Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
29 Mar 2015 admin Köşe Yazarları 3
Bir kap yulaf, şeker, un, hindistan cevizi, sıvı yağ ve bir kaşık bal karışımını iyice elle karıştırıp yuvarlak yuvarlak kurabiyeler şeklinde tepsilere diziyorsunuz, 20 dakika içinde pişiyor. Oldukça dayanıklı ve uzun zaman muhafaza edilebiliyor.
Bugün sizlere kurabiye tarifi yapmayacağım. Bir kurabiyenin Çanakkale’ye uzanan hikâyesini anlatacağım.
Çanakkale’ye dair hem bize hem de burada savaşmaya gelen milletlerin askerlerine ait sayısız hikâye mevcut. Bu yazı da Çanakkale’ye dair bir anı, amma günümüzden geçmişe doğru uzanıyor.
Singapore’da çalıştığım iş yerinde Avustralya’lı bir iş arkadaşım ANZAC günü kutlamaları için kurabiye yapmış ve o gün iş yerinde ANZAC askerlerinin Gelibolu’da nasıl kahramanca çarpıştıklarını da ilâve edip tek tek herkese anlatmayı da ihmal etmemişti. Bal, un, şeker, yulaf, hindistan cevizi karışımı enerji deposu bu kurabiyeler, ANZAC kurabiyeleri ya da asker kurabiyeleri, Birinci Dünya Savaşı sırasında Çanakkale’ye savaşmaya gelen ANZAC askerleri için eşleri tarafından pişirilip, gemilerle Çanakkale’ye gönderilmiş meşhur kurabiyelerdir. Hatta Yeni Zelanda Milli Ordu Müzesi kayıtlarına göre 1915’te Avustralya vatanseverleri öyle güzel organize olmuşlar ki ANZAC askerlerini desteklemek için bu kurabiyeleri bayram ve kutlamalarda satarak tam 6.5 milyon pound gelir elde etmişlerdir
Tabii bir de işin duygusal tarafı var; hanımları tarafından eşler için yapılıp gemilerle Çanakkale’ye gelen kurabiyeler bunlar, asker kurabiyeleri…
İşte çalışma arkadaşımdan bu hikâyeleri dinlerken bir yandan da ANZAC kurabiyesinin tadına bakarken sormadan edemedim;
“Neden Çanakkale’ye geldiniz?”
“Vatan savunması için!” dedi arkadaşım.
“Öyle mi? Avustralya ile Türkiye’nin aynı sınır bölgesi içinde olduğunu bilmiyordum” dedim alaylı. Gözlerinin içine baktım ve:
“Asıl vatan savunmasını biz yaptık! Sizler işgal ettiniz!” dedim. Velhasıl kurabiye için teşekkür ettim.
Ertesi sene, ANZAC kutlamaları olduğu gün temkinli idim. Beklediğim gibi oldu. Avustralya’lı çalışma arkadaşım yine ANZAC kurabiyelerini yapmış ve herkese tek tek ikram edip nasıl vatan savunduklarını anlatmaya hazırlanıyordu. Gülümseyerek peşinden elimdeki kaptan bardaklara koyduğum içeceği sundum ben de, yanında fotokopi ile çoğalttığım Çanakkale’de Türk askerinin bir günlük yemek menüsü İngilizce’ye tercüme edilmiş olarak ellerinde idi.
“Buyrun, bu da bizim askerlerimizin yemek menüsü! Şekersiz üzüm hoşafı! Afiyet olsun!”
Ve listede;
15 Haziran Sabah: Üzüm Hoşafı Öğlen: Yok Akşam: Yağlı buğday çorbası.
26 Haziran Sabah: Yok Öğlen: Yok Akşam: Üzüm hoşafı, ekmek
18 Temmuz Sabah: Üzüm hoşafı Öğlen: Yok Akşam: Yarım tayın ekmek
21 Temmuz Sabah: Yarın ekmek Öğlen: Yok Akşam: Şekersiz üzüm hoşafı, ekmek yok!
yazılı idi…
Ertesi sene ballı, yulaflı, şekerli, hindistan cevizli asker kurabiyeleri ikram edilmedi iş yerimizde…
Şehidlerimizin ve gazilerimizin mekânları cennet olsun…
Minnetle, şükranla anıyoruz her birini…
Ayşe Sâmiha
Singapore
28.03.2015
Not: ANZAC kelimesi; Australian and New Zealand Army Corps kelimelerinin ilk harflerinin açılımıdır. Yani Avustralya ve Yeni Zelanda Kolordusu yerine kullanılan kısaltmasıdır. Kısaltma olduğu için bu metinde orjinal hali ile kullanılmıştır. Türkçe okunuşu Anzak’tır. Ancak yabancı isimler ve kısaltmalar değiştirilmeden kullanılmalıdır. Türkçe’nin kullanımı konusundaki hassasiyetimizden dolayı bu notu uygun gördük.
07 Nis 2019 0
12 Mar 2019 0
20 Ara 2018 0
19 Ara 2018 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]
Anzaclar ve kurabiyeleri. Kurabiye yürekli Anzaclar. Ne güzel cevap vermişsiniz Anzac kadınına. Herhalde bir daha ne o kurabiyeleri yapabilir, ne de dağıtabilir. Vatan nasıl savunulur öğrenmiş oldu Anzaclar, bir daha da buralara kadar gelmezler vatanlarını savunmak için.
Bana “Türk kadınının ruhen fikren hepsinin birbirine benzediğini sınırdan çıktıklarında koskoca bir Türkiye olduklarını yazınızla bir kez daha hissettirdiniz. “Vatan Ana”nın içi yanan evlatları ancak bu derece hassas olabilirdi. Vakur duruşunuza ancak asker selamı verilir. Ve bu selam kartal bakışlı bir ırkın bütün evlatlarının olduğu her yere dalga dalga yayılır.
Diğer yazılarınızda olduğu gibi bi yazınızı okurken göğsümüz kabardı.Dunyanın neresinde olursa olsun herhangi bir hatanın yanlışın bir Türk eliyle düzeltilmesi bizi ayrıca onure etti. Allah ermeni diyasporası yalanı başta olmak üzere bütün mucadelenizde yar ve yardımcınız olsun.Saygı ve Hürmetlerimle.