Latest update 3 Eylül 2024 - 21:15
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, partisinin Bostancı Gösteri Merkezi’nde düzenlenen İstanbul Genişletilmiş İl Divan toplantısında yaptığı konuşmada Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu yolsuzluk iddiaları üzerinden eleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın maliyetiyle ilgili de konuşan Mustafa Kamalak “Bizim iktidarımızda rüşvet ve israfın inşallah kökü kazınacaktır” dedi. Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak’ın gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptığı konuşması sırasında sık sık sloganlar atıldı.
“BU YOLSUZLUKLARI ARAŞTIRSIN DİYE KURULAN KOMİSYON TAM AKSİNE YOLSUZLUKLARIN ÜZERİNİ ÖRTÜYOR.”
“Mücahit Erbakan, Başbakan Kamalak”, “Milli görüş aşkına herkes ayağa” sloganlarının atıldığı toplantıda konuşan Kamalak, Türkiye’nin 400 gündür yolsuzlukları konuştuğunu belirterek, “Sayın Başbakan yolsuzlukları ihbar edenleri ödüllendireceğinden bahsediyor. Sayın Başbakan’ın tırnak içinde söylüyorum bu müjdesine ağlasak mı gülsek mi? Buradan size hiçbir ihbar gelmedi mi? Türkiye tam 400 gündür kokusu arşı titreten kirli çamaşırları konuşuyor. Bu yolsuzlukları araştırsın diye kurulan komisyon tam aksine yolsuzlukların üzerini örtüyor. Millet Yüce Divanı beklerken AK Parti’nin sayısal çokluğu ile hazırlanmış aklama raporlarını konuşuyor. Asıl trajikomik olan ise mecliste Bakanlar aklanırken Başbakan’ın ekranlarda ‘yolsuzlukları ihbar edenleri ödüllendireceğiz’ demiş olması insanın televizyonda acaba kamera şakası mı diye düşünmekten kendini alamıyor” dedi.
“..AMA EN BÜYÜK HIRSIZLIK BİR BAŞKASININ HAKKINI TORPİL YOLUYLA BİR BAŞKASINA VERMEKTİR”
Ülkede yolsuzlukların olduğu ve bu durumun da gün yüzüne çıktığını ifade eden Kamalak, “Ödül için değil ama biz de Saadet Partisi olarak sayın Başbakan’a birkaç ihbarda bulunmak istiyoruz. Bugün kamuda birçok hırsızlık yaşanmaktadır. Ama en büyük hırsızlık bir başkasının hakkını torpil yoluyla bir başkasına vermektir. Sayın Başbakan, kendisini tebrik ediyoruz. Diyor ki, ‘Yolsuzluk yapan kardeşimiz de olsa kolunu koparırız’. Bu cümlesinden dolayı kendisini tebrik ediyoruz ama uyarıyorum, sayın Başbakan eğer bu sözünün arkasında durup da gerçekten yolsuzluk yapanların kolunu koparabilecek olursan emin ol o zaman çevrendeki birçok insanın çolak çolak kolsuz dolaştığını göreceksin” diye konuştu.
“SAADET PARTİSİ İKTİDARA GELMEDEN YOLSUZLUĞUN, USULSÜZLÜĞÜN, RÜŞVETİN ÖNLENMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR.”
“İşte görüyorsunuz en çok kullanılan anahtar kelimeleri yolsuzluk, rüşvet, kumpas, çatışma, kutuplaşma. Başka, bakara, makara” diyen Genel Başkan Kamalak’ın sözleri üzerine salondan yuhalamalar yükseldi. Kamalak sözlerini şu şekilde sürdürdü;
“Yuh yok, işin gereğini yapmak lazım. Açık söylüyorum Saadet Partisi iktidara gelmeden yolsuzluğun, usulsüzlüğün, rüşvetin önlenmesi mümkün değildir. İşte müjdeyi veriyorum. Her yıl Türkiye’ye bir gelir sağlayacak kaynak paketlerimiz hazırdır”
CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI’NA “ASGARİ ÜCRET” Lİ ELEŞTİRİ
Yeni yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayını da eleştiren Kamalak, “Mimarların, mühendislerin yaptıkları hesaplamaya göre AK Saray diye isimlendirilen Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün gerçek maliyeti en az 8-10 milyar Liradır. 8 milyar, aylığı 2 bin liradan tam 333 bin 333 gencimizin bir yıllık maaşıdır. İşsiz olan boynu büyük gencimizin evet tam bir yıllık maaşı. Asgari ücret üzerinden hesapladığımızda durum daha da vahim oluyor. 8 milyar lira tam 8 milyon 429 bin 926 işçinin bir aylık ücretidir. Sarayın sadece 6 aylık ısıtma masrafı 10 milyon Türk Lirası imiş. Bir asgari ücretlinin tam 878 yıllık kazancı demektir. Bizim iktidarımızda rüşvet ve israfın inşallah kökü kazınacaktır” şeklinde konuştu.
İslam’ın terör ile anılması asla kabul edilemez
Saadet Partisi Genel Başkanı Kamalak, İslamın barış dini olduğunu belirterek, “İnsanlığın tek ve yegane kurtuluş reçetesi olan İslamın terör ile anılması asla kabul edilemez” dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, partisinin Bostancı Gösteri Merkezi’ndeki Genişletilmiş İl Divan Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, Paris’teki terör saldırılarınada değindi.
Paris’te yaşanan saldırıların dünyanın “bir numaralı gündem maddesi” haline getirildiğini ifade eden Kamalak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bütün liderler, bütün ülkeler, bütün gazeteler, bütün televizyonlar terör karşıtı oluverdi. Hepsi birden demokrasi havarisi kesildi. Öncelikle şunu ifade edelim ki İslam barış dinidir. İnsanlığın tek ve yegane kurtuluş reçetesi olan İslamın adının terör ile anılması asla kabul edilemez. Bizim inancımız bırakın bir insanı, bir serçenin bile öldürülmesine cevaz vermez. Bu açıdan değerlendirdiğimizde elbette Fransa’da yaşanan saldırıları tasvip etmemiz mümkün değildir. Keşke olmasaydı. Keşke bütün bunlar yaşanmasaydı. Ama bir de madalyonun öbür yüzü var. Biz Paris’te 17 kişi öldüğü için yürüyen o liderleri, Gazze’de bin 600 kadın ve çocuk öldüğünde de yürürken görmek isterdik. Hama’da, Humus’ta, Halep’te , Şam’da, 200 bin insan sürüklendikleri iç savaş sonucunda, varil bombaları altında can verirken de görmek isterdik. Paris’teki saldırılara gösterdikleri duyarlılığın milyonda birini, Kabil’deki saldırılarda da göstersinler isterdik. ”
Dünyanın temel sorununun “çifte standart” olduğunu anlatan Kamalak, şunları söyledi:
“Bu adaletsizlik, bu iki yüzlülüktür. Şöyle çevremize bir bakalım. Bütün dünya kaos ve kargaşa dolu. İnsanlık bir uçuruma doğru sürükleniyor. Şu anda dünyanın 80 ayrı bölgesinde ya bir iç savaş, ya bir işgal ya da bir çatışma var. Sadece geçen yıl 51 milyon insan açlık, yoksulluk ve çatışmalar yüzünden yerini, yurdunu terketmek zorunda kaldı. Yerin altında tonlarca altını, elması barındıran Afrika’da yerin üstünde insanlar açlıktan ölüyor. Her dört çocuktan biri, 5 yaşını göremeden hayatını kaybediyor…Sözde dünya barışından söz ediliyor ama nedense bu ittifaktan Müslümanların payına düşen, hep işgal, kan, gözyaşı ve zulüm oluyor. Bu böyle gitmez, gidemez. Dünyanın yeni bir söze, yeni bir sese, yeni bir fethe ihtiyacı var. Ve o fethin anahtarı sizlersiniz. Milli Görüşçülerdir, Saadet Partililerdir.”
Haziranda yapılacak genel seçimlere değinen Mustafa Kamalak, şöyle devam etti:
“Sıradan bir zaman diliminde yaşamıyoruz. Bu seçim ülkemiz ve milletimiz için olmak ya da olmamak seçimidir. Kardeşlerim inanın Hocamızın dediği gibi toprak ayağımızın altından kayıyor. Bu seçimde vereceğimiz her bir oy Türkiye’nin istikametini belirleyecek. Kan ve ateş çemberi içindeki İslam coğrafyasının gidişatını belirleyecek. Terörize edilerek, sömürülerek, yoksullaştırılarak, büyük bir merhametsizliğin kollarına bırakılan ve bu yüzden büyük bir buhrana sürüklenen insanlığın geleceğini belirleyecek.”
Konuşmalarının ardından salondakilerle beraber parti yemini eden Kamalak, salondan ayrıldı.
03 Eyl 2024 0
03 Eyl 2024 0
03 Eyl 2024 0
01 Eyl 2024 0
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]
“Enflasyonu düşürme bahanesiyle asgari ücretliye ve emekliye hakkını vermeyen AKP hükümeti, yap-işlet-devret modeliyle inşa edilen köprü ve otoyollara sürekli zam […]