Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
20 Mar 2017 Konuk Yazar Konuk Yazar, Köşe Yazarları, Sürmanşet, Türkiye 0
Rumlarda ve Yunanlılarda hayal gücü bayağı gelişmiş durumda. Bir takım olmayacak hayallere inanıyorlar ve gerçekleşmesini bekliyorlar. Bazen de gerçeklerden inanılmaz uzaklaşıyorlar.
Aramızdaki Rum dostları ve Rum hayranları iyi bilecek, Rumların veya da yeni uyduruk tanımlamayla, “Rumca konuşan Kıbrıslılar”ın ve Yunanlıların kullandıkları bir AGONA kelimesi var. AGONA’nın – tanımı (Ο μεγαλύτερος στόχος) En büyük hedef!!
Gerçekte Rumlar kendilerini “Rumca konuşan Kıbrıslılar” olarak tanımlamamaktadırlar.
“Türkçe konuşan Kıbrıslılar” tanımı, aramızdaki bazı Rum hayranlarının ve kendilerinin “Türk” olduklarına inanmayan bazı kişilerin, atalarımızın Anadolu’dan gelerek bu adaya yerleştiğini unutarak uydurdukları bir tanımlamadır.
Kıbrıslı Rumlar AGONA’yı (ağona olarak okunur) Direniş Mücadelesi EOKA ile eş bir ifade olarak kabul ederler ve bunu ifade etmek için kullanırlar. Gerçek Kıbrıs halkının, yani Rumların Yunanistan’la birleştirecek özgürlük Mücadelesi anlamını taşımaktadır AGONA. Bu mücadele ve hedef içerisinde Türklere, Kıbrıslı Türklere ve Türkçe konuşan Kıbrıslılar’a hiçbir yer yoktur.
Hayal kurmakta benzerleri olmayan Rumlara göre KIBRIS, Haçlı seferlerinin başını çeken İngiliz Kralı Aslan Yürekli Richard’ın Kıbrıs’ı fethettiği ve Bizanslılardan aldığı 1190 yılından itibaren, Kıbrıs’ın AB’ye kabul edildiği 1 Mayıs 2004 yılına kadar, tamı tamına 814 yıl, hiç özünü, dinini, inancını ve kültürünü yitirmeden hep bu Enosis mücadelesi içinde olmuş ve Yunanistan’la birleşeceği özgürlük günü için mücadelesinden hiç vazgeçmemiştir. 1 Mayıs 2004 tarihinde Avrupa Birliğine kabul edilmeleriyle endirekt olarak Yunanistan ile bağlarının oluştuğuna ve Enosis’in yarı yarıya gerçekleştiğine inanmaktalar. Bu nedenle de beyinlerinde ve ruhlarında “AGONA kelimesi “Mücadele” ile eşdeğerdir ve Kıbrıs’ın tümü ile Yunanistan’a bağlanarak özgürlüğe kavuşması anlamını taşımaktadır.
Hatta 814 yıllık mücadele süreci içinde “Kıbrıs Rum halkı”nın çok zor koşullarda yaşatılmasına rağmen mücadeleden hiçbir ödün vermedikleri ve ENOSİS inancını da asla yitirmedikleriyle övünür “Rumca konuşan Kıbrıslılar”. Özgürlük özleminin KIBRIS Yunan halkının yüreğinden hiçbir zaman dönmediğinin nedeninin bu Direniş ve mücadele olduğuna inanırlar.
“Rumca konuşan Kıbrıslılar” asırladır işgalcilerin baskıları ve zulmü altında kaldıklarından dolayı bir türlü AGONA mücadelesini yerine getiremediklerinden bahsederler. 1878 yılından itibaren EOKA’yı faaliyete geçirdikleri 1955 yılına kadar çok barışçıl yöntemlerle İngilizlerden özgürlüklerini ve Yunanistan’la birleşmeyi talep ettiler ama hep sonuçsuz kaldı bu talepleri. Kıbrıs adasının hala Yunanistan’ın kurtarılamadığı bir parçası olduğuna inandıklarından bu parçayı birleştirmek ve Enosis’i gerçekleştirmek için 1 Nisan 1955 tarihinde silahlı mücadelelerini yani AGONA’larını başlattılar.
Fakat işin garip tarafı “Rumca konuşan Kıbrıslıların” en Büyük hedefleri (Ο μεγαλύτερος στόχος), yani Agona’ları başka, Yunanlıların ki başkadır.
Kıbrıslı Rumlar AGONA’sı EOKA Mücadelesi ve Kıbrıs’ın tamamının ele geçirildikten sonra da Yunanistan ilhakı yani ENOSİS (ένωσης) iken Yunanlıların hedefleri İstanbul’u (κωνσταντινουπολη) fethetmek ve Megali İdea haritasında belirtildiği gibi Batı Anadolu’yu da ele geçirmek ve Yunanistan’a bağlamaktır. Açıkça Büyük Bizans’ın (Βυζάντιο) hayalini kurmaktalar. Bu uğurda, İstanbul’un fethedildiği 29 Mayıs 1453 tarihinden itibaren Ortodoks papazlar, İstanbul’un tekrar geri alınmasına kadar “Ayaküstü” (dikey) gömülmektedir.
Cumhurbaşkanı Akıncı, daha çok bekler Rum Temsilciler Meclisinin ENOSİS Plebisitinin ilk ve orta eğitim okullarında anılması yasasının geri alınmasını. Rumlar bu yasayı Mecliste geri almaktansa sulandırmak ve göz boyayıcı kararlar alarak Kıbrıslı Türkleri uyutmak yolunu seçeceklerdir.
Prof. Dr. Ata ATUN
26 Mar 2024 0
18 Mar 2024 0
17 Oca 2024 0
08 Oca 2024 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]