Kaleminize sağlık Mehmet Bey. Haklısınız, yeni bir yılın gelişini yıl kutlamak dinsizlik değildir. Aksine insanlara, eşe dosta iyi dileklerde bulunmak çok nazik bir davranıştır ve de öyle yaparız. Hayırlı olsun deriz, sağlık dileriz, hediyeler alırız sevdiklerimize.

Lâkin bunu yaparken yeni yıla yaklaşan günlerde;

Neden kilise de organis olan James Pierpont un spekülatif şarkısı Jingle Bells şarkısını yeni yılda ve sonrasında neredeyse tüm marketlerde ve alışveriş merkezlerinde bütün dünya ile aynı anda çalarız?

Neden Noel Baba kostümleri giyilir? Saint Nicholas’ın Anadolu’da yaşadığı iddia edildiği için mi? Bakın, Saint Nicholas hakikaten yüzyıllar öncesinde yaşamış bir aziz. Ama sinek kaydı traşlı, zayıfça bir adamdır aslında! Kim bu şiş göbek saçlı sakallı Santa, tanıyan var mı? Marketing açısından çok başarılı olunduğunun da altını çizmek zorundayız! Kabul etmeliyiz ki çok güzel para kazanıyorlar bu sonradan designe edilmiş adam, Noel Baba sayensinde!

Sorular çok da aslında kestirmeden demek istiyorum ki; ne zaman kopyalamaktan artık vazgeçeceğiz?

Yoksa globalleşme dediğimiz rüzgarların tesiriyle artık geç mi kaldık? Yani bütün dünya Noel zamanı aynı şakıları dinleyip, kırmızı yeşil aynı noel renklerini giyip aynı şeyleri mi hissetmeye başlayacak? Hmmm!
Bakın Singapore’da Budistler de Noel kutluyor, Hristiyanlar’da, Müslümanlar’da… Sonra Hrisitiyanlar’da Budistlerin ya da Hinduların törenlerini kutluyor ve katılıyor onlara… Ama müslüman kesim Ramazan Bayramını sadece müslümanlar ile kutluyor! Yani hiç bir hristiyan ya da buddist Ramazan Bayramı kutlamıyor!

“Food for thought” deriz ya işte öyle olsun diyelim; düşüncelerimize pencere açması niyazıyla… Sağlıcakla kalınız…