1 milyona yakın kişinin telefonunun dinlendiği, Türkiye’nin önde gelen siyasetçi, gazetecisi, akademisyeninin ailelerinin telefonlarının dinlendiği, insanların örgütlere istiflendiği, devlet içinde kendi hiyerarşisine bağlı tam anlamıyla paralel yapı olduğu ortaya çıktı. Paralel yapıyla mücadele her demokratın, her hukuk sistemi yanlısı insanın görevidir. O kadar çok malzeme var ki bu yapıyla ilgili. Sayısız akla hayale gelmeyen paralel faaliyetler var ki, bunların üstüne gitmek medya görevidir. Beni üzen, bu dönemde telefonları dinlendiği halde, benim tapelerimi yayınlandı.
KOVULMALARI HAKKINDA KONUŞTU
Operasyon kelimesi benim çok sevdiğim bir kelime değil. Şunu kabul etmek gerekir. Biz işçiyiz, patronlar da patron. İstersek genel yayın yönetmeni olalım. Patronlar nasıl bizi işe alırken bu hoşumuza gidiyorsa, işten gönderme kararına da saygı duymalıyız. Bunun şekli şemali konusunda birçok şey söylenebilir ama bir patronun bizimle çalışmama kararı da olabilir. Benim görev yaptığım dönemed bibirinden çok farklı patronlarla çalıştım. Ethem Sancak ile de ikinci kez buluşmuş olduk bir anlamda. Ben gruba geldiğimde de patronumdu. Benimle yolları ayırma hakkına sahiptir.
PERDE ARKASININ KONUŞULMASINI DOĞRU BULMUYORUM
Hikayenin perde arkasında ne var sorusunun kamuoyunda paylaşılmasının çok doğru olduğunu düşünmüyorum. Hem iş etiği açısından hem de kurumun bir numaralı yöneticisi olduğum için. O kurumun itibarını korumak nasıl dün görevimse ömrümün sonuna kadar da görevim olacak. Perde arkası bilgii kamuoyuna açıklandığında kurumun itibarı sarsılacak gibi bir durum da yok. Bende öyle bir bilgi var ki açıklarsam acayip şeyler olur gibi bir durum da yok ortada.
SANSASYON YARATAN AYRILMALARDAN BİRİNİ YAŞADIK
Sürecin çok doğal olmadığı açıkta.Herhalde medya tarihinde bu denli sansasyon yaratan vaka çok azdır. Medyadan sansasyon yaratan ayrılmalardan bir tanesini yaşadık. Üzerinde spekülasyon ve tartışma yapılması bu açıdan doğal. Yadırgamıyorum.
NEDEN BU KARAR VERİLDİ SORGULAMIYORUM
Nasıl oldu sorusuna bu çizgi içinde verebileceğim cevap şudur. Patron değiştiğinde biz üst düzey yöneticiler gidip ‘Patron sen bizimle devam etmek zorunda değilsin’ diyebilmelidir. Ethem Bey ile eskiden gelen bir dostluğumuz olduğu için bizimle devam etmek istediğini söyledi. Buna rağmen ‘Hele bir cumhurbaşkanlığı seçimleri geçsin de bir bakarız’ noktasına geldik. İşler tam oturduktan sonra Sancak ailesine bir kez daha ‘Benimle çalışmayabilirsiniz’ dedim.
Ancak benden çok memnun olduklarını söylediler. Sonra birden o pazartesi gününe geldik. Benim ve arkadaşlarım açısından da şirketten ayrılmak kafaca hazır olmadığımız bir şey değildi. Tam o dakikada neden bu karar verildi ben bunu sorgulamıyorum. Zaten ayrılma eğilimindeydik.
Görevden alınma bize tebliğ edildiğinde oturup ben bu hafta içinde yaşadıklarımızı hiç düşünmedik. Spekülasyon olacağını tahmin ettim ama bunun sosyo-politik bir yorum alanına taşınacağını düşünmedim. Eminim patronlar da düşünmemiştir. Para pul ithamları iftira ve tümüyle hayal mahsulü. Bu işin bizim hakkımızdaki bir karalama kampanyası olduğu çok açık. Bu işin tarafları olabilecek Ethem Bey de bu iftiraları yalanladı. Bu Ergenekon, Balyoz ve Paralel Örgüt ile mücadelemizden alışkın olduğumuz yıpratma çalışmalarının evrim geçirmiş süreci. Bunlar dava konusu olmaya başladı. Kimin elinde belge varsa… Belgeye de gerek yok. Herhangi bir kişi çıkıp ben böyle düşünüyorum diyebilir. Onunla karşı karşıya gelmeye hazırım. Bunlarla hukuki yollarla mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu dedikoduları ortada bırakmam.
İSTİFA ETMESİNİ İSTEMEZDİM
Ben ayrılabilirdim diğer arkadaşlarım kalabilirdi. Bu şekilde olmayabilirdi. Hakan Albayrak olayı duyar duymaz istifa etti. Bunu yapmasını istemezdim. Ama bizi aramadan tepki koydu. Bizden sonra Elif Çakır ve İbrahim Kiras da istifa etti.
AKP döneminin hepimize katkıları oldu. Mesleki anlamda bizi zenginleştirdi.
27 Nis 2024 0
27 Nis 2024 0
27 Nis 2024 0
27 Nis 2024 0
Antalya’da düzenlenen Türkiye Şampiyonası Ulusal Egemenlik Kupası yarışmalarında ok atan Muğla Belediye sporcuları büyük başarı elde etti. Büyükşehir okçularından Hazal […]
Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı Hüseyin Alpay el değiştiren belediyelerde işten çıkarmalar yaşandığını ve taşeron işçilere kadro verilmesi […]
Bu yıl havaların erken ısınmasıyla birlikte düğün sezonunun da açılmaya başladığını söyleyen TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken,“Yuva kuracak çiftlerin yaptığı […]
Gergerlioğlu, “9. Yargı Paketi toplumun beklentilerini karşılamalı” DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM’de yaptığı basın toplantısında 9. Yargı […]
Kocaeli Valiliği tarafından yapılan açıklamada; Gölcük İlçesi İskele yolu mevkiinde sabah saatlerinde akaryakıt yüklü bir tankerin devrilmesi sonucu yakıt […]
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1001 – ‘Cumhuriyetimizin 100. Yılı Özel Çağrısı’na yapılan başvurular neticesinde destek almaya hak […]
Gergerlioğlu, Dilovası halkını tedirgin eden çevre olayını bakana sordu! DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu Dilovası’ndaki kaçak atık deposunu […]
“Emeklinin ve asgari ücretlinin maaşından çalan hükümet faiz lobisine, saraylara ve yandaşlara aktardığı paraların bedelini yine vatandaşa ödetmeye çalışıyor” diyen […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, İzmit’teki 42 Evler Tren İstasyonu’na giderek açıklamalarda bulundu. 42 Evler istasyonun kaderine terk […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, kötü kokusu ve kirliliğiyle sürekli gündeme gelen Kule Deresi’ni çevre sakinlerine sordu. Kule […]