Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
26 Ara 2017 admin Güncel, Manşet, Sürmanşet 0
Türk Sağlık Sen Kocaeli Şube Başkanı Ömer Çeker, kamu kurum ve kuruluşlarında ki haksızlık, usulsüzlük, çalışma düzeni, çalışan hakları, mahkeme kararları ve açılması gereken davalarla ilgili olarak, sendika binasında bir açıklama yaptı. Çeker, Acil Tıp Teknisyenleri başta olmak üzere sağlık kuruluşlarında çalışan personelin özlük hakları ve günlük mesailerinde yaşadıkları sorunlarda anında müdahale ettiklerinin altını çizerek, sözlerine devam etti; Mağdur olan sağlık çalışanları vakit kaybetmeden intibaklarının yapılması için idarelere başvursunlar., Olumsuz sonuç aldıkları takdirde idari dava açsınlar. Dava açanlar kazanıyor. Dava açmak isteyen tüm sağlık çalışanlarına üye olup olmadığına bakmaksızın sendika olarak hukuki destek vermeye hazırız.
Türk Sağlık Sen olarak çalışanlara yapılan haksızlığın ve usulsüz uygulamanın karşısında durmayı ilke edindik. Haksız ve usulsüz uygulamalara karşı tüm hukuki ve meşru yolları kullanarak haksızlık sona erinceye kadar da mücadelemizi sürdürdük.
Özellikle kamu kurumlarında çalışma hayatına ait bir düzenleme çalışanın aleyhine olursa hemen uygulanmaya konmakta, lehine olursa ise ayak sürümesine çokça şahit olmuşuzdur.
Bu konuda son olumsuzluk Acil Tıp Teknisyenleri “ATT”nin intibaklarında yaşanmıştır. Sağlık hizmetleri sınıfında olup, İş sağlığı güvenliği ön lisans programından mezun olan ATT’nin bir kısmı mahkeme kararları ile intibaklarını yaptırmıştırlar, bir kısmı da daha sonra YÖK’ün yapmış olduğu düzenleme çerçevesinde intibaklarının yapılması için evraklarını kurumlara teslim etmeleri neticesinde kurumlar tarafından intibakları yapılmıştır.
YÖK’ün 3 Mart 2016 tarihli kararıyla İş sağlığı ve Güvenliğini üst öğrenim olarak iptal etmesinin ardından idareler YÖK’ün Kararını gerekçe göstererek bu bölüm mezunun ATT’nin intibaklarını hemen iptal etmiştirler. Halbuki bunların kazanılmış hak olduğu ve iptal edilemeyeceğine dair mahkeme kararları da mevcut iken bu yapılmıştır. Sendika üyelerimiz İdarelere hemen yeni başvurular yapmış olumsuz sonuç alınca sendikamızın sağlamış olduğu hukuki destekle idari dava açma yoluna gitmiştirler.
Daha sonra Türk Sağlık Sendikasının YÖK’e yapmış olduğu başvuru neticesinde, YÖK 03.03.2016 tarih ve 2016.9.1328 sayılı kararının iptal edilmesi ve iş sağlığı güvenliği ön lisans programının ATT’ler için üst öğrenim sayılmasına 14.04.2017 tarihinde karar vermiştir. Bu gelişmeler üzerine idare yeni düzenleme yapmamıştır. YÖK almış olduğu karara istinaden ATT’nin intibak başvurularına kurumlar olumsuz cevap vererek mahkeme yolunu göstermiştirler.
Sendika üyelerimize sağladığımız hukuki destek neticesinde açılan idari dava sonucunda Kocaeli 1 ve 2. İdare Mahkemesi ile İstanbul idare mahkemelerinin verdiği kararda “İş sağlığı ve Güvenliğinin Ön lisans programının Sağlık hizmetleri ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri Sınıfı İçinde Yer alan Acil Tıp Teknisyenliği yönünde mesleki üst öğrenim sayılmasına karar vermiştir. Nitekim YÖK 14.04.2017 tarih ve 276 sayılı kararı bu yöndedir.” Demek suretiyle ATT’nin mağduriyetine son vermiştir.
Eğitim ve öğretim programlarının hangi mesleğin üst öğrenimi olduğuna karar veren YÖK’ün kararına itibar etmeyen kurum idarecileri sağlık çalışanlarını mağdur etmektedir. YÖK’ün kararına rağmen ATT’nin intibaklarını yapmayan kurumların bu uygulamalarını mahkemeye taşıyan sağlık çalışanları açtıkları davaları kazanmaktadırlar.
Sağlık çalışanlarına yargı yolunu gösteren kurum idarecileri bu usulsüz uygulamaları ile hukuki düzenlemeleri hiçe saymaktadırlar. Aynı zamanda keyfi uygulamaları nedeni ile açılan davalar neticesinde ortaya çıkan mahkeme masrafları ile kamu kurumları zarara uğratılmaktadır.
Haksızlığa uğrayan birden çok üyemizin mağduriyetini hukuk yoluyla gidermiş olduk. Gerek Mahkemenin verdiği kararlar, gerekse YÖK’ün yeni kararı ve İdari Mahkemelerin kararı ortada iken idare bu konuda üstüne düşeni yapmalı ve On binler ile ifade edilecek sayıdaki ATT’nin haklarını iade etmelidirler.
İdare hem mahkemeleri gereksiz meşgul etmemeli, Hem de kamunun parasının mahkeme masrafı gibi ödemelerle boşa gitmesinin önüne geçmelidir.
Hiç kimse hukuktan üstün değildir. Kimsenin kararı hukukun önüne geçemez. İdare de mesele çalışanın hakkı olunca işi sürüncemede bırakma inadından vazgeçmelidir. Kamuyu ve çalışanı düşünerek gereğini yapmalıdırlar.
Mağdur olan sağlık çalışanları vakit kaybetmeden intibaklarının yapılması için idarelere başvursunlar., Olumsuz sonuç aldıkları takdirde idari dava açsınlar. Dava açanlar kazanıyor. Dava açmak isteyen tüm sağlık çalışanlarına üye olup olmadığına bakmaksızın sendika olarak hukuki destek vermeye hazırız. Dedi.
24 May 2024 0
09 Nis 2024 0
16 Mar 2024 0
18 Oca 2024 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]