Latest update 25 Nisan 2024 - 12:33
Dünyada yaşayan her kültürün bir kimlik teması vardır. Kimlik kişinin veya toplumun tanınmasını sağlayan özellikleri içinde barındıran ve bu değerler çerçevesinde onu faklı kılan bir unsurdur. Kimlik içselleştirilmiş, doğal davranış halini almış hareket tarzı olup, sahibinin ayrılmaz bir parçasıdır. Her bireyin, kitlenin veya toplumun kendi hayat tarzları ve gelenekleri vardır. Doğduğumuz ortam kendine has sosyal ve kültürel bir çevre olduğundan biz istesek te istemesek te belirli bir grubun üyesi olarak dünyaya geliriz
İçinde bulunduğumuz grup, kitle veya toplum tutum ve davranışlarımızı, düşünce ve kanaatlerimizi yönlendiren bir etkiye sahiptir. Bir kişi içinde yaşadığı veya girmek istediği kitlelerin değer ve normlarını özümseyerek sosyalleşse de yine de kendi iç dünyasında farklı bir karaktere sahiptir. İnsanları değerlendirirken onları tekil şahsi özellikleri ekseninde değil de ait oldukları grup, kitle veya toplum hakkında bildiklerimiz ile değerlendirir ve o şahsı yaşadığı ortamdaki herkesle bir tutar isek yanılgıya düşmüş oluruz.
‘’Birini tanıdın mı Hepsini tanırsın ‘’ ifadesi ile aynı olmayan şeyleri aynıymış gibi kabul edip, kişinin farklı olduğu yönlerini göz ardı etmekle,kişileri sınıflandırma içerisine girmiş oluruz. Çünkü sınıflandırma isteği insanın çevresini düzenleme çabasına yönelik psikolojik bir süreçtir. Bu psikolojik baskı bir yandan kendi benliği ile cebelleşen diğer taraftan içinde bulunduğu grubun, kitlenin veya toplumun normlarına ayak uydurma zorunluluğunu hisseden bireyi probleminin ana merkezi haline getirir. Ancak unutulmamalıdır ki grup veya kitle halinde yaşamak, ferdin kişiliğini terk etmesini ve şahsiyetsiz olmasını da gerektirmez. Fert grup içinde grubun ortak paydalarını muhafaza etmek le beraber kendisinin de diğer grup, kitle veya toplumlara kıyasla üstün olamadığını anlamalıdır. İnsan olmak ancak belirli bir insani çevre sayesinde mümkün olur. Çünkü insanlar arası ilişki kişilerin temel ihtiyaçlarındandır.
Özetlersek kimlik insanın sosyalleşme sürecinin bir ürünüdür. İnsanların içinde yaşadıkları toplumun yaşantılarından hareketle zihinlerinde ve iç dünyalarında inşa ettikleri bir temsildir.
Bu bağlamda yaşanan kimlik çatışmalarının da ülkeye bir şeyler kazandırmayacağı aşikârdır. Bu topraklar yüzyıldır milliyetçilik, cemaatçilik, sağcılık, solculuk kavramlarıyla yıpratılmaya çalışılmış ve otaya çıkan kargaşa ortamından faydalanmak isteyen zihniyetlere çıkar sağlanmıştır. Ülkenin kendi iç dinamikleri arasında bu sorun aslında çok yer teşkil etmemektedir, fakat dayatılan sistematik yozlaşma sayesinde her toplum kendinden olmayan toplumları dışlamaya, bertaraf etme uğraşına girmiş veya benden değilsen seni yok sayıyorum ilkesi ile hareket etmeye başlamıştır. Şimdi bir topluluk diğer bir topluluğa neden aralarında bir sorun yokken varmış gibi davransın? Neden kendi kalıbı dururken başka bir kalıba girerek bertaraf etmeye çalışsın? Bu durum toplumun terciyi midir? Yoksa kitleleri veya toplumları kendi çıkarları için kullanan, kontrol altında tutmaya çalışan liderlerin midir?
Sürekli önümüze ısıtıp, ısıtıp getirdikleri modern bir ülke kavramından ne anlamalıyız? Eğer gelişmişlik, modernlik anlayışı içi çürümüş, aile kültürü dağılmış, maneviyattan yoksun batılı ülkelerdeki yaşam kapsamında yer alıyorsa ve bize sunulan şey onlar gibi olmaksa bu ülkede yaşan her vatan sever lazın, kürdün, gürcünün, çerkezin, manavın, yörüğün, boşnağın, macırın, abazanın, acemin, dadaşın…… bu topraklarda bir arada yaşadıklarını unutmadıklarını ve tekrar o kültüre ihtiyaç duyduklarını hatırlaması gerekir.
Takdir sizlerin çünkü…
Özenilen, benzemeye çalışılan toplum eğer cezbeden, üstün meziyetlere sahip bir yapıya vakıf değil ise, dünya ve ahiret saadetine ulaştırmıyorsa bu durum ağır bir hastalık olarak o toplumu perişan eder. Kargaşaya, şatafata, akıntıya kapılıp, kimliksiz, kişiliksiz bir toplum olarak ortada kalmasını sağlar.
‘’Özenen özenileni taklit etmekle kendini terk etmeye başlar.’’
Saygılarımla…
25 Nis 2024 0
25 Nis 2024 0
24 Nis 2024 0
24 Nis 2024 0
Gergerlioğlu, Dilovası halkını tedirgin eden çevre olayını bakana sordu! DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu Dilovası’ndaki kaçak atık deposunu […]
“Emeklinin ve asgari ücretlinin maaşından çalan hükümet faiz lobisine, saraylara ve yandaşlara aktardığı paraların bedelini yine vatandaşa ödetmeye çalışıyor” diyen […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, İzmit’teki 42 Evler Tren İstasyonu’na giderek açıklamalarda bulundu. 42 Evler istasyonun kaderine terk […]
DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, kötü kokusu ve kirliliğiyle sürekli gündeme gelen Kule Deresi’ni çevre sakinlerine sordu. Kule […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, memleketi Trabzon’da hemşehrileriyle buluştu. Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya’yı makamında tebrik eden İmamoğlu, coşkulu kalabalığa yaptığı […]
Kocaeli Valiliği tarafından yapılan açıklamada; Kamyon, Çekici ve Tanker Cinsi Araçların 14 Nisan 2024 Pazar Saat 05.00’den 15 Nisan 2024 […]
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin deniz turizmini canlandırmak için İZDENİZ konforuyla sürdürdüğü İzmir-Midilli seferleri Ramazan Bayramı’na özel programla başladı. Kapı vizesinin de […]
Sarayköy Belediye Başkanı Mehmet Salih Konya, ” Tüm İslam âleminin Ramazan Bayramını en içten duygularımla kutluyor ve bu mübarek bayramın […]
İBB, Ramazan Bayramı için hazırlıklarını tamamladı. İstanbulluların 9 günlük bayram tatilini güvenli ve huzurlu bir şekilde geçirebilmesi için de çok […]
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, mesai arkadaşlarıyla Saraçhane’de bayramlaştı. Kurum olarak zor zamanlarda hizmet verdiklerini belirten İmamoğlu, “Şükürler olsun her birisinin […]