emir-kackarliBugün Türkiye’nin en büyük sorunu nedir dediğimiz zaman normal bir vatandaşımızın bile televizyonlarda uzman edasıyla yorumlar yapan insanlar kadar bilgiye ve donanıma sahip olduklarını görebiliriz. Alt başlıklar halinde sıralanan klişeleşmiş cevaplar. İşsizlik,kürt sorunu,Terör refah  dağılımı dengesizliği  onlarca neden.Halbuki Göz ardı edilen,dillenemeyen  dillendirilme istenmeyen,makro anlamda Türkiye’nin en büyük sorunu belediyelerdir.

Neymiş efendim devlet bu zamana kadar terörle mücadele için 350 – 400 milyar dolar gibi bir para harcamış. Bu parayla neler  yapılmazmış. Kaç tane GAP projesi,Bilmem kaç tane boğaz köprüsü,bilmem kaç tane Marmaray projesi.Bunlar yürek burkan gerçekler olmakla birlikte daha vahimi asıl sorun olan belediyelerin bu zamana kadar yaptıkları harcamalarla bu devleti uğrattıkları zararın bilançosu o, kadar vahim bilanço ki hesap bile edilemez.

Bırakın hesaplamayı yaklaşık bir rakam bile verilemez.İşte bu acı tabloyu görmemezlikten geleni çok gördüm de,görenini pek görmedim.Bunu söylerken de hiçbir ideolojiyi ve hiçbir siyasi partiyi bunun dışında tutmuyorum. Çünkü bu bir ideoloji ve bir parti sorunu değildir. Akp’li ,Chp’li,Mhpli belediye, geçmişte Anavatan’lı,Demokrat partili belediye … görüldüğü gibi  adları zamanları ve mekanları farklı olsa da içeriksel olarak hep aynı sorun. Bilgisi olmayanın filozof olduğu,makamı olmayanın makamı olduğu,üç kuruşu olmayanın mülk sahibi olduğu kamu yerlerine ”Belediye” denir.

Bu bir sistem sorunudur. Bizim gibi ergenlik çağına girmiş demokrasilerde yerleşik bir sistem olmadığı için başımıza gelen insanların sistemi kendilerine göre entegre etmesinin kaçınılmaz bir sonucudur.  Ve bu süreç hep aynı şekilde işler. Önce dünyanın en büyük saadet zincirlerinden biri olan siyasi partilere üye olursun. Sonra  mensubu olduğun siyasi partinin altında toplanmış milyonlarca üye sana hizmet eder sende seçilmiş bir insan olarak halka hizmet edersin!! Bunu yaparken de kimisi hakka hizmet için yapar, kimisi Atatürk için, kimisi de vatan için!!! Ama hangi söylem altında yapılırsa  yapılsın sonuç çoğunlukla kendin için oluyor. (vicdanı rahat olan şahsiyetler müstesna) . daha uzun bir sürede bu sorun devam edecek gibi görünüyor.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir