Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi sonrasında dikkatler deprem riski olan illere çevrildi.
Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nde görevli öğretim üyesi Dr. Metin Aşcı, Kocaeli’deki riskli zemin sıvılaşmasına dikkat çekti.
DHA’ya zemin sıvılaşması konusunda Kocaeli’de yapılan analizin detaylarını anlatan Aşçı, şehrin farklı noktalarındaki incelemelerde İzmit Körfezi kıyısında bulunan noktalarda 0-3 metre derinliğinde sıvılaşmanın yoğun olarak gözlemlendiğini söyledi.
Zemin sıvılaşması hakkında bilgi veren Dr. Metin Aşcı, “Kahramanmaraş merkezli depremde birçok yerde sıvılaşmaya tanık olundu. Sıvılaşma kumlu zeminlerde görülen, yer altı suyunun da var olduğu yapılardan görülen ve depremle birlikte ortaya çıkan bir durum. Kumların tanelerinin birbirlerine artık ettikleri temasın deprem sırasında yok olması sonucunda sıvılaşma meydana gelir. Ülkemizde hemen hemen her depremde gözlemlemekteyiz. Daha çok dere yataklarının olduğu ve deniz kıyılarının olduğu yerlerde tespit ediyoruz” diye konuştu.
‘KIYI ŞERİDİNE BAĞLI BİR RİSK MEVCUT’
Denize kıyı olan bölgelerdeki zemin sıvılaşması tehlikesinden bahseden Dr. Aşcı, “Bizim de yaklaşık 3 yıllık bir projemiz vardı, Kocaeli’de yürüttüğümüz. İzmit kıyı alanlarının sıvılaşma analizlerini yaptık. Kocaeli’de kıyı şeridi, denize bakan kısımlar sıvılaşma açısından en riskli alanlar. Dere yataklarının sıfıra yakın eğimde aktığı alanlar sıvılaşma riskinin olduğu alanları oluşturuyor. Kocaeli’de güneye ve kuzeye doğru gittikçe yükselti çok hızlı artıyor. Dolayısıyla oralarda öyle bir risk yok, tamamen kıyı şeridine bağlı bir risk mevcut” ifadelerini kullandı.
‘BİNALARLA İLGİLİ BİR UZMANLA GÖRÜŞMEMİZ GEREKİR’
Zemin sıvılaşmasının olduğu yerlerde yapılaşma konusunda farklı yöntemler kullanılması gerektiğini vurgulayan Aşcı, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu bölge 1999 depremini geçirdiği için sıvılaşmanın yoğun olduğu yerler belli. 1999 depreminden sonra inşa edilen yapıları kontrol etmek istersek binamızla ilgili bir uzmanla görüşmemiz gerekir. Bu bölgede inşa edilen yapılarda yere kazık çakma gibi, sıvılaşmış olan bölgeleri sertleştirmek gibi tedbirler alınması gerekir. İster temel tipi seçimi veya genişliği gibi konular ne olursa olsun sıvılaşma varsa onun önüne geçmek mümkün değil.”