Latest update 18 Eylül 2024 - 10:15
22 Ağu 2017 admin Ekonomi, Güncel, Politika, Sürmanşet 0
Saadet Partisi Ekonomik İşlerden Sorumlu Kocaeli İl Başkan Yardımcısı Paşa Ali Gümüş İktidarın, 15 Temmuz sürecinden bugüne kadar yapılan ekonomi politikasını eleştirerek değerlendirmelerde bulundu.
Paşa Ali Gümüş gerçekleştirdiği basın açıklamasında, ‘’Adalet ve Kalkınma Partisi Ekonomi İşlerinden sorumlu başkan yardımcısı 15 Temmuzun ülkeye maliyetini açıklamış ve darbe girişiminin 17 milyar dolara mal olduğunu söylemiş. 2016 yılı ikinci çeyrek büyüme rakamlarından yola çıkarak bu maliyete ulaşan başkan yardımcısı eğer bu derece hesaptan anlıyorsa ona bir matematik sorusunu da biz soralım. Değil 15 Temmuz 2016 15 Ağustos 2016’da yani darbe girişiminden bir ay sonra bile dolar 3 liranın altındaydı. Ülke darbe girişimi yaşamış, kalkışmaya katılanlar, karışanlar, bulaşanlar ve devletin her kurumuna sızanlar ortada dururken iktidar ülkeyi seçim sürecine sokmuş ve aylarca meydanlarda reklam, miting ve harcama derdine düşmüştür. Millet devletin yaralarının sarılmasını, vatana ve millete ihanet edenlerin ortaya çıkarılmasını beklerken, iktidar sandık derdine düşmüştür. Adı ne olursa olsun seksen milyon nüfuslu bir ülkede sandığın maliyeti bellidir. O günkü koşullarda biz bu israfı defalarca dile getirdik. Sesimizi bastırmaya çalıştılar. Hayır, veren terörist, dolar alan vatan haini dediler. Biz unutmadık, millete de unutturmayacağız. Referandum sürecinde dolar 3.60 liranın üzerine çıktı ve fırsat bu fırsat 3.50 liradan aşağıya bir daha inmedi. Şimdi biz Saadet Partisi olarak matematik uzmanlarına soruyoruz. Referandumun maliyeti ülkeye kaç milyar dolar olmuştur. Sadece Merkez Bankasının dolar kurunu kontrol etmek için piyasada buharlaştırdığı para kaç milyar dolardır? Yatırım, üretim ve harcama kalemleri ile 16 Nisan millete kaça mal olmuştur? Bir babayiğit bu işlemin doğru sonucunu söylesin. Ve sorunun özü şu: 16 Nisan referandumu, 15 Temmuz Kalkışmasından, parasal olarak daha mı az maliyetlidir? Ve sağlamasını da yapalım. 16 Nisan referandumu ülkenin hangi sorununu çözmüştür?’’ İfadelerini kullandı.
ÜLKE SEÇİM HAVASINA SOKULUYOR
Anayasa değişikliği ile getirilen başkanlık sistemi ile ilgili 2 evet yanlış duymadınız sadece 2 madde hayata geçmiştir. HSYK HSK olmuş, Cumhurbaşkanımız ise fiilen yönettiği partisine resmen genel başkan olmuştur. Peki, soruyoruz haliyle; ey milletimiz, ülkenin ihtiyacı bu muydu? Hâlbuki biz biliyoruz ki 16 Nisan referandumu ile milletten saklanan ve aslında ortadan kaldırılacağı söylenen şey oldu. Yani burada da bir kandırılma hikâyesi var. Hani referandum, koalisyonlarla yönetilen, eski Türkiye’ye veda etmek demekti. Hani güçlü hükümetler ve istikrar vadediyordu. Biz biliyoruz ki Ak Parti MHP ile başladığı fiili koalisyon durumunu referandumla resmiyete çevirmeye çalışıyor. Bugün ülke tam olarak koalisyon hükümeti ile yönetilmiyor mu? Ve işin daha tuhafı 90’lı yıllardakine rahmet okuturcasına bir seçim kabinesi ve seçim hükümetleri 16 Nisan referandumu ile başlamıştır. Daha 2015 yılında yani 15 Temmuzdan bir yıl önce, seçimden çıkmış ülke, referandum süreci ile seçim havasına sokulmuş ve 2019 takvimli bir seçim havası ülkeyi esir almıştır. Şu anda iktidara gizli aşikâr ortaklık edenlerin bütünüyle sandık hesabını düşündükleri ve ülkeyi seçim havasına soktukları görülmektedir.
SAADET PARTİSİ MİLLETİN EMANETİNE SAHİP ÇIKACAK
Gümüş açıklamasının sonunda ‘’AK Parti Genel Başkanı hemen hemen her gün seçim çalışması yapıyor ve gazoz fabrikasından, Coca Cola dolum tesislerine kadar ülkenin dört bir yanında propaganda yapıyor. Hükumetin gizli ortağı, örtülü koalisyonun küçük ortağı da ara ara muhalif söylemlerle bu görüntüyü örtmeye çalışıyor. 16 Nisan referandumu yetmezmiş gibi, işsizlik oranı %15leri geçmişken, OHAL koşullarında yerli yabancı tedirginlik duyarken bir de seçim havasına ülkeyi mahkûm etmenin maliyetini millete ödetmeye ne hakkınız var. Millet zaten ekonomik zorluklarla, ağır vergilerle ve artan işsizlik oranları ile cebelleşirken bir de örtülü ödeneklerle yapılan seçim israfı, reklam, gösteri, açılış gibi harcamalar milletin emanetine reva görülmektedir. Saadet Partisi milletin emaneti konusunda artık taşın altına elini koymuştur. Bu yanlış hesabı ancak biz bozar ve milletin hakkını millete adil bir düzende biz dağıtabiliriz. Hesap bilmezler ve hesabını şaşıranlar korksun artık bizden.’’ Dedi.
11 Haz 2024 0
09 Nis 2024 0
11 Şub 2024 0
07 Şub 2024 0
AK Parti İzmit İlçe Başkanı Halil Güngör Dokuzlar, Milli İrade Meydanını eleştiren İYİ Parti İzmit İlçe Başkanı Halim Tamyüksel’e cevap […]
Ülkenin çökmüş sendikacılığının içinden doğan ve kurtarıcı gözüyle bakılan sendikası Hürriyetçi Eğitim Sen ülkenin kanayan yaralarına merhem olmaya devam ederken […]
İnegöl’de çok daha riskli bölgeler öylece dururken, Devlet Hastanesi karşısındaki merkezi bölgedeki konutların bulunduğu alanın apar topar kentsel dönüşüm uygulama […]
15 Haziran 1928’de Atatürk ile görüşen Gerard Vissering’in uzun çalışmalar sonucunda hazırladığı rapor ve tüzük yüz yıla yakın bir zaman […]
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, inşaat çalışmaları tamamen duran Ali Osman Sönmez Çekirge Devlet Hastanesi sorununu Meclis gündemine taşıdı. […]
Ağustos’taki Vatan Hilmi Özden Ağustos ayı; şanlı tarihimize zaferler ayı olarak geçmiştir. Müslüman Türk Milleti 26 Ağustos 1071 yılında Malazgirt […]
TBMM Sağlık Komisyonu Üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, Türkiye’de sağlık politikalarındaki geri adımları ve yanlış kararları […]
Sabit ve dar gelirli vatandaşlar için TOKİ aracılığı ile uygun ödeme koşullarıyla yapılacağı sözü verilen 100 bin konutluk projedeki binlerce […]
Niyet başka akıbet başka! Prof. Dr. Ata Atun Yunanları ve Rumları, aile yapıları, kültürleri, inanışları, eğitimleri, mizahları, kafa yapıları, […]
“Barış için genel af şart” Milliyetçi Sol Parti (MİLLİ SOL) Genel Başkanı gazeteci Hüseyin Alpay, Türkiye’deki cezaevlerinin toplam kapasitesinin 250 […]