…dostum!
Ne beyaz saçların, ne de yıllardır seni yaşlatan!
Sen; …cesaretini kaybetmişler gibi;
Sevdalı yüreğinde umudu kırık;
Kendini terk etmiş bir viranesin!
İlgini kesmişsin koca dünyadan.
Korkuyorsun sabahları aynadan.
Umut sana, sen umuda bakmadan.
Umudu kaybolmuş çocuk gibisin!
İçindeki çocuk hüzne boğulmuş.
Sevdalı yüreğin dert ile dolmuş.
Saçların ağarmış, yüreğin solmuş.
Önünü görmeyen körler gibisin!
Kaldır o başını bak etrafına.
Zulm etme yaşama, hatıralara.
Ellerini uzat eski dostlara.
Dostlarına küsmüş nankör gibisin!
Seni gördüğümde üzülüyorum.
Söylesem mi diye düşünüyorum.
Uzattım elimi tut istiyorum.
Yerinden kalkamaz çocuk gibisin!
Oturmuş kenara hüznü dinlersin.
İçindeki çocuğu hiç dinlemezsin.
O senden daha genç onu bilmezsin.
Hüznün vefasına esir gibisin!
Kalk artık yerinden ağlayıp durma!
Yarım asr’lık ömrü sorguya tutma!
En olgun yaştasın bunu unutma!
Hesabı unutmuş katip gibisin!
Başlatma beni şimdi 50 yaşına!
Otur geç bakalım şöyle karşıma!
Kaldır kadehini vur bardağıma!
İçelim bu akşam elliye kırka…
….içelim bu akşam Yunus aşkına!