Latest update 3 Mayıs 2024 - 22:09
14 Kas 2023 admin Manşet, Sağlık 0
Emzirmenin anneye faydaları muhtemelen sizin tahmin ettiğinizden bile fazla olabilir…
En basit ifadeyle,
Emzirme kutsal bir seremoni olmanın yanı sıra, hem kısa hem de uzun vadede inanılmaz katkıları olan bir sağlık yatırımıdır.
Öyle böyle bir yatırım da değil hani; getirisi verdiğinizin misliyle olanlardan!!!
Emzirme doğum sonrasında rahmin toparlanmasını ve eski haline dönmesini hızlandırıyor; buna mukabil de doğum sonrası kanama riski azalmaktadır.
Ek olarak birçok çalışmada emziren kadınların doğum sonrası kiloları emzirmeyenlere kıyasla daha kolay verebildikleri tespit edildi.
Öte yandan anne ve bebek sağlığı açısından, iki gebelik arasında en az 2 yıl olması gerekir.
Bu açıdan da emzirme, doğal bir gebelikten korunma yöntemi olarak kabul edilebilir.
Özellikle menopoz sonrası dönemde neredeyse her kadın osteoporoz, yani kemik erimesi riski ile karşı karşıya kalıyor.
Uzun dönemli klinik çalışmalarda emziren kadınlarda osteoporoz ve osteoporoza bağlı kalça kırığı riskinin ciddi derecede azaldığı gösterildi.
İzlemlerde 3-6-9-12 ve 24 ay gibi farklı sürelerde emzirmenin, kadın kemik sağlığı üzerine etkisi araştırılmış.
Ve…
Emzirme süresi uzadıkça, koruyuculuğun da buna paralel olarak arttığı tespit edilmiş.
Yine aynı çalışma verisine göre iki yıldan uzun süreli emzirmek ise daha fazla ek bir katkı sağlamamış.
Bu esnada…
Genel olarak doğum sonrası süreç, annenin psikiyatrik hastalıklara yakalanma riskinin en fazla olduğu dönemdir.
Örneğin birçok çalışmada doğumu takiben görülen postpartum depresyon sıklığı ortalama %13 olarak saptanırken,
Buna karşılık emziren kadınların izleminde doğum sonrası depresyon oranlarının da anlamlı derecede daha düşük bulunmuş.
Tüm bunlara ek olarak, çok önemli kardiyovasküler faydalar da emzirme süresi ile paralel olarak artıyor.
Örneğin emziren anneler ile bebeklerini hazır mama ile besleyen annelerin kan basıncı ve nabız oranları karşılaştırılmış,
Ve,
Emziren annelerin kan basıncı ve nabızlarının anlamlı derecede düşük olduğu saptanmıştır.
Ayrıca emzirme döneminde total kolesterol, LDL kolesterol ve trigliserit düzeyleri azalırken; faydalı HDL düzeyi yüksek kalır.
Özetle emzirme, kan lipit düzeyini düşürerek anneyi kardiyovasküler hastalıkları riskine karşı da koruyor…
Çağımızın en yaygın görülen kronik hastalıklarından bir tanesi de sıklığı giderek artmakta olan şeker hastalığı, yani diabetes mellitus…
Emzirmenin Tip 2 Diyabet riskini azalttığı yönünde güçlü kanıtlar da mevcut.
Örneğin hiç emzirmemiş kadınlar ile 6 ay ve üzeri emziren kadınlar karşılaştırıldığında,
Emzirmemiş kadınlarda Tip 2 Diyabet riskinin daha yüksek olduğu bulunmuştur.
Birçok çalışma sonuçlarının birlikte değerlendirildiği bir başka analizde ise uzun süre emzirmenin Tip 2 Diyabet riskini azalttığı yüksek kanıt seviyesi ile vurgulanıyor.
Ülkemizdeki birçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi verileri baz alınarak yayınlanan bir diğer çalışmada, altı ayın üzerinde emzirme süresi ile diyabet gelişim riskinde anlamlı bir azalma tespit edilmiş.
Diyabet tedavisinde birçok tedavi ajanı olmakla birlikte, eğer gebelik öncesi veya esnasında diyabet tanısı konulduysa gebelik ve emzirme döneminde kan şekerinin yalnızca insülin tedavisi ile kontrol edilmesi gerekmektedir.
Çalışmalar, emziren diyabetik annelerde insülin ihtiyacının da azaldığını gösteriyor.
Kadınlarda en sık görülen ilk 10 kanser türü arasında:
Emzirmenin menopoz öncesi meme kanseri riskinde bariz bir azalma ile ilişkili olduğunu biliyoruz.
Emziren kadınlarda, hiç emzirmemeye göre meme kanseri riski en az %28 oranında azalmıştır.
lginç olarak,
Ailesinde meme kanseri hikayesi olan kadınlarda bu koruyucu etki daha bariz bir şekilde ortaya çıkıyor;
Aile hikayesi pozitif olsa bile emziren kadınlarda, meme kanseri hiç emzirmemiş kadınlara göre %59 daha az görülüyor.
Anne, ne kadar uzun süre emzirirse koruma o kadar yüksek oluyor!!!
Meme kanseri riski kadının milliyetine, yaşına, ırkına, menopozda oluşuna veya olmayışına ve çocuk sayısından bağımsız olarak her 12 ayda %4.3 oranında azalıyor.
Gelişmiş toplumlarda birçok sebebe bağlı olarak emzirme süresinin daha kısa olduğunu görüyoruz.
Bir bilimsel modelleme çalışmasında eğer gelişmiş ülkelerde eğer emzirme süresi uzarsa, meme kanseri vakalarının yarıdan daha fazla oranda azalacağı (%6.3’den %;2.7 ye ineceği) öngörülmüştür.
Emzirmenin etkisi sadece meme kanseri ile de sınırlı değil;
Emirme süresi ve emzirilen çocuk sayısı ile paralel olarak over (yumurtalık) kanserinden korunma oranları da artıyor.
Over kanseri risk faktörleri:
Yaklaşık 500 over kanseri ve aynı sayıda da kontrol grubunun olduğu bir çalışmada, emzirme süresi ve emzirilen çocuk sayısı artıkça over kanserine yakalanma riskinin azaldığı saptanmıştır.
Bir başka çalışmada ise, bebeğini hiç emzirmeyen anneler ile emziren annelerin over kanseri riski karşılaştırıldığında emziren annelerde over kanserine yakalanma riski %22 oranında daha düşük bulunmuş.
Literatürde emzirmenin anneye faydaları ile ilgili on binlerce yayın mevcut; bu konu su götürmez bir gerçek…
En son Ocak 2022 tarihinde yayınlanan bir makaleden satırbaşları alarak konuyu tamamlamak istiyorum;
Bu çalışmada yaklaşık 1.200.000 kadın, ortalama olarak 10 yılın üzerinde bir süreyle izlenmiş;
Bu gerçekten çok ciddi bir kişi sayısı ve son derecede uzun bir izlem süresi…
Çalışmada emzirme oranlarının birçok sebebe bağlı olarak giderek düştüğüne atıfta bulunmuşlar.
Özellikle, yüksek gelirli ülkelerde yeni doğanların sadece %20′ sinin 12 aya kadar emzirildiği ya da emzirilebildiği belirtilmiş.
Yukarıda yer alan sağlık faydalarına da atıfta bulunup, tüm bunlara ek olarak emziren kadınlarda hiç emzirmemiş kadınlara göre:
Emzirmenin, bebek üzerine faydalarını sanıyorum daha sık konuşuyoruz;
Bu nedenle de zihnimizde en çok bu kısım yer alıyor…
Kuşkusuz bir bebeğin ilk altı ayda alabileceği en muhteşem gıda anne sütü; mümkünse sadece ve sadece anne sütü ile beslenmeli.
Annenin de duygusal, psikolojik ve biyolojik açıdan topyekûn faydası için de olabildiğince uzun süre emzirmek gerekiyor.
Özetle bir erkek olarak,
Keşke ben de emzirmenin bunca muhteşem nimetlerinden faydalanabilsem demekten kendimi alamıyorum!!!
Konuk Yazar: Dr. Cüneyt Yardımcı
İBB bağlı kuruluşu İETT filosunu yenilemeye devam ediyor. Filoya kazandırılın 150 otobüsten 13’ü daha seferlerine başladı. Yeni nesil güvenlik teknolojileri […]
LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİME SAHİP ÇIKMAK İÇİN HEP BİRLİKTE HAREKETE GEÇELİM! Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin’in Türkiye […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, 1 Mayıs işçi bayramında grevdeki Mersen işçilerini ziyaret etti. Konuyla ilgili bakanlığa soru […]
İstanbul’da binlerce konut inşa eden İMC Turizm İnşaat, Edremit Körfezi’nde ilk projesini Burhaniye Ören Ayaklı mevkisinde ‘Şefika Hanım Evleri’ projesini […]
Rekabet Kurulunun 26.07.2023 tarihli ve 23-34/644-M sayılı kararıyla Adana, Antalya ve Gaziantep illerinde faaliyet gösteren oto galerilerin 4054 sayılı Rekabetin […]
Mot Grup Bilişim Limited Şirketi’nin yeniden satıcılarının satış fiyatlarını tespit etmek ve internet satışlarını kısıtlamak suretiyle 4054 sayılı Rekabetin Korunması […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen’e tebrik ziyaretinde bulundu. “Belediyelerimizde, değişim sürecinde dikkat etmemiz gereken çok […]
BAŞKAN SANİYE BORA FIÇI, 1 MAYIS’TA BELEDİYE ÇALIŞANLARIYLA BULUŞTU Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma […]
Yaşasın Onurun ve Emeğin Mücadelesi! “İşçi ve Emekçinin onurlu mücadele günü olan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü yürekten kutluyorum”diyen […]
Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’nda görev yapan Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu, sağlıklı beslenmeye yönelik yemek […]